Tarihi binlerce yıla dayanmaktadır. Güney- Güneydoğu Asya ve Avustralya'daki birçok ülkede yetiştiği gözlenmektedir. Hatta Antik Mısırdaki hiyerogliflerde bile bulunmaktadır.

  Lotus çiçeği Budizm dininde de önemli bir yere sahiptir. MÖ 180den kalma Budist tapınaklarında (stupalar) lotus çiçeğine rastlanmaktadır. Lakshmi olarak bilinen tanrıçaya güç, kaynak ve destek sağlayan bir sembol olarak geçmektedir.

  Avrasya’nın eski göçebe halklarında olan Indo-Greeklerde de yaygın olarak kullanılmıştır.

  Lotus çiçeğinin bazı dinlerde; özellikle Doğu’da yeri çok önemlidir.

  Hinduizm'deki lotus çiçekleri, her şeyin doğduğu evrenin rahmini ve sıkıntıların üstesinden gelmeyi temsil eder. Bunun böyle açıklanmasının sebebi de nilüferlerin sadece bataklık gibi bölgelerde yetişip; çirkinlik ve yıkımdan hepimizin mükemmel bir anda bir araya gelebileceğimiz fikridir. Aynı zamanda bağlantıyı da temsil etmektedir.

    Bazı din bilimcilerine göre de bulanık sudan çıkan lotusun saflık ve aşkın yanısıra kurtuluşun (Nirvana’nın) bir sembolü olarak görülmektedir.

  Hinduizm’de Mantra denen bir kelime avrdır bu kelime insanın kendi kendini sakinleştirmesi, iyileştirmesi, meditasyona girmesini sağlayan dini hecelerdir.

  Lotus çiçeğinin geçtiği bir mantra bulunmaktadır. Bu mantra *Om mani padme hum (Nilüfe*rdeki mücevheri övün.). Tüm bilgelik içimizde, bu yüzden 'mücevher', 'hazine' içimizdedir ve biz lotus çiçeğiyiz" diye açıklanmaktadır. 

  Farklı farklı lotus çiçekleri bulunmaktadır bunların ayrı ayrı anlamları vardır.

**Beyaz:** Saflık ve engelleri aşma,kesme

**Pembe:** Kadınsı enerjiyi davet etme. Cinsiyetçilikle suçlama beni Hinduizm’de pembe nilüferler tanrıçalarla iletişime geçerken kullanılıyormuş.

 **Kırmızı:** Budizm’de 5 ana Buda ailesi vardır bunlardan biri de Padma’dir. Padma ailesi ateş ile ilgilidir. Bu nedenle kırmızı renkli nilüferler de ateş enerjisini temsil eder.

**Mavi**: Her zaman kapalı gösterilen mavi lotusun *(Nilotpala),* Mahayana Budistleri için potansiyellerini gerçekleştirme manasına gelmektedir. Çünkü daha sonra tam olarak çiçek açabilmektedir. Bodhisattavalar için önemli bir semboldür. (Budizm'de bodhisattva, Nirvana'ya ulaşabilen, ancak başkalarına yardım etmek için onu şefkatten dolayı geciktiren bir kişidir.)

  Güney Asya'daki insanlar sık sık evlerinde kendi çizdikleri nilüfer resimlerini saklamaktadırlar. Nilüferi çizmek hem rahatlatıcı hem de meditatif bir etkiye sahip olduklarına inanmaktadırlar.

  Tanrıların, Budaların birçok görüntüsünde nilüferlerin üzerinde oturduklarını veya ayakta durduklarını gösteriyor.

  Lotus çiçeğine özgü bir meditasyon tekniği de vardır. Bu Lotus pozu veya Sanskritçe'de "padmasana" olarak adlandırılmaktadır, her iki ayağı da karşı uyluğun üstüne yaslanarak bağdaş kurarak oturmayı içeren derin bir kalça açma tekniğidir.