Rus bestecilerin eserlerine karşı her zaman ayrı bir zaafiyetim olmuştur. Hele söz konusu Shostakovich olduğunda…
Pazar akşamı Şikago Senfoni Salonu’nda Rus bestecilerin notaları havada uçuştu. Bunun yanı sıra, sahnedeyse bu notaları çok iyi hisseden bir orkestra ve bir şef vardı. Ancak bu şekilde dinleyiciler böylesine tarihi gecelere tanıklık edebiliyorlar.
Üç gün süren bir program olmasına rağmen, konsere olan ilgi son gününüde de oldukça yüksekti. Meşhur Fransız Çellist Gautier Capuçon ve Shostakovich’in en meşhur eserinin yer aldığı gecedeyse program şu şekildeydi:
- Mihail Glinka - Ruslan and Ludmila Üvertürü.
- Lera Auerbach - Diary of a Madman, Çello ve Orkestra Konçertosu.
(Gauter Capuçon)
- Dmitri Shostakovich - Senfoni No. 5
Gece Glinka’nın çok beğendiğim eseriyle başladı. Hareketli ve çok güzel melodiler içeren bu üvertür, Manfred Honeck tarafından çok güzel ele alındı. Eser boyuncu sahnede aşırı istekli bir orkestra gördüm ve bu ilerisi için heyecan vericiydi.
Ardından Lera Auerbach’ın yeni eseri olan ‘’Diary of a Madman’’ dinleyicilerin beğenisine sunuldu ve eser böylelikle Amerika Birleşik Devletleri’ndeki ilk gösterimini yapmış oldu.
Capuçon ve diğer müzisyenler Laura Auerbach’ın yeni eserini her ne kadar kulağa hoş getirmeye çalışsalar da, maalesef bende beklediğim etkiyi uyandıramadı. Sessiz, neredeyse duyulması çok zor bir başlangıcı olan bu konçertonun, aynı şekilde duyulması zor bir finali var. Beklenmedik bir anda çok yüksek tempolara çıkan, birden bire neredeyse duyulamayacak kadar temposunu düşüren eser bende çok fazla dikkat dağılmasına yol açtı.
Otuz beş dakika uzunluğunda olan bu eser, Capuçon’un sonlara doğru olan solo kısmı dışında tam bir hayalkırıklığı idi. Salonun tümünde de aynı enerjiyi hissettim.
Fotoğraf:Todd Rosenberg
Final performansına gelindiğindeyse işler tamamen bambaşkaydı. Müzisyenlerin ilk iki eserdeki üst düzey performansları son bölüme de yansıyınca ortaya inanılmaz bir Shostakovich 5 çıktı.
Eser başlar başlamaz Manfred Honeck’in son derece yerinde olduğunu düşündüğüm temposu, dinleyicilerin tüm dikkatini sahneye çekti. Sert bir tempoyla esere başlamayı tercih eden Manfred Honeck, o inanılmaz notaların orkestranın arasında muhteşem bir ahenk ile gezinmesini sağladı. Uzunca bir süre dikkatimi hiç bir şey dağıtamazken, korno grubunun sert temposu kısa süreliğine dikkatimi dağıtmayı başardı. Aynı durumun bir kez daha tekrar etmesi ise bir an için gözlerimi açmama sebep oldu.
Largo (üçüncü) bölümündeyse nutkum tutuldu diyebilirim. Honeck, eserin üçüncü bölümünü günümüze o kadar güzel uyarlamış ki, şaşkınlığımı gizlemeye çalışsam da başaramadım diye düşünüyorum. Bu zamana kadar ki dinlediğim en iyi largo bölümüydü. Özellikle obua solosu olağanüstüydü.
2018 yılında Manfred Honeck, müzik direktörü olduğu Pittsburg Senfoni Orkestrası’yla Shostakovich’in bu eseri ve Samuel Barber’ın “Adagio ” adlı eseriyle Grammy ödülünün sahibi olmuştu. Bu bölüm adeta dinleyiciye ödülün nasıl kazanıldığına dair büyük ipuçları veriyordu.
Denge ve uyumun üst seviyelerde olduğu final bölümündeyse dikkatimi en çok yaylılar çekti. Sert ve yumuşak geçişlerin arasındaki denge muhteşemdi. Bölümdeki bütünlük son derece başarılı bir şekilde sağlandı ve görkemli bir kapanışla eserin sonuna gelindi.
Baş kemancının ve bir kaç önemli ismin orkestrada olmadığı gecede Şikago Senfoni Orkestrası, Manfred Honeck ile birlikte yılın performansını gerçekleştirdi.
5/5 ⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️
Şikago Senfoni Orkestrası’nın 6-7 Ocak 2023 programıysa şu şekilde:
Clyne
This Midnight Hour
Montgomery
Rounds
Wolfe
Her Story
Not: Yazı Şikago Senfoni Orkestrası’nın 20 Kasım 2022 Pazar günü olan performansına aittir.
Yorum Bırakın