Yavuz Çetin kimdir?
1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle çocukluğunu Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır. Müzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama öğrenmeye başlamasıyla devam eder.
Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektro gitar sesine hayran kalır. 1985 yılında ilk kez akustik gitarla tanışır ve on yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul'da ve Türkiye'nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar.
Ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlar. Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I'll Cry Again adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazanır. Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'ne girer. Üniversite hayati boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nin düzenlediği müzik yarışmasından birçok ödül alarak çıkarlar.
Müzik Kariyeri
1970 yılında Samsun'da doğan Yavuz Çetin, gazeteci olan babasının işi nedeniyle çocukluğunu Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde geçirir. Müziğe olan ilgisi küçük yaşlarda başlayan Yavuz Çetin, ilk enstrümanı curayla on yaşında tanışır. Müzik aletlerine olan ilgisi curadan sonra bağlama öğrenmeye başlamasıyla devam eder.
Bir süre sadece müzik dinler ve bu süre zarfında elektro gitar sesine hayran kalır. 1985 yılında ilk kez akustik gitarla tanışır ve on yedi yaşında profesyonel müzik yaşamına geçişiyle birlikte, İstanbul'da ve Türkiye'nin güney bölgelerinde çalışarak hayatını sürdürür. Öğrenimini, hayatının akışını şekillendiren o çok sevdiği müzik üzerine yapar.
Ortaöğrenimini Haydarpaşa Lisesi'nde tamamlar. Liseden okul arkadaşı olan Ercan Saatçi ile yaptıkları I'll Cry Again adlı şarkı ile Hey dergisinin yarışmasını kazanır. Marmara Üniversitesi Müzik Bölümü'ne girer. Üniversite hayati boyunca da Elektro Gitarını elinden hiç bırakmaz. Çalıştığı grup Labirent ile katıldığı Yıldız Teknik Üniversitesi'nin düzenlediği müzik yarışmasından birçok ödül alarak çıkarlar.
Kahreden Ölümü..
Yavuz Çetin, Kadıköy'deki Shaft Rock-Blues & Jazz Club'da sahneye çıkıyordu.[3] Gece sahne çalışmalarını sürdürürken, gündüzleri de TMC'den çıkartılacak ve Satılık adını vermeyi düşündüğü ikinci albümünün stüdyo çalışmalarını yürütüyordu.[kaynak belirtilmeli] Yoğun depresyon teşhisi konulduğu için bir haftadır hastanede tedavi gören Yavuz Çetin, hafta başında iyileştiği gerekçesiyle taburcu edildi.[kaynak belirtilmeli]
Yavuz Çetin, 15 Ağustos 2001 tarihinde, saat 19.00 sularında Boğaziçi Köprüsü'nden atlayarak yaşamına son verdi.[4] 1977 model Peugeot marka otomobili, Boğaziçi Köprüsü üzerinde, Ortaköy ayağına yakın bir noktada bulundu.[5] 34 KBP 09 plakalı otomobilde Yavuz Çetin'in ruhsatı, ehliyeti, 500 dolar ve 190 lira, çeşitli ilaçlar ve 7 tane anahtar bulundu.[6]
Karacaahmet Camii'nde düzenlenen cenaze töreninden sonra Anadoluhisarı'ndaki Yeni Mahalle Mezarlığı'nda defnedildi.[7] 31 yaşındaki gitaristin cenaze töreninde ailesinden yalnızca üvey annesi Sevinç Çetin vardı.[8] Babası gazeteci Erdal Çetin, oğlunun ölüm haberiyle yıkıldığı için törene katılamadı.[8] 1998'de boşandığı eşi Didem Çetin ve yedi yaşındaki oğlu Yavuzcan'ın da bulunmadığı törende, cami avlusu, gitaristin dostlarıyla doldu.[6]
Oğlu Yavuzcan Çetin tarafından 5 Temmuz 2014'te YavuzFest adlı 1. Yavuz Çetin Gitar Festivali düzenlendi. Festivalin 2. 3. ve 4.sü 2015, 2016 ve 2017 yıllarında düzenlendi.[9]
2017'de çekilen Blue isimli belgesel filmle Kerim Çaplı ile birlikte hayatları, müzikal performansları, trajik sonları, tanıklıklar ve orijinal kayıtlarla gösterime sunuldu.
Kendi düşüncelerimi söylemeden edemeyeceğim.. Yavuz Çetin'e ölümü hiç yakıştıramıyorum (ölüm kime yakışır ki). Türkçe rock ve blues dalında çok başarılı olan Çetin, kendisini nasıl bir çıkmazda hissediyordu acaba.. Nasıl bir sıkışmışlık hissediyordu ruhunda.. "Yaşamak İstemem" adlı şarkısında aslında kendini fazlasıyla ifade ediyor.. "Benden bir ruhsuz yaratmayı nasıl başardınız.." Eski eşi intiharı hakkında "yüksekten korkardı" demişti. Hissettiği hiçlik, yokluk öyle fazla gelmiş ki kendisine, ölümü sırasında korkusunu bile hiçe saymış.. Psikolojik sorunlarının fazlasıyla baskın olması çıkmaza sokuyordu Çetin'i. Ne kadar acı.. Aile sevgisini yaşayamaması, annesini erken yaşta kaybetmesi, babasıyla sık sık gerginlik yaşaması onu yalnızlığa itti. Müzikle bu kadar yakın olması belki de bu yalnızlığı hissettiği içindir, bilemeyiz. Onu orada sahneye çıkması için beklerken o melek oldu. Beklemek ve beklenilen durumun yaşanmaması çok acı verici ve korkutucu. Seni seviyorum altın çocuk.. Umarım gittiğin yerde mutlusundur.
Kaynak: Vikipedi
Yorum Bırakın