TÜRK PICASSO ABİDİN DİNO...

TÜRK PICASSO ABİDİN DİNO...
  • 10
    0
    0
    1
  • Türkiye'de Cezalar, Paris'te Ödüller Almış Ressamımız Abidin Dino'nun Kısaca Hayatı.


     Abidin Dino, 23 Mart 1913 İstanbul doğumlu, ressam, karikatürist, yazar ve film yönetmeni. Babası Rasih Bey diplomat, annesi Saffet Hanım ise edebiyat ve müzikle ilgilenen bir kadındır. Doğduktan sonra ailesi Fransa'ya taşındı.1925'te 12 yaşındayken ailesiyle birlikte Türkiye'ye taşındılar ve böylece Robert Kolejde eğitimini yarıda bırakarak Abisi Arif Dino'nun da motivasyonuyla resim, karikatür ve yazı alanına yöneldi. 

     

    Ara Güler'in Deklanşöründen Abidin Dino.

     

    SSCB, Paris ve Picasso ile tanışma:

       Vizyonu ve yeteneği ilk çizimlerinden de anlaşılan Dino, çizerliğinin ilk yıllarında Nazım Hikmet'in kitap kapaklarını tasarladı. Yine bu yıllarda Türkiye'ye gelen, SSCB'nin ünlü yönetmenlerinden Sergey Yutkeviç bir sergide resimlerini görüp beğendi. Resimlerden etkilenen yönetmen, -Atatürk'ün de isteğiyle- Dino'yu eğitme konusunda ikna oldu.

      1937'de 2. Dünya Savaşı nedeniyle ülkeden ayrılmak zorunda kaldı. Hayatının bu döneminde Paris'e giden ressamımız Pablo Picasso ile burada tanıştı ve onunla birlikte çalışmaya başladı. Atölyede Picasso'nun yaptığı seramikleri kopyalamakla yükümlü olan ressamımızın o günlerden ne kadar etkilendiği ilerleyen yıllarda yaptığı resimlerden bile anlaşılıyor...                                                               

                                                                                              

                 

    Pablo Picasso ve Abidin Dino.            

                   

      

    Nazım Hikmet Ran ve Abidin Dino.


    Nazım Hikmet'in Abidin Dino'ya şiiri ve Dino'nun cevabı:


    “Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin ?

    İşin kolayına kaçmadan ama

    Gül yanaklı bebesini emziren melek yüzlü anneciğin resmini değil

    Ne de ak örtüde elmaların

    Ne de akvaryumda su kabarcıklarının arasında dolanan kırmızı balığınkini

    Sen mutluluğun resmini yapabilir misin Abidin”

                                                       Nazım Hikmet Ran.


    Kokusu buram buram tüten

    Limanda simit satan çocuklar

    Martıların telaşı bambaşka

    İşçiler gözler yolunu.

    İnebilseydin o vapurdan

    Ayağında Varna’nın tozu

    Yüreğinde ince bir sızı.

    Mavi gözlerinde yanıp tutuşan

    hasretle kucaklayabilseydim

    seninle, bir daha.

    Davullar çalsa, zurnalar söyleseydi

    Bağrımıza bassaydık seni Nazım,

    Yapardım mutluluğun resmini

    Başında delikanlı şapkan,

    kolların sıvalı, kavgaya hazır

    Bahriyeli adımlarla düşüp yola

    Gidebilseydik Meserret Kahvesine,

    İlk karşılaştığımız yere

    Ve bir acı kahvemi içseydin.

    Anlatsaydık

    o günlerden, geçmişten, gelecekten,

    Ne günler biterdi,

    Ne geceler…

    Dinerdi tüm acılar seninle

    Bir düş olurdu ayrılığımız, anılarda kalan.

    Ve dolaşsaydık Türkiye’yi

    bir baştan bir başa.

    Yattığımız yerler müze olmuş,

    Sürgün şehirler cennet.


    İşte o zaman Nazım,

    Yapardım mutluluğun resmini

    Buna da ne tuval yeterdi;

    ne boya…

                                                       Abidin Dino


    Yurda dönüş ve sürgünler:

       Bu anıların ardından 1939 yılında Türkiye'ye döndü. Ülkeye geldiğinde diğer sanatçı arkadaşlarıyla birlikte, amacı topluma resimi öğretmek ve resim aracılığıyla toplumsal sorunlara ışık tumak olan Yeniler Grubu'nu kurdu. TKP'nin öncü üyelerinden birisi oldu. Artık siyasi görüşünü belirtmekten de çekinmeyen sanatçımız dik duruşundan dolayı sindirilmek için önce Çorum'a daha sonra Adana'ya sürüldü. Bu sürgün sırasında daha sonra sıkı dost olduğu Yaşar Kemal ile kaderleri kesişti. Dino bu tanışmanın ardından Yaşar Kemal'in de kitap kapağı tasarımlarını yaptı.

     

    Abidin Dino ve Yaşar Kemal.

     

    Evliliği:

       1943 yılında Adana'da yazar ve dilbilimci Güzin Dikel ile evlendi.  Sürgün sona erince İstanbul'a döndüler. Dino bu yıllarda birçok tiyatro oyunları ve senaryolar yazdı ama hepsine yasaklar getirildi. Siyasi baskılar bir yandan artarken diğer yandan halk tarafından da tepkiler gördüler. Olaylar o kadar ilerledi ki baskınlar ve evlerinin taşlanması bardağı taşıran son damla oldu. 1952'de yurt dışına çıkış yasağı kalkınca kesin olarak Paris'e yerleştiler. Asıl sanat eserlerini Paris'te yaratan sanatçımız birçok sanatçımız gibi memleketinden uzakta gözlerini hayata kapatmıştır. 

    Abidin Dino ve eşi Güzin Dino.

     

    Ölümü:

    1990'da tiroid kanseri teşhisi konan sanatçı, 7 Aralık 1993 günü Paris'te yaşamını yitirdi. Cenazesi İstanbul'a getirilerek Aşiyan Mezarlığı'daki aile mezarlığında toprağa verildi.

     

    Abidin Dino Heykeli.


    Yorumum:

       Atatürk'ün desteğini görmüş bir sanatçının siyasi görüşü bahane edilerek sürgünlerden sürgünlere gönderilmesi ve her türlü engellerin koyulması kadar tahammül edilemeyecek çok az şey vardır. Güç sahiplerinin sanattan bu kadar korkmalarının nedeninin, sanatçıların dik duruşlarından ziyade yapılan eserlerin nüfuzundan korkmaları olduğunu düşünüyorum. Onurlu ve acılarla dolu bir yaşamı, onursuz ve rahat bir yaşama yeğleyen insanlardan sadece birisi olan Abidin Dino hakkındaki bu yazının sonuna geldik bir diğer yazımda görüşmek üzere...

     

    Kaynakçalar:

    https://tr.wikipedia.org/wiki/Abidin_Dino

     

     

     

     

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.