Şeffaflık kavramının, bu kadar irdelenmiş ve farklı yönlerden ele alınmış olarak okura sunulması bir yana, konunun kendi içinde tezatsız bir bütünlük arz etmesi bakımından ortaya konan eseri yerli yerinde buldum. Şeffaflığın, fert ve toplum hallinde insanlara neleri 'dayattığını', alttan alta hayatın doğal akışında olan olumsuzluk durumlarının, pudralanmış bir şekilde ve koşulsuz olarak nasıl da olumluymuşçasına gösterilerek toplumu tüm ahlaki değerler çerçevesinden nasıl çıkarttığını, hem kör göze parmak sokarcasına gösterip yalın bir dille anlatmış hem de bu şeffaflık toplumunun, yine topyekûn insanlık hallinde bizlere karşı nasıl bir tahribat yaptığını akıl ve vicdan sahası içinde aktarmış. Herkesin birbirini gözetler derecesinde bir yaşam sürmesinin ne denli rahatsızlık vereceğini yani kişisel mahremiyetin ortadan kaldırılıp, benliğimizin, bedenimizin ortalık malı misali sergilenmesinin, metalaştırılmasının özgürlüğünün ve şeffaflığının istenildiğini açık açık belirtmiş.
Toplumun sirayet ettiği siyaset, kamu alanları yahut evlerimizin içi hatta öz benliğimizin derinine kadar nüfuz sahibi olmanın ıstırabını yaşayan ve şeffaflık adı altında röntgenimizi çekmeye çalışan bir sistemin, bu alanlardaki hiçbir mahremiyete, öz saygı dahilinde karşıya da olan saygıya yer bırakmayıp tüm ruhu ezip geçerek tabiri caizse adeta sistemli bir göz tecavüzünün kökleştirilmesi mevzularına girmiş diyerek çok kısa bir özet yapabilirim.
İnternetin ve hızlı bir enformasyon yani sürekli bir akış halinde karmakarışık, doğruluğu yahut yanlışlığı bu hızda belirsiz kalan bilgi yığınlarının devamlı olarak pompalandığı ve aslında insanın nefsine hücum eden salt çıplaklığın, pornografi endüstrisiyle nasıl da tabandan tavana kadar yayılıp, yine bunun akabinde iyi-kötü, güzel-çirkin, ahlaklı-ahlak dışı vs. gibi karşıtlıkların ayırdına varmayı bile engelleyici yanına incelikle dokunduğu kanaatindeyim.
Tabiki sosyal medya üzerinden de insanların bu şeffaflık durumuna dolaylıdan ziyade doğrudan, kendi isteğiyle katılmaları ve şeffaflık toplumunun bu hızlı gidişinde yerlerini almalarının iflah olmaz payını da kenara ayırmış... Eşya ve hadiseler üzerine uzun uzun düşünüp, tefekkür edip hakikatini ortaya koyma melekelerimizi, şeffaflık adı altında ve 'herkes birbirini tanısın, bilsin, apaçık olsun, meydanda olsun, hakikat gözüksün(!)' gibi soslarla tahrip edip, tek tip ve de şaşı bir bakışla donatmaya çalışmalarını dikkatle süzüp çıkarmış.
Örtünmenin, mahremiyet mevzusunun nasıl da merkezinde bulunduğunun temellerini anlatmış ve insanın asıl değerinin, ortalığa dökülüp bu sistemli göz tecavüzüne izin vermesi değil, kendisini şeffaflık adı altında her yandan maruz kaldığı sistemli tecavüzden ve kendinde bulunan değerlerin ve duyguların, pornografi ve şeffaflığa bağlı diğer meselelerden sıyrılarak ortaya konulduğunu işaretlemiş. Yazacağım çok şey var lâkin yorum çok fazla uzadığı için burada keselim ve bu noktada okumanızı şiddetle tavsiye edelim.
abi cümlelerin çok uzun onun dışında güzel bir yazı olmuş eline sağlık