Noel Baba, MS. 3. yy sonunda, Antalya'nın Myra (Demre) antik kent bölgesinin küçük bir köyünde doğmuş Nicholas isimli bir din adamıdır. Nicholas çok zengin bir ailenin tek çocuğu olarak, Hristiyan değerleriyle büyür ve ebeveynlerini çok genç yaşta bir hastalıktan dolayı kaybeder. Kendisine kalan mirasını da İsa Mesih’in buyruğuna göre kullanmaya gayret eder:
“Eğer eksiksiz olmak istiyorsan, git, varını yoğunu sat, paranı yoksullara ver; böylece göklerde hazinen olur. Sonra gel, beni izle.” (Matta: 19: 21)
Nicholas, tüm mal varlığını hastalar, yaşlılar çocuklar ve yoksullara yardım için kullanıyordu. Hayatını Tanrı’ya ve insanlara hizmete adamış ve bu sayede de genç yaşta Myra Başpiskoposu olmuştur. Nicholas dünyada, ihtiyaç sahiplerine karşı olan cömertliği ve çocuklara olan sevigisiyle tanınmıştır.
Hristiyanlara baskı uygulayan İmparator Diocletian (M.S. 244 – 311) zamanında, Başpiskopos Nicholas da inancı dolayısıyla sürgün ve hapis hayatı yaşamıştır. Konstantin’in imparator olmasıyla da serbest bırakılmış ve M.S. 325 yılında İznik Konsilli’ne katılmıştır.
Aziz Nicholas, öldükten sonra Myra'daki kilisesinin mezarlığına gömülmüş. 6. yüzyıla gelindiğindeyse türbesinin ünü hızla yayılmış ve 1087 yılında İtalyan denizciler ve tüccarlar Nicholas'ın kemiklerini Myra'daki mezarından çıkarıp İtalya'nın Bari kentine götürmüşlerdir. Bu nakil, Nicholas'ın Avrupa'daki ününü büyük oranda artırmış ve Bari kutsal bir merkez haline gelmiştir. Nicholas'ın kemikleri bugün Bari'deki 11. yy yapımı Aziz Nicholas Bazilikası'ndadır.
Nicholas, Hristiyanlıktaki küçük azizlerden biri olmasına rağmen, Ortaçağ'da ünü tüm Avrupa'ya yayıldı ve pek çok ülkede adına binlerce kilise inşa edildi. Nicholas'a atfedilen mucizeler, Ortaçağ ressamlarının ve oyuncularının sıklıkla canlandırdığı bir sembol oldu ve Avrupa'nın bir geleneği haline gelmiştir. Aziz Nicholas'ın öldüğü 6 Aralık, şu an kullandığımız Miladi takvime göre 22 Aralık gününde Noel Bayramı olarak kutlanmaya başlandı (zamanla İsa Mesih'in doğuşuyla birleştirilerek 25 Aralık'ta kutlanmaya başlanmıştır).
Aziz Nicholas ile ilgili birçok rivayet mevcuttur. Bunlardan en ünlüsü de köyünde 3 kızı olan fakir bir adamın, kızlarının çeyizini yapamayacak duruma gelmesi ve kızlarını satmayı düşündüğü anda, Nicholas'ın onlara yardım etmeye karar vermesi ve gururlarını kırmamak için onlar uykudayken büyük kızın açık olan penceresinden çeyizine yetecek olan bir kese altını içeri atmasıdır.
Sabah parayı bulan büyük kız çok sevinmiş ve sıkıntılı durumundan kurtulmuştur. Daha sonra ortanca ve küçük kızın çeyiz paralarını da karşılamak isteyen Nicholas, pencereleri kapalı olduğu için keseleri bacadan atmıştır. Noel Baba’nın yılbaşında bacadan hediye bırakma geleneği bu şekilde ortaya çıkmıştır. Karikatürlerde ve resimlerde Nicholas’ın üç altın top ile gösterilmesi de bu rivayete yapılan bir göndermedir.
Tombul ve beyaz sakallı, yakası beyaz kürklü Noel Baba imajı, Almanya doğumlu Amerikalı karikatürist Thomas Nast‘ın 1863’te Harper’s Weekly dergisine yaptığı çizimlere dayanmaktadır.
Günümüz dünyasının popüler Noel Baba imajı ise çizer Haddon Sundblum’un, 1931’de Coca-Cola şirketi için hazırladığı çizimlerle son halini almıştır. Sundblum’un Noel Babası, şişman, beyaz sakallı, uçları beyaz kürklü kırmızı bir kıyafet giyen, siyah tokalı kemerli, siyah çizmeli, yumuşak kırmızı şapkalı olarak çizilmiş, dünya da bunu hızla benimsemiştir.
Hayatını ve servetini yoksul insanlara destek olmaya ve çocukları mutlu etmeye adayan ve yardım severliğiyle tarihe geçen Noel Baba'nın, günümüzde kâr etmekten gözü dönmüş ve bu amaç uğruna her şeye yeltenebilen şirketler ve alışveriş firmaları tarafından; başta çocuklar olmak üzere insanlara ihtiyaçları olmayan ürünleri pazarlamak için vitrinlerden ve reklamlardan eksik edilmeyen bir tüketim maskotu haline getirilmesi oldukça ironik bir durumdur ve tüketim toplumunun dinamiklerine ayna tutan bir örnektir.
..."Markalarını koyarak belli ürünlere değer katan veya logolarını kaldırarak belli ürünleri değersizleştirenler sadece büyük şirketler değildir. En güçlü markalar, reklamı düzgün bir şekilde yapılan ve insanları heyecanlandıracak şekilde aktarılan etkinliklerdir." - Zygmunt Bauman
Yorum Bırakın