Rusya da o zamanlar etkili olan neoklasisizm Karl Bryullov'da öncü kişi olarak görülmektedir. Karl Bryullov Rusya'dan ayrılıp Roma'ya yerleşmesi üzerine 1835 yılına kadar genelde portre üzerinde çizimler yapmıştır. Bu devamlılığında ünü tarihsel resimler çizdiği zaman artmıştır. Karl Bryullov'un en tanınmış ünlü eseri Pompey'in Son Günleri 'dir. 

Karl Bryullov Pompeli'yi ziyaret etmiş ve oldukça etkilenmiştir. Etkisi o kadar derinden olmuştur ki Pompeli hakkında çeşitli resimler çizmiştir. Hatta "Kalıntıların görüntüleri farkında olmadan beni zamanda geriye götürdü " diyerek eklemiştir. Burda da anlaşılacağı üzere ne kadar etkilendiğini anlayabiliriz. 

Resime gelirsek çoğu duygular bir arada toplanmıştır. Resim o kadar ince bir ustalık ile çizilmiş, o an da insanların içselliğini dışına vurduğunu görebiliriz.

Pompeli'de o korkunç, dehşet dolu bir gün. Büyük bir deprem ile gökyüzü maviliğini yitirmiş kara dumanlar içinde kaybolmuş. Herkes olacaklardan habersiz, ölümlerine saniyeler, dakikalar kala beklemekteler.Tüm bu olanları anlamadırmaya çalışan birbirine çarpan düşünceler içinde, korkunun verdiği haz ile tek yapabildikleri ölümden olduğunca kaçmak ömürlerine bir kaç dakika daha sığdırmak. Hissedilenler eserde yansıtılmaya çalışılmıştır. İnsanların gözlerinin içinde ki korku ve kaygının yoğun işlendiği, bir umut olmasının dilemeleri , ölümden kaçmaları her birinin ortak özelliği haline bürünmüş. Dehşet ve korku verici duygularla romantizmi ön plana daha da çıkartıldığını görebiliriz. Resim üzerinde olan turuncu ve kırmızı renkler göze çarpmaktadır. Karl Bryullov Vezüv yanardağı patlamasını eserinde bu renkler ile birleştirerek etkiliyeci bir şekilde yansıtmıştır.  

Rus ressam Karl Bryullov bu eserini 3 yılda tamamlamıştır. Eseri günümüzde St.Petespurg' da bir müzede sergilenmektedir.