"Adın üç kere geçti saçma sapan bir filmde
yalnız olsam çok ağlardım ama annem bakıyordu
otoban dolusu gürültüyü sıkıştırıp beynime
anne dedim, hadi çay koy da içelim..”
Bu çay aforizmamı destekliyor işte, unutmak için veya beynimi boşaltmam için alkole ihtiyacım yok. Demli bir çay, sohbet etmese de dinleyecek; fikirleri benimle asla uyuşmayacak biri, ve senin hayali vuslatın.
Başım dönüyor, sebebini bilmiyorum. Yakın zamanda ölürüm çok canım sıkılırsa intihar. Yöntemini henüz bulamadım ama üstüne çok düşünüyorum.
Çok alkol tükettim, şişelerin sayısıyla 3 köprü yapabilirdim boğaza; üstelik bu YAP İŞLET DEVRET metoduyla da olmazdı. Devlete ve Millete daha faydalı bir yöntem bulabilirim de ayrıca DAMIT DOLDUR ŞEREFE gibi.
Başım gerçekten dönüyor, kahve ağır geldi belki de. Seni düşündüm çalan bir şarkının sözlerinde. Bu şehri sevmiyorum seni görsem ağlarım ve saat henüz 00:30.
Adın geçti sevdiğim bir şarkının klibinde, daha önce hiç dikkat etmemiştim. Apartmana girerken kadın, kapıya yazmışlar KOCAMAN ÇİRKİN BİR EL YAZISIYLA, oysa ki sen çok güzelsin. Ağlamadım anneme de seslenmedim çay demlemesi için, devam ettim hep yaptığım gibi.
👏🏽👏🏽