Mutluluk Üzerine

Mutluluk Üzerine
  • 2
    0
    0
    0
  • Mutluluk, TDK sözlüğünde “Bütün özlemlere eksiksiz ve sürekli olarak ulaşılmaktan duyulan kıvanç durumu, ongunluk, kut, saadet, bahtiyarlık, saadetlilik” olarak tanımlanmakta olup, şimdiye dek sayısız değişik tanımları yapılmış görece ve göreli bir kavramdır. Peki bu kavram bu kadar basit açıklanmışken bizim bir türlü erişememiz ve sürekli eksikliğini duymamızın nedeni nedir? 
    Öncelikle mutluluğun adeta zorunluluk olarak algılanması bizi bu konuda sürekli olarak düşünmeye ve kendimizi mutsuz hissetmemize sebebiyet verir. Bu sebeple de mutluluğun aslında ütopik basit bir kurgudan ibaret olduğu gerçeklikten vazgeçen insanların hayalinde çizdiği pembe bulutlardan ibaret olduğu öne sürülür. Hatta bu yüzden sürekli düşünen insanların daha mutsuz olduğu gibi toplumca kanıksanmış yanlış bir algı söz konusudur. Oysa mutluluk tarihinin başlangıcı da düşünmeye dayanır bu da felsefe ile mümkün kılınmıştır. Şayet mutluluk bir duygu durumu ise bunun felsefeden önce var olması gerekirdi bu yüzden mutluluk başlangıcı değil mutluluk tarihi başlangıcı diyorum sofistike bir yazı olmasını istediğim için. Mutluluğa ait 2 klasik görüş mevcut ve bunlar Epikurosçulukla Stoacılık. Ortak noktaları tümevarımlarının mutluluk olması farklı hiyerarşileri var örneğin Epikurosçular hedonist çileci öğretileri benimserler ve mutluluğun erdemi getirdiğini iddia ederler. Stoacılar için ise erdem mutluluğu yaratıyor burada da en yüksek iyilik mutlak mutluluk oluyor. Erdemli bir insan olabilmek için temel ihtiyaçlarının karşılanması gerekir der Aristo çünkü eve ekmek götürmek zorunda olan kimse ilk duygusunu bastıramaz bu kaygı onu erdemden uzaklaştırır korkuya yaklaştırır bu anlamda da erdemli olabilmek şansa bağlıdır. Şanslı ise bütün temel ihtiyaçları karşılanıyor vaziyette ise Stoacılara göre mutlu olmaya hak kazanır erdemleri doğrultusunda da ya mutlu olur ya da olmaz. Kant'ın mutluluk bakış açısı da erdemle benzerdir bu erdeme herkes sahip olabilir ona göre aç ya da tok erdemli olamanın ön koşulu ödev bilincidir. Kant mutluluğa bu dünyada ulaşılamayacağını öne sürer ama sonra kendi kendisinin mutluluk görüşünü çürüterek tanrıya ve ahirete inanmayan birisi için mutluluk mümkün değildir der ve bu düşüncenin mesnetsiz olduğunu kanıtlar. Epikurosçular da ölümden sonra olacağını öne sürdükleri için onların görüşünü de bi anlamda çürütmüş olur. Erdemler bağlamında mutluluk görüşü herhangi bir çıkar ve karşılık beklemeden iyilikte bulunmaktır bu bir erdem olduğu için mutluluk da getirdiği kabul görülür. Bu görüşler bağlamında benim mutluluk hissiyatım erdemlerle düşünülmeyecek kadar derin geliyor bana ve felsefi tarafını bırakıp sosyolojik ve pskolojik tarafından bahsetmek istiyorum. Mutluluğun sadece benim içimde olduğunu düşünüyorum. Birine ya da birilerine bağlı kalınmaksızın onlara yaptığım bir iyilikten bağımsız onlardan aldığım bir iyilikten de bağımsız olduğunu düşünüyorum. Sonra da panayır aklıma geliyor 'şehirde panayır havası' bu dizeler bana neşe ve canlılık katıyor bu da bendeki mutluluğun eş değeri. Neşe ve canlılık benim için mutluluk demek. Nasıl erdem mutluluk getiriyordu benim içinde neşe ve canlılık bunu getiriyor. Canlı olabilmek için insanlara ihtiycım var hissedebilmek için bu anlamda da benim mutluluk anlayışım beni sanırım başka insanlara bağımlı kılıyor. Panayırlar herkesin ortak bir paydada buluştuğu ve birbirlerine mutşuluk kattığı ortak bir faydayı oluşturuyor bu yüzden benim Frontal lobumdaki mutluluk algısı panayırlarla eşleşmiş vaziyette ve mutluluğa giden yolda neşe, canlılık ve kalabalıktan geçiyor. İnsanların hiçbir şey yapmadan var olmaları benim mutlu olmam için yeterli benim aşk tanımım da böyle birinin var olması benim aşk yaşamım için yeterli. Bir şey yapmasa da varlıklarına bağımlı kalarak kişilik ve beklentilerinden bağımsız bir yaşam sürebilmek bana ankanın daima içimde olduğunu ve mutluluğa da aşka da kendimde ulaşabileceğimi bir kez daha kanıtlıyor. Sizin mutluluk algınız nedir?
     

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.