MODERN PAREIDOLIA

MODERN PAREIDOLIA
  • 2
    0
    0
    0
  • Selam. Tanışalım mı?

    Today we talk about ancient people and new people. Sanki çok yeni people olabilmişiz de. Neyse.

    What is the pareidolia? Pareidolia is the çok eskilerden gelme refleksimsi, evrimleşimsi, üzerimizde kalıp beynimizle oynaşmaya devam eden bir terimimsi. Carl Sagan diyor ki “beynin evrimsel süreçte insanın kendine benzeyen diğer varlıkları tanımlaması için evrimleştirdiği bir özellik”, ekşi sözlükten hamlettin semspirzade diyor ki “Beyin çok acayip bir oyun hamuru ama pareidolia söz konusu ise siz beyninize oyun hamuru oluyorsunuz”.

    Herkes çok konuştu. Biraz da ben konuşayım. En sevdiğiniz.

    Şimdi senle çok tarih öncesi bir çağda takılıyoruz. İşte günlük avlanmamızı yaptık, karnımızı doyurduk, vahşi hayvanlardan uzak kalacağımız birer ağaç bulduk, keyif kahvelerimizi yudumladık ve avcı toplayıcı dönemin başlıca siyasi konuları üzerine tartışmaya başladık.

    Tam bu sırada gece karanlığında beni gözüme bir şey takıldı.
    -Oooaaa şu unicorn değil mi bize ters ters bakan?
    +Unicorn neydi ya?
    -Olum var ya hani şu kafasında tek kulak olan.
    +Tek boynuz olmasın o?
    -Hee! Tek boynuz. Görmüyor musun?
    +Yoo. Ben sadece ağaçları ve yaprakları görüyorum.

    Anyway. Böyle saçma sapan bir muhabbetten sonra unicorn gördüğünü zanneden avcı toplayıcı kişisi kendini sağlama almak için unicornun -ya da unicorn zannettiği ağacın- zıplayamayacağı bir dala tırmanıp orada uyuyor. Diğer kişi bu durumu umursamıyor. Sabah olduğunda önlem almayan kişinin unicornun boynuzuna saplanıp öldüğünü gören kişi:
    -Harbiden kulak değil boynuzmuş, diyor.

    O kadar iyi anlattım ki. Anlamamış olmanız imkansız. Yani pareidolia aslında olmayan bir şeye anlam yüklemek gibi bir şey. Aslında olmayan bir şey diyoruz ama bu anlam yüklemeler gerçekten avcı toplayıcı dönemde yaşayan biri için hayat kurtarıcı olabilirdi çünkü her daim tetikte olmayı sağlıyor. Avcı toplayıcının hayatta kalmak için kullandığı bu farkındalığı biz şimdilerde bayram ziyareti yaptığımızda yerdeki halı üzerinde surata benzeyen motiflerle eğlenerek harcıyoruz.

    Tabii profesyonel anlamda bu durumu kullananlar da yok değil.

    Psikologlar diyorlar ki “resimde ne görüyorsun?”. Saçma şeyler görüyorsan yandın. Farklı olduğunu farkettiler. Seni de normalleştirecekler.

    Aslında bu evrimsel yeteneğin modernize edilmesi sadece halı motifleriyle ve bulutlarla hayal kurmaktan ibaret değil. “anlam yükleme” olayı çok sevdiğimiz bir hadise olan “yanlış anlam yükleme” olayına evriliyor. Sadece görsel olaylarda düşünmeyin bunu. Karşımızdaki topluluk içindeki kişilerinden biri ve ya birkaçının giyim şekli, konuşma şekli, davranış biçimleri bir şekilde nöronlarınız arasındaki bakır tellerden elektriksel yükler geçmesine neden oluyor.

    Antik çağ insanının tek kulaklı unicorna karşı aldığı defansı siz de bir şekilde almaya başlıyorsunuz.

    Araştırmalara göre “dindar ve doğa üstü olaylara inanan insanlarda, nevrotik ve olumsuz ruh haline sahip insanlarda, resim ve heykel sanatıyla uğraşan insanların pareidolia olayına yatkınlık gösterdikleri görülmüştür”. Ne alaka şimdi benim bu modern pareidolia hakkındaki düşüncelerim dindar, olumsuz ruh haline sahip, heykel sanatıyla uğraşan ve unicornları tek kulaklı zanneden insanlarda fazla mı görülüyor? Saçmalık.

    Harbiden bullshit artık. Bol bol shit yani.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.