Sevgili dijital günlük, merhaba.
Bugün iş çıkışı eve girmeden önce parkta oturup ağladım. Ağlamak bence muazzam bi his. Böyle bi rahatlama yok gerçekten yok. Konfor alanım olan şehirden çıkıp başka bir şehire adapte olma süreci bok gibi gidiyor. İnsan dediğimiz varlık adapte olamıyor muydu? Ben olamıyorum. Sosyalleşirim diye spora başladım 15 gündür sporda sadece 2 diyalog yaşadım. O da şöyle:
-Bi su alabilir miyim?
-Tabii 10 tl.
Bu kadar. 1 lt suyun 10 tl olması hoşuma gitti ama. Her neyse, spor salonumun hemen yanında kahveci var, spordan önce gidip kahve içiyorum. Bazen spora gitmesem de gidip kahve içiyorum. Ama bu eylem canımı sıkmaya başladı. Tek başına khave içmek artık sıkıcı geliyor. Ama birisiyle de kahve içmeye çıkarsam sıkılacağımı biliyorum. Çünkü uzun süredir insanların konuştuğu şeyler ilgimi çekmiyor. İlgi çekici şeyler anlatan birisini bulursam oturup saatlerce dinlerim. Mesela saatlerce bir şeyler izleyebiliyorum çünkü ilgimi çekiyor. Ama yok insanlar çekmiyo işte. Arkadaşım yok diye parkta ağladıktan sonra da bu cümleleri kurmuş olmam ne kadar sağlıklı bir ruh hali içerisinde olduğumu gösterir sanırım. Neyse ne işte, hayatımı üzene değil düzene sokuyorum dönemimde su içmeyi bile bana hatırlatması için uygulmalara ihtiyacım var. Ertesi gün duşa gireceğimi bile ajandama yazmazsam kendimi işe yaramaz hissediyorum. Oysa ki birçok şey başarıyorum. Çalışıyorum, arkadaşlarıma düzenli olarak snap artıyorum (hayatta olduğumu belli etmek için), 9 saat çalışma süremde hiç sinir krizi geçirmeden mesai bitiriyorum, ekonomik olarak çöküş içerisinde olan bir ülkede çalışıyor olmama rağmen hala ileride şunu alıcam bunu alıcam diye manifest yapıyorum daha ne yapayım? Ben ülkelerin de insanlar gibi psikolojik rahatsızlıklar taşıdığını düşünüyorum. Hiçbir vasfım olmadan mesela bizim ülkeye kronik depresyon, şiddete eğilim ve anksiyete teşhisi koydum kafada. Beni bu sıralar mutlu eden tek şey kulaklıkla müzik dinleyip şarkılara kafada klip çekmek. Başka hiçbir aktiviteden bu kadar zevk almıyorum. Bir de bugün acaba arkadaş edinmek için tinder açıp açıklamaya da "sadece kavhe içip boş yapmalık arkadaş arıyorum" yazsam işe yarar mı? Çünkü kredi borcum yüzünden workshopmuş, seramik dersiymiş vs. bunları karşılayabileceğimi sanmıyorum. Zaten vaktim de yetmez mesai bitince hemen eve gidip yeni yavrulayan kedimin yavrularıyla yatağa uzanmazsam kendimi eksik hissediyorum. Ama mesela arkadaşım olursa ve gerçekten siyaset, ekonomi, akademi gibi can sıkan şeyler konuşmadan sadece saf bir şekilde goygoy yapabileceğim hatta ve hatta birisi duysa "bunların vatana millete faydası yok boş insanlar" diyeceği birisi olursa yavru kedilerle daha az vakit geçirmeye tamam diyebilirim. Bakalım, iş arkadaşlarımdan bi fayda yok bu konuda çünkü hepsi benden çok büyük ve evli. Aynı zamanda kahve içmeyi de sevmiyorlar. Zaten ben de sırf metrobüse binmemek için bissürü güzel işi reddedip eve kapanırım iyi bari spora giderim diye kabul ettim işi. Umarım mantıklı bi karar vermişimdir çünkü ocağa kadar üyelik aldım ve minnaacık alanda dağ ayılarının kokularıyla spor yapıp sağlıklı kalmak için hayvan kadar para ödedim ve artık nefes darlığım var sanırım. Bu akşamlık bu kadardı sevgili dijital günlük, tava sallamaktan ellerim ağrıdığı için artık kağıda falan yazmıyorum valla bir de ablamın çocuğu yeni yeni okumaya başladı odada ne bulsa okuyo...
Yorum Bırakın