SON PİŞMANLIĞIN GÖZYAŞLARI

SON PİŞMANLIĞIN GÖZYAŞLARI
  • 1
    0
    0
    0
  • Soldaki göz büyük, gösterişsiz ve saf haliyledir. Sağ göz ise sol gözden küçük olmasına rağmen, bir o kadar havalı, gösterişli ve kibirli biriymiş. Hatta bu kibrinden dolayı bu göze "Bay Kibirli" derlermiş. Soldaki erkek bunun güzelliğine tutuşmuş. Soldaki gözün adı Mecnun, sağdakinin de Leylaymış. Mecun Leyla'ya tutuşmuş ama aralarında bir çizgi büyüklüğü kadar engel varmış. Bitmek bilmeyen engeller...

     Bir gün Mecnun bu çizginin arkasından Leyla'ya şiirler okumaya başlamış. Leyla, kibirli ve gözü yükseklerde olduğu için Mecnunu dinlememiş bile. Oysaki Leyla Mecnun'u dinlese öndeki engel çizgisi kalkacakmış. Mecnun'un aşkı ne yazık ki tek taraflı olduğu için o duvarın çizgisinden geçememiş. Boş bir duvara şiir okumakla geçmiş 12 senesi. Artık 26 yaşında genç ve yakışıklı bir göze dönüşmüş. Leyla Mecnun'u görünce tanımamış tabi. Sonradan hatırlamış. Mecnun'a bakınca Leyla, ona yaptıkları aklına gelmiş bir bir... Her seferinde Mecnun onun için yanmış ama Leyla çok sonradan farketmiş dış güzelliğin önemli olmadığını, iç güzelliğin önemli olduğunu. Çok pişmanmış ama ne çare, kaybedilen günler gelir mi? Kalp onarılır mı yıkıkken? Yürek toplanır mı dağılmışken? Leyla olmayacağını bile bile Mecnun'a:

    - Ben kaybettim. Ben Leyla ile Mecnun'un hikayesindeki Leyla olup seninle gelemedim. Bunun üzerine Mecnun bir söz söyler ve o günden sonra artık izine rastlanmaz.

    - Ne sen Leyla'sın ne de ben Mecnun...

     

    - Ah!... Keşke gölgen olsaydım da ayaklarında sürünseydim!

    - Ben sırrımı sana versem ahım seni yakar, eritir...


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.