Furkan Karakılıç - Fuego Albüm İncelemesi: Trap Müzikte Benzer Zaaflar, Farklı Dayanıklılıklar

Furkan Karakılıç - Fuego Albüm İncelemesi: Trap Müzikte Benzer Zaaflar, Farklı Dayanıklılıklar
  • 0
    0
    0
    0
  • Rap müzik bağlamında bir prodüktörün organize ettiği, kendi hazırladığı altyapılar üzerine rapçiler ile çalıştığı derleme tarzı albümleri çoğu bakımdan NBA All Star maçına benzetiyorum. Anlatayım: O senenin en revaçta/formda isimleri, kimsenin ekstra çaba göstermediği ve tamamen şov amaçlı bir organizasyonda farklı yetenek setlerini gösterişli şekilde bizlere göstermeye çalışıyor. Prodüktör üzerine çıkan albümlerde de a) Albümün belirli bir atmosfere sahip olmasına rağmen istikrarlı bir konsepti takip edememesi b) Albümdeki düet isimlerin rap stillerinin birbirine benzerliği veya dağınıklığının albümün tekrar dinlenilebilirlik  değerine zarar vermekle birlikte albümü "dağıtması" c) Her zaman projede sanatçılardan en az ikisinin sadece düetten gelecek çek uğruna performans göstermesi (Maho G ve Tankurt Manas'ın aksine) bu albümleri genelde dinlenmesi ve beğenilmesi zor kılıyor. Bunu demek ile birlikte, bu türün en yeni yeteneklerinden en diş bilemiş veteranlarına kadar herkes bu işe girişiyor. Belirtmeliyim ki Furkan Karakılıç’ın "Fuego" isimli albümünü incelemek, hatta dinlemek dahi aklımın ucundan geçmiyordu fakat sonra kendisi çok ilginç bir yorumda bulundu: "Bu Gece" remix ve Ben Fero'nun "Orman Kanunları" albümündeki yapımcılığı ile tanıdığımız Furkan Karakılıç'ın derleme trap albümünün sözlerini incelemek için Genius'a girdiğimde ilginç ve iddialı başka bir açıklama ile karşılaştım: " 'Fuego' sözcüğü anlam itibariyle 'ateş’' ya da'yangın’ anlamına geliyor. Ben de bunu 'yenilik ateşi’ anlamında kullanıyorum. Albüm kapağında hoparlörümden çıkan roketler etrafı yakıp yıkıyor. Yani yaptığım işler, önceden yapılmış işleri yerle bir edip bir kaos ortamı oluşturuyor, yenilik ateşini harlıyor. Yaptığım işler, Fuego’nun ta kendisi." Paragrafın yarısında karnınızda oluşan ağrıyı hissettiniz mi? Güzel. Albüme geçebiliriz. Yukarıda bahsi geçen tweet'i değerlendirecek olursak iki şeyi belirtmemiz lazım: Furkan Karakılıç'ın çağdaşı olan prodüktörlerin çoğu (Bugy, DJ Artz en önemli örnekler) nispeten sessiz bir sene geçiriyorken ve Farazi ile Da Poet gibi beatmakerlar hala bu işi icra ediyorken bu açıklama kulağa pek mantıklı gelmiyor. İkincisi de şu ki albümde birtakım yüksek BPMli (beats per minute) prodüksiyonlar ve kulağa metanetli gelen arkaplan melodiler olmasına rağmen, albümdeki 11 şarkının yaklaşık 8'inin birbirine fonetik olarak benzediğini not düşmemiz lazım. Redkey Music Group üyelerinin başı çektiği albümün tek tek şarkı bazında incelemesine geçmeden önce yukarıda bahsettiğimiz 8'in dışında kalan ("S**imde Değil, Son Kurşun, Sabah Silah Gece Bıçak) parçaların Türkçede trap adına  oldukça başarılı işler olduğunu belirterek başlamak istiyorum. Genel tanıtım aşaması tamamlandığına göre şimdi albüme geçebiliriz. Takeover: Albümün beatleri arasında üst klasmanda kendine yer alan Takeover, aynı zamanda haklı sahibi olan KÖK$VL ile de buluşmuş. Arkaplandaki gerilimli melodinin üstüne KÖK$VL'ın sesinin tınısından tutun nakarat öncesi ve esnasında altyapı ile uyumu ve ritmi düzenli yükseltmesi, kulağa hitap etsin etmesin başarılı bir çalışma olmuş. S**imde Değil: Khontkar'ın Türkçe rap vasatına hep uzaylı kalan ve onu münhasır kılan en büyük özelliğinin spesifik bir şarkıya karşı aldığı tavır ve karizması olduğunu düşünüyorum. Yani en azından öyle olmalı yoksa bu şarkıyı neden beğendiğime dair somut bir açıklama getiremeyeceğim. Şarkı albümün geneline göre daha yumuşak ve esnek bir altyapı sunuyor, Khontkar'ın ses perdesinin değişmiş hali şarkıyı rahat ve tekrar tekrar dinlenebilir yapıyor bence. Senin Yüzünden: Kemerlerinizi bağlayın, inişimiz biraz sert olacak. İlk iki şarkısından sonra Fuego albümü konuşabilseydi bu cümleyi kesinlikle kurardı. Çünkü "Senin Yüzünden", Türkçedeki trap akımına karşı oluşan muhalefeti haklı çıkartabilecek her türlü durumun özeti ve somut bir örneği gibi. Zaten halihazırda tarihi boyunca kadınları objeleştirme ve argo kullanımı yüzünden devamlı bir yaylım ateşine maruz kalmış bir türün böyle tamamen cinsel ilişki üzerine kurulu, özellikle de dilimizde yeri olmayan ithal argo kelimeler ile yapılmış tekrar eden ve karşılıksız olarak dinlenemez şarkılara ihtiyacı kesinlikle yok. Bu şarkı neredeyse kriminal derecede albümün seviyesini düşürüyor bence. Peşin Tahsil & Kankalara Sor& Jager: Bu üç şarkı da benzer sorunlardan muzdarip, özünde kötü olmasalar da ikisinde de misafir sanatçı kesinlikle komfor alanının dışında ve kulağa garip geliyor. Emrah Karakuyu'nun Rap&B tarzı şarkıdaki vokalinin dışında kalıyor bu yüzden şarkı boyunca sesi biri ondan iğne ile kan alıyormuş gibi çıkıyor. Almanca rap ekolünün ülkemizdeki bilhassa yüzü Ati242'nin seslendirdiği "Kankalara Sor", adapte etmeye çalıştığı stilin ne kadar tek boyutlu olduğunu her cümle sonuna kafiye oturtmak için heceyi uzatmasından ve nakarat öncesindeki korkunç dörtlükten (Karanlık yol bu digga ey/Ama sen yolla IBAN ah/Zulada çok makina var/Joint yapan da var bol sativa) ortaya çıkarıyor. Jager de Tankurt Manas'ın trap stiline geçişinden sonra geçirdiği geri evrimin bir başka ürünü olmaktan öteye geçemiyor. (Küçük bir not: bir marka, araba, içki ile ilgili özel ad kullanımı şarkının dinlenilebilirliğine nadiren katkı sunan bir durum, niye ısrarla üzerine uğraşılıyor anlayamıyorum.) Sabah Silah Gece Bıçak: KÖK$VL'ın albümde yıldızının parladığı, Sakorphe'nin Türkçe piyasasına ihtiyacımız olduğunu bilmediğimiz ama kesinlikle dinleyeni memnun eden enerjisi (şükürler olsun ki bir trap metal vokalimiz var artık) ile albümü tekrar yükselten şarkılardan olmuş. Kısalığı problem teşkil etse de iki sanatçıdan da gelecekte yeni şeyler bekletmeye vesile olacak kadar iyi bir trap marşı olmuş. Son Kurşun: Albümün öncü şarkısı olarak tanıtılan "Son Kurşun", aynı zamanda albümün çoğundan ayrılarak trap'i melodik ve melankolik bir titizlikle buluşturuyor. Ne kadar objektif olduğumdan emin olmamakla birlikte Fery'nin piyasada başkası denese kaşları kaldıracak tarzda vokal denemelerin altından başarıyla kalktığını söyleyebilirim, zamanımızın en önemli ve hak ettiği değeri görmeyen nakarat yazarlarından biri olarak da yerini sağlamlaştıran bir parça olduğunu düşünüyorum "Son Kurşun"un. Bu şarkı için hiçbir şey sizi tatmin etmezse, en azından Fery'nin "fuego" kelimesini telaffuzunu ve Azer Baba dinliyor olmasını hepimiz takdir edebiliriz sanıyorum. Rızla: Aspova'nın Rap&B stili biraz isabet -ya da- ıska bir stil olsa da burada etkileyici (özellikle ilk nakarattan sonrası) ve akıcı şekilde rap yaparak bu şarkıda beklentilerin üzerine çıkmış. Fakat şarkının çıtası, albümdeki en sade ve özensiz beatlerden birinin üzerine yazılmış olmasından dolayı biraz inmiş. Yine de Aspova hakkında önceden mevcut bir yargıya sahip dinleyicinin kırılmasına yardım olabilecek bir şarkı. L: Zaten çok da yenilikçi prodüksiyon fikirleri olmayan bu albümün "Takeover" ve "Sabah Silah Gece Bıçak" şarkılarından sonra bu şarkının altyapısı girer girmez zaten dinlenmiş hissi yaratıyor. KÖK$VL albümdeki istikrarını burada da tekrar ettirirken Maho G tamamı ile olmasa da "Senin Yüzünden"in teknik anlamda üstüne çıkmış ve KÖK$VL ile uyumlu bir sanatçı olmuş. Yine de altyapının tekerrürü yine bu şarkıyı olabileceğinden kötü hale getiriyor. Bakar Uzaktan: Açıkçası cümle kurmak burada çok zor. Albümün en kötü şarkısı değil ama açık ara en unutulabilir şarkısı. Üzerinde 5 dakika, nakaratında 1 dakika uğraşıldığı hissiyatını veren, METFLIX projesindeki herhangi bir şarkıya yeğlenmeyecek bir proje olmuş. Albüm kapanışı için ideal değil.   Sonuç: Furkan Karakılıç'ın albümü, Türkçenin trap piyasasının dayanıklılıklarına yeni bir yön katmakla birlikte zaaflarını da düzeltmeden dinleyiciye sunan bir albüm. Bu konuda pay biraz Furkan Karakılıç'a biraz da albümdeki sanatçı havuzunun darlığına düşüyor. Çok bariz yaratıcılık kıvılcımları olmasına rağmen tekdüze şarkıların çoğulculuğundan muzdarip albüm, trap sanatçısı kitlede farklılık yaratabilmenin ne kadar az kişiye mahsus olduğunu da kulaklar önüne seriyor. Yine de girişimciliği, gelecekte sunabileceği yeni fırsatlar ve albümün yüksek noktaları bu albüm ile trap piyasasında daha cesur atılımların olabileceği konusunda bize umut serpen bir proje olmuş.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.