Her gün onlarca farklı şey yapmak isteyip çoğunu ertelediğimiz hayatımızda, Bruce Dickinson hayal ettiği her şeyi bir şekilde hayata geçirmiş, idol olarak kabul edilebilecek kişiler listesinin zirvelerinde yer alıyor. 60’lı yaşlarına merdiven dayayan Bruce Dickinson bu sürece dünyanın en büyük heavy metal gruplarından Iron Maiden’da solistlik, pilotluk, milli eskrim sporculuğu, radyo programcılığı, roman yazarlığı gibi birçok farklı alanda üretimler sığdırmayı başardı. Bruce Dickinson’ burada uzun uzun anlatmaya çalışırsak bu sayfalar asla yetmeyecektir kısacası.
Ben ise size Bruce’un Iron Maiden’daki performansı kadar ses getirmemiş, ama dünyadaki sanatçıların çok azının cesaret edebildiği bir hikâyeyi yazarak onu size anlatmaya çalışacağım.
Haykır Saraybosna!
Saraybosna’da savaşın tüm şiddetiyle devam ettiği, keskin nişancıların gördüğü her canlıyı düşünmeden öldürdüğü, hiçbir noktanın güvenli olmadığı ülkede verilen bir konser ve bir halkın çığlığı Bruce’un sesiyle yankılanıyordu. Scream for me Sarejevo..
14 Aralık 1994’te BKC Konser Salonu’nda verilen konserin öncesini ele alan Haykır Benim İçin Saraybosna belgeseli bir konserin hikâyesinden öte bir savaş belgeseli niteliğini taşıyor. Belgeselde o döneme şahit olanlar kamera karşısında o günleri ve yaşananları sanki dün yaşanmışçasına, aynı duygularla anlatırken, hepsinin söylediği ortak şey ise kimsenin bu savaşa ihtimal dahi vermediği. Yaşanan vahşet ve insanlık dramının ortasında ise Saraybosna halkına moral vermesi için Bruce Dickinson bir konser daveti alıyor ve bu daveti tereddüt etmeden kabul ediyor. Bu davetin kabulü hiç şüphesiz savaşın devam ettiği bir yerde açık hedef haline gelmek anlamını da taşıyor. Ama tüm bu şartlara rağmen savaşın yok etmek üzere olduğu bir halka destek olmak için Bruce yola çıkıyor.
Haykır Saraybosna belgeseli sanatın bir direniş olduğunu kanıtlayan bir yapım. Savaş sırasındaki yer altı tiyatroları, kulaktan kulağa yayılan konserler ve daha niceleri.
Bruce Dickinson’ın ekibiyle kırdığı Saraybosna ablukası, bir halka verdiği desteği anlatmak onun aslında tüm alanlardaki başarısını anlatmanın da özeti..
Haykır Saraybosna!
Saraybosna’da savaşın tüm şiddetiyle devam ettiği, keskin nişancıların gördüğü her canlıyı düşünmeden öldürdüğü, hiçbir noktanın güvenli olmadığı ülkede verilen bir konser ve bir halkın çığlığı Bruce’un sesiyle yankılanıyordu. Scream for me Sarejevo..
14 Aralık 1994’te BKC Konser Salonu’nda verilen konserin öncesini ele alan Haykır Benim İçin Saraybosna belgeseli bir konserin hikâyesinden öte bir savaş belgeseli niteliğini taşıyor. Belgeselde o döneme şahit olanlar kamera karşısında o günleri ve yaşananları sanki dün yaşanmışçasına, aynı duygularla anlatırken, hepsinin söylediği ortak şey ise kimsenin bu savaşa ihtimal dahi vermediği. Yaşanan vahşet ve insanlık dramının ortasında ise Saraybosna halkına moral vermesi için Bruce Dickinson bir konser daveti alıyor ve bu daveti tereddüt etmeden kabul ediyor. Bu davetin kabulü hiç şüphesiz savaşın devam ettiği bir yerde açık hedef haline gelmek anlamını da taşıyor. Ama tüm bu şartlara rağmen savaşın yok etmek üzere olduğu bir halka destek olmak için Bruce yola çıkıyor.
Haykır Saraybosna belgeseli sanatın bir direniş olduğunu kanıtlayan bir yapım. Savaş sırasındaki yer altı tiyatroları, kulaktan kulağa yayılan konserler ve daha niceleri.
Bruce Dickinson’ın ekibiyle kırdığı Saraybosna ablukası, bir halka verdiği desteği anlatmak onun aslında tüm alanlardaki başarısını anlatmanın da özeti..
Yorum Bırakın