Şahmaran Efsanesiyle Nostalji Arası

Şahmaran Efsanesiyle Nostalji Arası
  • 1
    0
    0
    0
  •        20 Ocak' ta bir Netflix dizisi olarak yayınlanan Şahmaran' ın yönetmenliğini Umur Turagay'ın yaptığı, senaryosunu ise Pınar Bulut'un yazdığı, fantastik türündeki 1. sezonu 8 bölümlük dizi. Osmanlıcada "mar" yılan anlamına gelir. "Şah-ı maran " ise yılanların şahı demektir. Bir efsaneye ad olmuş bir tamlamadır.
       Eh, dedim sonunda, Türk dizi platformu da fantastik dizi türüne kolları sıvadı. Aslında diziyi çekici kılan fantastik oluşu değil, nostaljik ve masalsı sahnelerinin bir arada oluşuydu. Adana, Mersin ve Datça' dan çok şirin kareleri içinde barındıran manzaralar oldukça cezbediciydi. 
       Aslına bakarsanız dizinin birinci bölümünde şöyle düşündüm: "Sanırım  Nuri Bilge Ceylan tarzı bir dizi izleyeceğim." Beni bu düşünceye iten en önemli faktör, dizide dış seslerin oldukça net olmasıydı. Cırcır böceklerinin sesi, rüzgârın esintisi, suyun şırıltısı... Çukurova ' nın yaz sıcağına ait ne varsa tüm gerçekleri, filmde karşımda buldum. Sonra yakın çekim kareler, toprak kokusunu bile duymanızı sağlayabilir. En son böyle bir Çukurova nostaljisini Özgü Namal ve Mehmet Aslantuğ ile "Hanımın Çiftliği" nde izlemiştim. 
       Şahmaran efsanesinden yola çıkılarak postmodern bir hikaye oluşturulmuş dizi filmde. Efsanenin kehaneti ise günümüzün modern hayatında gerçekleşiyor. Mar ailesinin toplumdan kendini soyutlamış kutsal oğlu Maran ve Çukurova Üniversitesinde öğretim görevlisi olan, meraklı, korkusuz ve güçlü, seçilmiş insan Şah Su'nun hikâyesi. Efsaneden sonra mar topluluğu ve insan arasında kapanmamış bir defter vardır. Bu defterin kapanması ve iki ırkın barış içinde yaşaması için Şah Su ve Maran arasında bir aşkın doğması gerekmekteydi. O sırada sahne ışıkları Şah Su' nun hayatının bilinmezlerini aydınlatmaya başlar. Şah Su'nun suya aşık oluşu, yaz sıcağı, hanımeli kokusu, elbisenin askısına takılan saç tokaları... Hepsi çok tatlı sahnelerdi doğrusu.
        Şahmaran, sürükleyicilik açısından başarılı bir dizi film olmuş. Sezonun 8 bölümünü, birkaç saat içinde bitirmek isteyebilirsiniz. Ancak şu var ki dizinin ilk bölümünden itibaren izleyiciyi içine çeken hikayenin sonu sönük bitiyor. Böyle bir efsane uyarlamasının finali,  daha düşündürücü bir şekilde bitebilirdi. Böylesine nostaljik bir hava içinde, tebessüm ettiren sahnelerden oluşan bir filmin bu kadar yüzeysel ve kısa olması ise sadece bende mi yönetmenin acelesi olduğu intibası uyandırdı, bilemiyorum. Fakat farklı bir hikayenin içinde kendini bularak hayata kısa bir nostalji tınısı katmak isteyenlere Şahmaran iyi gelecektir.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.