Gün bitiyor eve dönüyorum,
Sen yoksun.
Sabah uyanıyorum sen,
Akşamına bir ben kalıyorum geriye sensizlikten.
Ev bile ev değil sen yokken.
Bakışların üzerimde değilken ne bir sayfa çevirebiliyorum,
Ne de birkaç kelime karalayabiliyorum.
Bütün mesaim senin tebessümünle işliyor,
Sen gülmüyorsan fakirliğim beliriyor.
Sen gülersen biter yoksulluğum sevgilim.
Yıllarca yanmışız bir kimseden,
Yahut kimsesizlikten.
Yanmasaydık desek boş,
Acımışlara üzülmemek elde değil.
Ben sende yanıyorum şimdi inan canım zerre yanmıyor.
Uykunun en güzel yerinde,
Bir rüya fısılda kulağıma.
Ellerim ellerinle yıkansın,
Dağ yeşersin, papatyalara güneş dökülsün.
Biz seninle bilinmeyen herhangi bir tren garının en ücra köşesindeki çiftli koltukta,
Dini buyruklara hafif muhalif,
Adabı muaşeret kurallarına olağancasına anarşist bir tavırla buluşturularım dudaklarımızı.
Sen gülersin sevgilim,
Sen gülersin ve ay parlar,
Yıldızlar ışıldar bir aşık yaşar göğsünde.
O zaman işte ne anne, ne memleket.
O zaman dünyanın en bencil,
Ve bana göre en sencil bir ırkın ilk tohumları dökülür.
Hepsi olması gerektiği gibi,
Bütün yarımlar tam,
Sen varsan ben varım,
Yoksan hiç var olmamışım.
Enis
Yorum Bırakın