Taylor Swift’in merakla beklenen ikonik albümü 1989’ın Taylor’s Version’ı müzikseverlerle buluştu. Albümü dinler dinlemez söylediğim ilk cümle, "Bu eski Taylor değil" oldu. Melodik ve vokal açıdan değişmiş bir albümle karşı karşıya kaldım. Şimdi dilerseniz şarkıları tek tek inceleyelim.

Welcom To New York: Albümün ilk şarkısı olan "Welcome To New York"u özel kılan, yeni bir başlangıcın hikayesini anlatmış olmasıdır. Taylor’un New York’a taşınmasını anlatan bu şarkı, altyapısıyla dikkat çekiyor. Zaten Taylor Swift’in her "Welcome To New York" dediğinde, New York kapıları ardına kadar size açılacakmış gibi hissediyorsunuz ve o açıldıktan sonra gelen başarılarla her şeyi anlatıyor.

Blank Space: Taylor Swift’in efsane şarkısı "Blank Space"i duymayan yoktur. 2014’te yayımlandığı kısa sürede Billboard’da 1 numaraya yükselen bu şarkı, yeni versiyonuyla da albümün gözdesi oluyor. Taylor Swift’in Spotify’daki en çok dinlenilen şarkısı olma özelliğine sahip olan bu parça, eski ve yeni versiyonunda da Taylor’un ses değişimini gözler önüne seriyor. Aşkı en ince ayrıntısına kadar içimize işleyen Taylor, altyapısındaki o ahenkle bu işleyişi ustaca tamamlıyor.

Style: Albümdeki en çok konuşmak istediğim şarkı, her dinlediğimde beni güçlendiren ve aynı zamanda hüzne boğan "Style" oluyor. Ufak melodik ve vokal değişiklikleriyle yeniden karşımıza çıkıyor. Taylor Swift hayranları çok iyi bilir ki, bu şarkı her zaman içimizde bir yara olarak kalacaktır çünkü birbirine çok yakıştırdığımız ve "Başka bir evrende en güzel halinle" dedirten cinsten, Harry Styles'la bir daha bir araya gelmeyeceklerini bilsek de birbirlerine olan saygılarının hiç bitmemesi beni mutlu ediyor. Ancak şarkıdaki bu değişiklikler, artık o eski Taylor’un olmadığını çok net bir şekilde gösteriyor. Eski şarkılar arasından yeni versiyonuyla en yüksek çıkış yapma özelliğine sahip olan "Style", ilk haftadan Billboard’un 9. sırasına yerleşti ve tabii ki albümdeki en favori şarkım oldu.

                                                             

Out Of The Woods: Albümün 4. şarkısı olan "Out Of The Woods", daha olgun bir Taylor Swift vokali sunuyor. Bu şarkı nedense bana her zaman mücadele ve hırsı anımsatıyor. Alt yapısındaki enerji, hedefi uğruna savaşmayı göze alan her insanı anımsatıyor. Genel olarak şarkıyı beğensem de albümde favorilerim arasında yer almıyor.

All You Had Do Was Stay: Bu şarkıdaki tiz "Stay" sesi, o kadar içten bir duygu yoğunluğu taşıyor ki, ister istemez olduğunuz yerde kalma isteği uyandırıyor. Oysaki gitmesi gerektiği halde, aslında oraya ait olduğunuzu hissediyorsunuz. Taylor, bu şarkıda tek bir kelimeyle ne kadar çok şey anlatabileceğini bize gösteriyor.

Shake It Off: Taylor Swift'in 1989 albümünün ikonikleşmiş bir diğer şarkısı "Shake It Off," eski versiyonuyla insanların üzerinde büyük bir etki yaratmıştı. Yeni versiyonu ise altyapısıyla hoş bir hava katıyor. Ancak, eski versiyonunun olağanüstü olduğunu ve bu yeni versiyonun onun yanında oldukça sönük kaldığını itiraf etmeliyim.

I Wish You Would:  Bu şarkı, orijinal versiyonundan çok farklı olmasa da Taylor Swift’in müzikal duygu değişimini az da olsa gösteriyor. Albümdeki şarkılar arasında belki de en az dinlediğim şarkı olabilir.

Bad Blood: Taylor Swift’in bir diğer ikonik şarkısı "Bad Blood", arkadaşlık ilişkilerini ve Taylor’un yaşadığı hayal kırıklıklarını anlatıyor. İlk versiyonuna göre daha duygusal bir okumayla karşımıza çıkan Taylor Swift, hayranları tarafından bu duygusallaşma konusunda pek de iyi karşılanmadı. Benim açımdan bu versiyonunu çok beğensem de, herkes gibi daha hırçın, sert bir okuma beklerdim.

Wildest Dreams: Taylor Swift'in hayranlarının kalbinde taht kurmuş şarkısı "Wildest Dreams", altyapısındaki kalp ritimlerinin verdiği duyguyla diğer şarkılar arasında dikkat çekici bir noktada yer alıyor. Hayallerin, kırgınlıkların ve aşkın bir arada yaşandığı bu şarkı, herkesin favorisi olmayı başarıyor. Özellikle bu şarkının performansı efsane.

How You Get The Girl:  Bana göre albümdeki en rahatlatıcı şarkı olan "How You Get The Girl", bir erkeğin sevgilisini geri kazanması için ne yapması gerektiğini anlatıyor. Bu şarkı, enteresan bir şekilde beni rahatlatıyor ve huzur veriyor. Bu yüzden bende ayrı bir yeri var.

This Love: Albümün 11. şarkısı olan "This Love", Taylor’ın ilişkileri üzerindeki kader vurgusuna değiniyor. Bu şarkının bana hissettirdiklerini anlatmak çok zor; her dinlediğimde daha da derinime işliyor.

I Know Places: Bu şarkıyı nasıl anlatabilirim ki, çok iyi… Taylor, altyapısıyla ve sözleriyle şarkıyı öyle bir işlemiş ki, her dinlediğinizde tüylerinizi diken diken ediyor. Kesinlikle bu şarkının değerinin bilinmediğini düşünüyorum. Şarkının sözlerinde yeni bir aşkın başlangıcını ve ilk kırgınlıklarını anlatıyor ve bana göre, bu anlatış altyapıyla birlikte umursamaz ve alaycı bir anlayışa dönüşüyor.

Clean: Bağımlılık ve tamamen temiz bir hayat başlangıcını anlatan bu şarkı, orijinalinden farklı olarak Taylor Swift’in müzikal değişimini gözler önüne seriyor. 

Wonderland: Taylor Swift’in Alice Harikalar Diyarı’ndan ilham aldığı "Wonderland", kendisine yeni bir dünya oluşturan birinin aşkıyla birlikte o dünyada bocalamasını anlatıyor. Yepyeni bir dünyayı anlatan bu şarkıyı daha önce çok sık dinlemiş olsam da, son zamanlarda bana hitap etmiyor.

You Are In Love: Albümün 15. şarkısı olan "You Are In Love", Taylor Swift’in arkadaşının aşkından ilham alarak yazdığı bir şarkı. Duygusal olarak içimizi ısıtan bu parça, favorim olmasa da hoş bir havası olduğunu düşünüyorum.

New Romantic: Albümün orijinal versiyonunda fazla dinlemediğim ancak yeni versiyonuyla aşık olduğum şarkı "New Romantics", eski sevgilisinin yeni sevgilisiyle çıktığı tatil ve bunun hissettirdiklerini anlatıyor. Kimsenin vazgeçilmez olmadığını bizlere gösteren bu şarkı, hareketli nakaratıyla beni etkilemeyi başardı.

Slut! (From The Vault): 1989 (Taylor’s Version) ile birlikte albüme yeni eklenen ilk şarkı olan "Slut!"ta, Taylor, medyada kendisi hakkında çıkan olumsuzluklara cevap veriyor. İlişkileri konusunda sıkça eleştirilere maruz kalan Taylor, şarkılarında bu durumdan ne kadar rahatsız olduğunu sıkça dile getiriyor. Albüme yeni eklenen şarkılar arasında benim açımdan dördüncü sırada yer alıyor.

Say Don't Go(From The Vault): Taylor Swift, bu şarkıda özlem duygusunun en ince ayrıntısına kadar içimize işliyor. Aşktan uzak kalış, karmaşıklıklar ve üzüntülere bolca değindiği bu şarkıda hareketli bir nakarat ekleyerek bu duyguların alevlenmesini sağlıyor. İlk dinlediğim andan itibaren beni etkilemeyi başaran bu şarkı, yeni çıkan 5 şarkı arasında üçüncü sırada yer alıyor.

Now That We Don't Talk (From The Vault): Albümün yeni eklenen 3. şarkısı "Now That We Don’t Talk", ilişkilerin değişimine değiniyor. Bu değişikliğin kabullenme sürecinin ne kadar zor olduğunu anlatmaya çalışan Taylor, kafa seslerinde o güzel duygusuyla bize bu durumu en iyi şekilde açıklamaya çalışıyor. Albüme yeni eklenen bu şarkı, duygularıma bir yandan tercüman oldu. Hep insanları değişmediğini, değiştiğini sandığımız duyguların hep içinde var olduğunu savunmuşumdur. Şarkının bana yaşattığı bu duygular yüzünden yeni çıkan 5 şarkı arasında ikinci sırada yer alıyor.

Surban Legends (From The Vault): Albümün 20. şarkısı ve albüme yeni eklenen 4. şarkı olan "Suburban Legends", bence diğer 5 şarkı arasından üzerimde en az etkiye sahip olan şarkı. Sözleri bakımından derin olduğunu düşünsem de altyapısal anlamda zayıf olduğunu düşünüyorum.

Is It Over Now? (From The Vault): 1989 (Taylor’s Version) albümünün kapanış şarkısı olan "Is It Over Now?"da, Taylor eski ilişkisi deneyimlerini anlatıyor. Tüm samimiyetini albüme yansıtan Taylor, kapanışı böyle kaliteli bir şarkıyla yapması çok hoşuma gitti ve yeni çıkan şarkılar arasında benim favorim oldu.

Albüme genel olarak baktığımızda, aslında Taylor’ın ne kadar mücadeleci bir insan olduğunu görüyoruz. Çünkü orijinaliyle ikonikleşmiş bir albümü haklarını kazanmak için yeniden çıkarmak büyük cesaret ister. Her konuda kendi bildiğinden şaşmayarak doğrularıyla hareket etmesi, bir kez daha kendisini neden bu kadar sevdiğimi kanıtlıyor. Her zorluğa rağmen, efsane bir albüm olmaya devam ediyor.