Son zamanların alternatif müziğinin hatta neredeyse popüler müziğinin yükselen değeri Yüzyüzeyken Konuşuruz, 2014 yılında Otoban Sıcağı adında diğerleri kadar patlama yapmayan, ama en az diğerleri kadar başarılı bir albüm çıkardı. Albüm, grubun yeni işlerine kıyasla çok farklı ve akustik ama Yüzyüzeyken Konuşuruz hayranlarının çok sevgili bir parçası. Albümü ve türünü tanımlarken Kaan Boşnak bir röportajında daha çıkmamış olduğu dönemde şöyle diyor: İlk albümde olduğu gibi ikinci albümü de tanımlarken Indie-Pop kullanmak daha yerinde olacak fakat onu kendi içinde açıklamak çok zor. Şöyle söyleyeyim, ilk başında yaptığım daha lirik daha kuvvetli şarkılardan da olacak, yeni hazırladığım müzikal açıdan da kuvvetli şarkılardan da olacak. Engin ile bizim kafamızdaki daha yoğunlaşma istediğimiz pyscedelic folk, 60’lı yıllarda hem dünyada hem Türkiye’de yükselen (Anadolu Pop) müzik tarzına yakın olacak. Kendi coğrafyamıza dönük müzik yapmak istiyoruz. Geçtiğimiz yıl, Akustik Travma albümünü çıkararak tarzlarına ciddi anlamda yeni bir yol veren Yüzyüzeyken Konuşuruz'un bir önceki albümü Otoban Sıcağı da müzikal gelişimlerinin yolunda büyük bir iş. Albümün ismi bana hava çok sıcak iken otobanda görünen halüsinasyonları ve su birikintilerini anımsatsa da grup bunun hakkında bir röportajlarında “Albüm aşamasında çok fazla turnemiz vardı ve hep başka şehirlerde, şehirlerden çok yollardaydık, otobanlarda yani. Albüm de yollarda gelişti ve ortaya çıktı.” demiş. Güç Para Zıvana, albümün ilk şarkısı olmakla birlikte son zamanlar Türk müziğinin en chill şarkısı olabilir. 59 saniye süren şarkı asla bitmesin istiyorsunuz. Bu şarkıyı fazlasıyla Coldplay'in 46 saniye süren ve albüme ismini veren şarkısı Parachutes'e benzetiyorum. İkisinde de insan kısa olduğunu bilerek bir heyecanla şarkıyı duyumsamaya çalışıyor. Albümün ikinci şarkısı Kalabalık, hareketliliği ve gitar solosuyla Yüzyüzeyken Konuşuruz dinleyenlerini mutlu eden bir şarkı. Bir sonraki şarkı Kaş, aslında Otoban Sıcağı albümünden daha önce bir tekli halinde çıkmış. Şarkı albüm hakkında başta da bahsettiğim gibi oldukça sakin ve şirin bir aşk şarkısı yapısına sahip. Albümün bir diğer şarkısı Para Hala Bende, dinleyiciler tarafından çok beğenildi ve hatta geçtiğimiz yaz Gökhan Türkmen, bu şarkının kendi yorumunda bir cover'ını yaptı. Aşağıda grubun genç halinden şarkı hakkında bir girişi de bulunan halini bırakıyoruz. Bir sonraki şarkı Kediler, yine dinleyiciler tarafından en çok ilgi gören parçalardan biri oldu. Albümün bir başka şarkısı Gece Beşten Sonra Evden Çıkan Kimse (ya da sabah beşten sonra evden çıkan kimse) üzücü sözleriyle ve yavaş temposuyla insanı durduk yere dağlayan bir şarkı. "Kime sarılmak istesem kollarım yetmemiştir Sabah beşten sonra evden çıkan kimse geri dönmemiştir Abartmaya gerek yok bu sefer yalnızca üzgünüm Önümde onca yokuş varken ben yine sana düzlüğüm" Çok Acil Bir İş, insana hevesi kursağında kalmış ve hayal kırıklığına uğramış bir hissiyat veriyor. Ama aynı zamanda üzücü ve yavaş bir şarkı da değil. Bu konuda özel bir şarkı Çok Acil Bir İş. Sonraki iki şarkı Tarla ve Sen Taştan, aşk ve kişisel içeriklerden daha siyasi içeriklere kayıyor grup. Bu da aslında Otoban Sıcağı albümünü, hatta alternatif müziği özel yapan olaylardan biri. Albüm 2014'te gezi olaylarının sıcağında çıktığından Sen Taştan, Duman'ın Eyvallah'ından sonra direniş döneminde yaşanan olayları yansıtan en meşhur şarkılardan biri. Yazımızın başında da bahsettiğimiz "kendi coğrafyamıza göre müzik" konusunu belki tam beklenen gibi olmasa da karşılayan bir parça. Albüm'ün bu kısmında stil ve tarz değişmese de içerik değişince çok daha farklı ve özel şarkılar ortaya çıkıyor. Albümün son şarkısı Adam, sanki albümü özetler ve bir adamı sokağa salıp tüm bu olayları yaşatmışlar gibi bir şarkı. Daha iyi bir deneyim için gece otobanda iki kişi dinlemeniz önerilir. Bonus: Kaynak: 1.