Dışarıda cıvıl cıvıl kuşlarla kaplı çok güzel bir gökyüzü vardı. Hava güzel olsa da hafif bir rüzgar esiyordu . Sıcak kahvesini içtiği için şanslıydı. Pencere önündeki çiçekleri hava güzel olmasına rağmen soluyordu.Yaprakları solmaya başlamıştı. Komşunun havada uçuşan yünleri ona iyi hissettirdi. Yeşil çiçekli şilteye oturdu.Elini masada dolaştırırken kaç zamandır burayı silmediğini fark etti. Nefes aldığından buralara göz kulak olması gerekiyordu. Narin ve hüzünlü bir şekilde elleri ile yüzünü yokladı. Yaşadığından şüphe duymuştu, gülümsedi. Bugün dışarıda çok fazla çocuk gürültüsü vardı. Tatil sezonu açıldığı için çocuklar okula gitmiyordu . Çok önemli bir maç oynuyormuş gibi herkes çok ciddi ve nefesler tutulmuş gözler yeni formasıyla oynayan çocuktaydı.Kendinden emin bir şekilde arkadaşına işaret veriyordu. yere tükürdü ve gülümsedi. Siyah süslü yazmasıyla iri yaşlı komşu kadın onlara baktı. Çok önemli bir şey olacakmış gibi o da kafasını kaldırdı. Hiç konuşmazdı. Sadece bu sokakta birileri için önemli bir şeyler olduğuna kafasını kaldırıp etrafa bakınırdı. İnsanların en önemli anılarına tanık olurdu. Karşı komşu perdesini araladı gözlükleriyle oynuyordu. Onları tam olarak yerine yerleştirmek istiyordu. Onlarsız karanlıkta olduğunu söylerdi. Sürekli olarak onlardan şikayet ederdi ama onlarsız hiçbir şey yapamazdı .Kırılmıştılar binlerce kez belki de... yenisini almayı reddederdi ve her kırıldığında tamir ederdi. O yüzden biraz tuhaf ve hüzünlü görünürdü. Bazen tutup sarılmak istiyordum ona bu kadar tuhaf ve kendi olduğu için hiç değişmediği için belki de. Sigarasını yaktı ve bir nefes çekti sanki yıllardır hiç içmemiş gibi. Kalabalık nefeslerini tuttu. Öteden beriden birileri ayaklandı ve sevinç çığlıklara bastı ortalığı. çocuklar koşuşturuyorlardı. Kocaman gülüyorlardı bazıları ise alnında tozla karışan terini siliyordu. üzgündüler... ne kadar mutlu olursa olsun bazı anlar gelip güm diye yüreğinize oturur.
Yorum Bırakın