The Fray'in İlk Göz Ağrısı: How To Save A Life

The Fray'in İlk Göz Ağrısı: How To Save A Life
  • 1
    0
    0
    0
  • The Fray piyasaya adım attığı andan itibaren önce yöresel, sonra hızla ulusal alanda başarı basamaklarını hızla tırmanan bir alternatif rock müzik grubu. Denver'de 2002 yılında kurulan grubun kökeni ise ortak zevkleri olan iki müzisyenin arkadaşlığına dayanıyor. Isaac Slade (Vokal ve piyano) ve Joe King (Backvokal ve gitar)'in bir müzik mağazasında karşılaşıp ortak zevkleri üzerine sohbet etmeleri ile başlayan bir yolculuk. Zaman içinde Denver'de sahne alan lokal bir grup olmaktan çıkarak ABC dizlerinde müzikleri çalınan, Billboard ödülü kazanan ulusal hatta küresel bir grup olmaya uzanan yolculuk ise 2002'de Ben Wysocki (Davul) ve Dave Welsh (Gitar)'in de katılımından sonra grup kadrosunun tamamlanmasıyla başlamıştır. Grubun çıkış hikayesini buradan okuyabilirsiniz. Grup kurulduktan sonra dönemin başarılı müzik gruplarını örnek alarak sıkı bir stüdyo çalışması dönemine girmiş ve 2005 yılında grubu ilk albümü olan How?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> To Save A Life'ı çıkartmıştır. Albümün adını aldığı parça Billboard listelerine ilk 3'ten, Avrupa müzik listelerine ise ilk 5'ten giriş yaparak büyük bir başarı yakalamıştır. How To Save A Life, ABC dizisi olan Scrubs ve Grey's Anatomy'de de soundtrack olarak kullanılmıştır. Piyasalara açılırken ve stüdyo aşamasında U2 grubunun izinden giden, U2'nun arena konserlerine uygun stili ile Maroon 5 ve Counting Crows gibi grupların olgun pop/rock stili arasında bir tarz benimseyen The Fray, stüdyo çalışmalarını 2004 sonlarında tamamladı. Epic Records tarafından 2005 yılında piyasaya sürülen How To Save  A Life albümü 500.000 kopyadan fazla sattı. Albümün genelinde -koyu bir Hristiyan olan- Slade, popu kullanarak dini dayatmadan hayatın derinliklerini sorgulayan alt metinlere yer verse de dinlediğimizde bize herkesin acısı ve derdi olan şeylerin duru bir anlatımı tadını veriyor. Albümün genel çerçevesini gerçek hayatın içinden gelen konular oluşturuyor. Müzik grubunun ana türü alternatif rock olsa da kimi yerlerde pop hatta slow müzik etkisi ağır basıyor. Dinlerken yorulmayacağınız, müziği kadar sözleri de anlam taşıyan albüm 12 şarkı barındırıyor. 1. She Is Hareketli ritmi ve enerjik haliyle hiç belli etmese de?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> She Is aslında dokunaklı sözler barındırıyor. Bazı değerli şeylere ihtiyaç duyduğumuzu ancak onu bulduğumuzda tamamlandığını anladığımız anlar için yazılmış bir şarkı. Bu kimi zaman bir aşk, kimi zaman dostluk oluyor ama önemli olan bulduğumuzda - bulduğumuz şey her neyse- onda kalabilmenin, uzlaşmanın bir yolunu bulabilmek. "It's like we're on our own To figure it out Consider how To find a place to stand Instead of walking away Instead of nowhere to land She is everything I need That I never knew I wanted She is everything I want That I never knew I needed" 2. Over My Head (Cable Car) Bu şarkı aynı zamana albümün iyi bir çıkış yakaladığı ilk şarkıdır.  Şarkının adından da anlaşılacağı gibi içimizde barınan meselelerin boyumuzu aştığı anlar vardır.  Sıkışıp kaldığımız, baş edemediğimiz... Over?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> My Head de onlara değiniyor. "Everyone knows I'm in Over my head With eight seconds left in overtime She's on your mind Let's rearrange I wish you were a stranger; I could disengage Say that we agree and then never change Soften a bit until we all just get along" 3. How To Save A Life Albüme de adını veren How?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> To Save A Life, grubu yerel listelerde iyi çıkış yakalayan bir gruptan olmaktan çıkararak küresel olarak başarılı bir grup noktasına taşımıştır. Birçok ülkenin listelerine ilk 5'te giren bu şarkı birçok grup tarafından coverlanmış, birçok yapıtta soundtrack olarak kullanılmış, Spotify'da 522.184.140 kişi tarafından dinlenerek The Fray'i Top 5 listesinin ilk sırasına oturmuştur. "Where did I go wrong? I lost a friend Somewhere along in the bitterness And I would have stayed up with you all night Had I known how to save a life" 4. All At Once Albümün hareketli bir başka şarkısı da All?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> At Once'tır. Slade'in burada 'her' derken neyi kast ettiği merak konusu olsa da şarkı bütünü itibariyle oldukça iyi. "And all at once the crowd begins to sing Sometimes the hardest thing and the right thing are the same Maybe you want her, maybe you need her Maybe you started to compare to someone not there Maybe you want it, maybe you need it Maybe it's all you're running from Perfection will not come" 5. Fall Away Geçmişinden kaçarak gelecek kuramazsın. bu benim hayatta en sevdiğim mottolardan bir tanesi. yüzleşmediğin, savaşmadığın her mesele içinde bir çığ oluyor, çünkü kartopu olarak bıraktığın şeyler zaman geçtikçe bir felakete yol açıyor, Fall?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Away'de de bunun üzerinden gidilmiş. Geçmişinden kaçmak için yaptıklarının, geçmişin seni kovalamaya başlamasından öteye gidemeyeceğini anlatmış. "You fall away from your past But it's following you You fall away from your past But it's following you now You fall away You fall away" 6. Heaven Forbid Bazı durumların bizi yok edecek derecede yıkıcı olması hepimizin başına gelebilecek bir durum. Korkutucu olan bu değil, sorunlar gelir ve gider. Korkutucu olan başımıza gelen her kötü olayda, her sorunda, felaketler üst üste geldiğinde yapayalnız ve kimsesiz hissetmek. Heaven?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Forbid ise dinledikçe çöktüğünüz yerden sizi kaldıracak güçte. Yarın uyanacaksınız ve her şey daha iyi olacak. "Twenty years, it's breaking you down Now that you understand there's no one around Take a breath, just take a seat You're falling apart and tearing at the seams Heaven forbid you end up alone and don't know why Hold on tight, wait for tomorrow, you'll be alright" 7. Look After You Look?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> After You birbirine göz kulak olan, birbirine sırtını dayayan tüm sevgi dolu insanların hislerine tercüman olmuş adeta. "It's always have and never hold You've begun to feel like home yeah What's mine is yours to leave or take What's mine is yours to make your own" 8. Hundred Geriye dönüp baktığımızda daima bulanık gelen kopuşlar vardır. Nasıl olduğuna tam parmak basamadığımız ama geri de dönemediğimiz. Ne tam emin oluruz ne de kesin şüphe duyabiliriz. Koca bir araf var ve hiç bitmeyecekmiş gibi. Anımsadınız mı? Slow halde kaydedilen Hundred?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> da tam olarak buraya parmak basıyor. "The how' I can't recall But I'm staring at what once was the wall Separating east and west Now they meet amidst the broad daylight So this is where you are, and this is where I am So this is where you are, and this is where I've been Somewhere between unsure and a hundred" 9. Vienna Vienna?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> ruhunda bir başlangıcı bir bitişe bir bitişi de bir umuda  bağlayan bir şarkı. Kafanızda klip çektiğiniz sonbahar şarkıları gibi. Mutsuz ama buruk bir gülümseme gibi... "There's so many words that we can say Spoken upon long-distance melody This is my hello This is my goodness" 10. Dead Wrong Ölümüne haksız olduğunuz yüzünüze vurulunca inkar edebilirsiniz ya da The Fray'in?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Dead Wrong'da dediği gibi kabullenebilir ve içselleştirebilirsiniz. Dinlerken verdiği his de şudur: Clear I was dead wrong all along You said it for my sake That I would not lose my way When I was astray" 11. Little House Little?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> House albümün en rock tadı veren şarkısı. Gitar ve davul seslerinin baskın olarak duyulduğu şakı, albümün çizgisinin dışında gibi dursa da ayrı bir lezzet katmış, son dakika golü atmış bile olabilir. "A part of you that'll never show You're the only one that'll ever know Take it back when it all began Take your time, would you understand What it's all about?" 12. Trust Me Trust?utm_source=generator" width="100%" height="380" frameBorder="0" allowfullscreen="" allow="autoplay; clipboard-write; encrypted-media; fullscreen; picture-in-picture"> Me albümün son şarkısı, uzun bir yol giden ve tecrübe biriktiren birinin geri dönüp baktığında gördüklerini ardından gelene bıraktığı bir miras gibi resmen. Şarkının başı fazla durgun gibi geliyor ama nakarata doğru yükselişe geçiyor, sürekli çıkıp inen bir dalga gibi. "We're only taking turns Holding this world It's how it's always been When you're older, you will understand" Kaynak 1, 2, 3.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.