Sizlere çok sevip anlamlandırmabildiğim bir tabloyu yani " Badem Çiçekleri" eserini tanıtmak istiyorum. Eminim ki çoğunuz bu tabloyu görmüştür ama kendisini özel kılan hikayesini sizlerle paylaşacağım. keyifli okumalar...
Vincent Van Gogh'un 1890 yılında yaptığı ve günümüzde Amsterdam'daki Van Gogh Müzesinde sergilenen
"Badem Çiçekleri" adlı eserini ilk ortaya koyduğunda genel olarak çok iyi bir dönemden geçmiyordu.
Van Gogh hastaneye yatacak, fikirler ve umutlar tamamen yok olacaktı. Kısa bir süre sonra da Saint Ramy bölgesinde bir akıl hastanesine yatmayı gönüllü olarak kabul etmişti. Resim yaparak iyileşeceğini düşünüyordu. Belki de bu yüzden en üretken ressamlardan biri oldu.
Akıl Hastanesinde kalırken kimi zaman kendini iyi hissetse de kimi zaman da bulanık dönemler geçiriyordu. Ancak 1890 yılında hayatta onu gerçekten dinleyen tek insan olan kardeşi Theo ona bir mektup gönderir. Teo'nun çocuğu olacaktır. Bu habere çok sevinen Van Gogh'un aynı zamanda ne denli duygusal yaklaşabileceğini de tahmin edebiliriz. Daha önceleri o da bir ailesi olsun istemişti. Çocukları seviyordu ve o da çocuğu olsun istemişti. Şimdi hayatta en değer verdi kişinin çocuğu olacaktı.
Sonunda bir doğum hediyesi yapmaya karar verdi. Bu bir resim olucaktı elbette.
27 yaşlarında resme başlayan ve neredeyse günde iki resim yapan, resim hayatı süresince toplamda 2000 resim yapan Van Gogh bu resim için hiç ama hiç acele etmiyordu. Theo'ya yazdığı mektuplarda da bunu belirtiyordu. Acele etmedeğini, sabırla ve sakin çalışarak yaptığı en güzel işin bu olacağını söylüyordu. Van Gogh bir baba olamadı ama artık baba yarısıydı.
Bu küçük bebeğe ne kadar değerli olduğunu göstermek, onunla bağ kurmak istiyordu. Yaşadığı kötü bir yıl içinde böyle güzel bir haber almak belki de onun hayatta kalma süresini bir süreliğine uzatmıştı. Tuvalinde daha önce kullanmadığı renkler katıyor ve sanatının en güçlü yanını kullanıyordu; basit şeyleri anıtsal figürlere dönüştürüyor önemsiz görebileceğimiz şeylere mükemmel bir görsellik kazandırıyordu. Bizim için sıradan bir sandalye ya da bir vazo ayçiçeği onun sanatında kimi zaman kendi portresini kimi zaman da hayatın döngüsünü temsil eden anıtsal şeylere dönüştürüyordu. Bu resimde de bu gücü görebilirsiniz. Hayatın uyanışını, başlangıcını hissedebilirsiniz. Çiçek açan, henüz başlangıç aşamasında olan bir hayat...Bir hayat başlarken bir hayat son bulmak üzereydi.Van Gogh kısa bir süre sonra intihar edicekti. Van Gogh resmi bitirdiğinde bizzat teslim etmek için yola çıktı.
Paris'e gider ve kendi elleriyle kardeşine teslim eder resmi. Theo onu salona piyanonun üzerine asar. Ancak Vincent bunu kabul etmez. Yatak odasına asılmasını ister. Çünkü bu resmi daha özeldir. Aileyi temsil eden, duygu yüklü bir resimdir. Van Gogh hastaneye geri döner ve kısa süre sonra da Buğday Tarlasına kendini göğsünden vurmuş şekilde bulunacaktır. Mektupta; bebeğin sürekli olarak " Badem çiçekleri" eserine baktığını, yeni açan çiçekleri izlerken büyülenmiş gibi göründüğünü yazmıştır. Sanırım Vincent Van Gogh için dünyanın tüm sanat eleştirmenlerinin övgüsünden daha büyük bir önemi vardır bu beğeninin.
Okuduğunuz için teşekkür ederim.
Sanatla kalın.🤍
cr: sanatntarihi
Bu resmi çok seviyorum böyle bir hikayesi olduğunu öğrendim şimdi daha da özel oldu