Pyscho-pass ve Gelecek Toplumu

Pyscho-pass ve Gelecek Toplumu
  • 4
    0
    0
    1
  • Psycho-pass, gelecekte savaşlar ve kaosun ardından ayakta kalmış ve dünyanın en istikrarlı ülkesi olmuş Japonya'da bize bir distopya sunuyor. Bu distopya renk paletleriyle William Gibson kitaplarını andırsa da disyopyanın içine girdiğimizde 1984'den daha karanlık bir gelecek tasviri önümüze çıkıyor. Japonya, savaşlardan ve kaostan tarihte yaptıkları gibi kendilerini izole ederek kurtulmuş olsa da örülen surlar sadece düşmanları dışarda tutmaya yaramaz. Aynı zamanda içeridekiler içinde bir hapishane oluşturur. Bir hapishanede bulunması gereken yegane şey gardiyandır. Bu noktada günümüz toplumunda pandemiyle beraber uygulanmaya başlayan ve otoriter devletlerde bir vatandaş puanlama sistemi olarak kendini gösteren bir gardiyan ortaya çıkarılır. Bentham'ın mükemmel hapishanesi  "Panoptikon", Pyshco-pass'te karşımıza "Sibly System" olarak çıkar. Sibly System, toplumu her yönden şekillendiren bir sistemdir. Uygun eşi sizin için seçen, uygun mesleğe sizi yönlendiren ve hatta insanları  simetik tarama sonucu "potansiyel suçlu" olarak niteleyip bu insanları toplumdan soyutlayarak veya "infaz ederek" topluma şekil veren bir sistemdir. 

     

    "Sibly, yemek pişirmek için bıçak kullanmak veya bir şeyler yazmak için kağıt kullanmak gibi kullanmak değil mi? İyi ya da kötü ile ilgisi yok. Sanki oradaymış gibi, bu yüzden onu kabul ediyor ve kullanıyoruz. " 

         Akane Tsunemori

     

    Sibly sistemde her sistem gibi uygulayıcılara ihtiyaç duyar ve bu uygulayıcılar ise yine kendi seçtiği "müfettişler" ve sistemin toplum zararına görüp soyutladığı potansiyel suçlulardan kullanışlı olandır yani "tazılar". Hikayemiz bir dedektiflik hikayesi ekseninde dönüyor gibi gözükse de aslında asna metin bir sistem eleştirisidir. Bize otoritenin kaynağını, suç ve ceza kavramlarının özünü ve eleştirilmesi gereken temel nokta olan sistemi karakterler çerçevesinde eleştirir. Bazen karşımıza çocukluğundan itibaren ailesi nedeniyle, yaptığı müzik nedeniyle, Sibly Sistem'den önce yaptığı dedektiflik mesleği nedeniyle ve de Sibly Sistem'inin ona uygun gördüğü mesleği yaparken toplumdan soyutlanmış potansiyel suçlu karakterler bize sistemi sorgulatır. Toplum bu çağda bile bize bazı kalıplar biçerken gelecekte bu kalıpların otomatikleşme ve bir sistemin elinden çıkması kaçınılmaz görülmektedir. İyi bir vatandaş olmak veya olmamak toplumda insanların iş bulması için devletlerin veya toplumun sırtımıza yüklediği bir yük olmaktadır. Bu yük içine kapanan otoriter devletlerde daha kesin bir şekilde görülmektedir. Her şeyi matematik formülleriyle potansiyelleştirmek veya toplum için mutlak faydalıyı bulmak her ne kadar toplumsal bir düzen yaratsa da insanın özgürlük alanını ve yaratıcılığına ket vurmaktadır. Yazının öncesinde verdiğim örneklerden biri aykırı müzik yapmakla ilgili bir örnekti. Seri içinde gördüğümüz eşcinsel ve Sibly sistemin uygun bulmadığı rock müzik yapan karakter bu nedenle sistem tarafından işaretlenmiş ve potansiyel bir suçlu olarak görülüp toplumdan tecrit edilmişti. Toplum günümüzde bunu kendi elleriyle sosyal medya ve sosyal ortamlar aracılığıyla yapmaya başlamıştır. Gelecekte bir makinanın sizin arkadaş olabileceğiniz insanları söylemesi her ne kadar size suan zor gelse de aslında arkadaş ve partner bulma uygulamaları algoritmalarıyla insanlar bu toplum dizaynına farkında olmadan ortak olmakta kendi ellerimizle en basit özgürlüğümüzü Sibly benzeri bir sisteme teslim etmekteyiz.

     

    "Günlük hayatınızın çoğunu bu elektronik cihazlara emanet ettiğinizde, bir cyborg olmadığınız argümanı pek inandırıcı olmuyor."

        Toyohisa Senguji

    Her iyi dedektiflik hikayesinde olduğu gibi bu hikayemizde de bir "vilian" karşımıza çıkmaktadır: Makishima Shougo. Makishima'nın sistem karşıtlığı Ted Kazanski gibi bir temele dayansa da sistemde olan bir anomali olan ve sistem tarafından algılanmayan insanlardan olmasından kaynaklanmaktadır. Toplum Makishima'yı o beyaz saçlarıyla çirkin ördek yavrusu olmaya itmiştir. Zeka, intikam ve şiddetin güzel harmanlanmış bir karışımı gibi gözükse de o da aslında sistemin bir mağdurudur. Bir diğer karakter olan Kougami Shinya'nın aksine sistemin kurbanı olmasına somut bir eleştiri getirerek Sibly'yi karşısına almış ve ona karşı mücadele etmiştir. Bu mücadelede makyevelizmden şaşmamış ve zafere giden yolda her şeyi mübah görmüştür. Gaddarlığıyla insanın kanını dondursa da kendi amaçları uğruna mücadele etmiştir. Temel motivasyonu sistemin onu yargılayamamasıydı ve o sistemi yargılamayı kendine görev bilmişti. Animeyi seyrederken Makishima anonim hesapların ardına sığınan insanlar izlenimi verir. İnternetin her yeri Makishima gibi insanlarla kaplıdır. Anonimlikle hem toplum tarafından yargılanmadan hemde dişlerinizi göstererek sistemi eleştirebilirsiniz. Günümüzde elimizden alınmaya çalışılan bir başka şeyde budur. Animenin bir bölümünde bir kapalı devre internet yazışma sistemi görürüz. Bu sistemde insanlar Sibly sistemden kaçarak özgürce sistemi yıkabilecekleri yöntemleri dahi özgürce konuşmaktadır. Makishima aslında bizim internette anonim isimler ve takma adlarla oluşturduğumuz kişiliklerdir. Kendi isimlerimizle yönelttiğimiz eleştirilerde ensemizde devletin nefesini duyarken anonimlik yöntemiyle yaptığımız eleştiriler özgürdür. Ancak temel özgürlüklerimizin dahi elimizden alındığı bu toplumsal düzenin yine en çok korktuğu şeyde anonimliktir. Toplum insanların fikirleri olmasını sevmez. Toplumun fikirlerini benimsemeyenlerse çirkin ördek yavrusu gibi toplumun dışına itilir yada günümüzde olduğu gibi yapılan kanunlarla elimizde kalan yegane şey olan anonim bir şekilde eleştirme hakkımızı elimizden almaya çalışır. 

     "Bence insanların gerçekten değerli olduğu tek zaman kendi iradelerine göre hareket ettikleri zamandır."

           Shogo Makishima

     

     

    İnsan elini ensesine alıp bu sistemi izlerken bu gelecek tasvirinin o kadarda uzakta olmadığını anlamaya başlamadığı sürece toplum olarak kendi elimizle kendi çöküşümüzü getirmemiz içten bile değil. Gelecek toplumu özünde bize teknoloji sunup bütün özgürlüklerimizi elimizden alan bir sisteme dönüşmektedir. Bütün dünya olarak yaptıklarımızla bu korkunç gelecek tasvirine çanak tutmaktan başka bir şey yapmamaktayız. İnsan kendini çözüm ne derken bulmakta haksız değil ancak en acısı elimizden hiç bir şey gelmemesi...

     

    "Bir kişinin değerini ölçmek için, onu zorlamaktan daha fazlasını yapmalısınız. Değerlerini test etmenin gerçek yolu onlara güç vermektir. Hukuk ve ahlak sınırları dışında hareket etme özgürlüğüne sahip olduklarında, bazen ruhlarını görebilirsiniz. "

    Shogo Makishima


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.