Neredeyse artık her alanda duyduğumuz, herkesin mutlaka bir yerde maruz kaldığı veya kendi yaptığı, günümüzün popüler kelimelerinden biri olan Toksiklik bu yazımızın konuğu olacaktır.
Kelime anlamı olarak toksisite,zehirlilik veya kimyasal bir maddenin bir organizmaya zarar verme derecesi olarak bilinmektedir. Hayvan,bitki, bakteri nasıl bir canlı olursa olsun girdiği ortama tamamen zarar olan bir maddeden bahsediyoruz. Tabii şu an daha çok mecazi yönünden bakıp insan ilişkileri boyutunda değerlendireceğim.
İnsan ilişkileri günden güne değişip yeni bir hal almaya başlamakta. Bu süreç içerisinde bazı olumsuz ve bir insanı psikolojik yönden etkileyecek durumlar ortaya çıkmakta. Günlük hayatta hep karşımıza çıkan ve benim psikolojik silah olarak gördüğüm toksikliği, direkt kana karışmasını sağlayacak hareketlerde bulunan insan türü toksik insandır. Bu insanlar tahammülsüz,yıkıcı, kendi içindeki sıkıntıyla baş edemeyip karşı tarafında kendisi gibi olmasını isteyen rezil bir insan özelliğidir. Bir şeye mi heves edersiniz konuşmaları ile sizi aşağıya çekip bi gram heves bıraktırmaz bu insanlar. Aynı zamanda iyi bir manipülatör olan toksik insanlar kişiye kendini yetersiz ve değersiz hissetirmeyi de ihmal etmezler. İnsanın yaşama enerjisini söküp, kendisine bağımlı, kontrol edebildiği, ne çaba gösterirse göstersin her türlü zararlı çıkıp eleştiri bombardımanına maruz bırakıp kişiyi benliğinden yoksun şekilde bırakmaktır amaçları.
Sevilmediğini hissedip haketmediğini düşünmek, varoluşsal sancılar ,kendinden uzaklaşmak tarzı birçok şey insanı etkisi altına alıp hayatı yaşayamayacak kadar meşgul edebilir. Diyelim içinizdeki zehri attınız ve o insanı hayatınızdan çıkarttınız. Zehrin dokunduğu her hücreye küçükte olsa bir hasarı olabilir. Özellikle diğer insanlara karşı yersiz ön yargılar oluşturabilirsiniz. Her eylem her bir ilişki benzer bir sonuca çıkıcakmış umutsuzluğu da bunların bir parçası. İnsan kendini çevreye kapatıp, kırılmaları yaşamak istemeyebilir ve güven sorunları oluşabilir. Neyin samimi neyin sahte olduğunu kavramakta sıkıntılar yaşayabilirsiniz. Belki de bunlardan en kötüsü, insanlarda kendisini heyecanlandıracak bir şeylerin olmaması ve herhangi bir beklentiyeye girmemek.
Son olarak sizi bıraktıkları halden daha güçlü, daha iyi, daha agresif, daha sağlam, daha hayat dolu, daha bilgili, daha neşeli olacağınıza eminim. Bu insanları fark edip gerekli sorumluluğu alıp hayatımızdan uzaklaştırmak ilk başta zor ve sancılı gelse de acılar dinip işkenceler bitiyor. Zamanla ne kadar alçaldığınızı anlayınca, iyi ki kurtuldum diyip yeniden doğmuş bir insan olacağınızdan şüphem yok :)
Yorum Bırakın