İstanbul'da Michelin Yıldızı Alan Restoranlar

İstanbul'da Michelin Yıldızı Alan Restoranlar
  • 2
    0
    0
    0
  • Michelin yıldızları, adını Fransız lastik üreticisi Michelin'den alan ve dünya genelinde restoranları değerlendiren bir sistemdir. Bu yıldızlar, bir restoranın mükemmeliyetini ve kalitesini temsil eder. Michelin Rehberi, yemek ve seyahat konularında öne çıkan bir otorite olarak bilinir ve restoranlarını titizlikle değerlendirir.

    Bu yıldızlar genellikle üç kategoride kullanılır: Bir yıldız, çok iyi bir mutfak ve özenli yemekleri temsil eder. İki yıldız, mükemmel bir mutfak ve değerli bir ziyaret sunar. Üç yıldız ise olağanüstü bir mutfak ve unutulmaz bir deneyim sağlar.

    Michelin Rehberi, sadece yemek kalitesini değil, aynı zamanda servis, atmosfer, kullanılan malzemeler ve yaratıcılık gibi unsurları da göz önünde bulundurur. Bu yıldızları almak, bir restoran için büyük bir onur ve prestij kaynağıdır. Şefler ve restoranlar için bu yıldızlar, büyük bir övgü ve tanıtım getirir, bu nedenle birçok profesyonel için hedeflenen bir başarıdır.

    Gelin birlikte bu deneyime sahip olan İstanbul'da bulunan ve Michelin Yıldızı alan restoranlara göz atalım.

    1. TURK FATIH TUTAK
    Yıldız: **




    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Fatih Tutak, bölgeden gelen malzemeleri ve yerli üreticilerin günlük ürettikleri ürünleri kullanarak Türk coğrafyasına olan sevgisini ifade ediyor. Geleneğe ve doğanın sunduklarına mutfağıyla saygısını gösteren bir şef o. Sürdürülebilirliğe olan bağlılığı ise sıfır atık yaklaşımı ile fermantasyon ve kuru dinlendirme gibi koruma tekniklerini kullanmasında en çok kendini gösteriyor.
    Burada alışılmış tatlar bambaşka bir boyut kazanıyor ve asırlık gelenekler zamanın ruhuna uyarlanıyor.
    Bir yanıyla özgünlüğü, hafif asidik ve isli tatları nüanslı kullanmasından kaynaklanıyor. Örneğin mükemmel bir biçimde fermente edilmiş sebze suyunun eşlik ettiği kuzu ızgara veya kaffir liminin keskin tadıyla kendi yağında pişen uskumru. Buharda pişmiş ince enginar dilimleri, karamelize soğan, tuzlu peynir ve havyarla yapıyor böreğini. Bu olağanüstü senfoni, bakliyat püresi, en üstün kalite zeytinyağı ve yoğun kıvamlı bir balsamik sirkeyle zenginleştiriliyor. Farklı lezzetleri cesurca, coşkuyla bir araya getirmesi şefin alamet-i farikası.
    Tatlı zamanı geldiğinde ise sizi bu şık, modern tesisin açık mutfağına davet ediyor. Burada, aksiyonun en yoğun anında sihirlerini konuşturan aşçıları hayranlıkla izlemek, Fatih Tutak'ın mutfağıyla anlattığı ilham verici hikâyeye mükemmel bir son olabilir."

     

    2. NEOLOKAL
    Yıldız: *
    Yeşil Yıldız: * (Gastronomi ve sürdürülebilirlik)



    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Neolokal, eski ile yeni arasında köprü kuruyor. Türk mutfak geleneklerine saygı, bu restoranın kendisini sürekli yenileyebilmesinin de temelini oluşturuyor. Mekânın başlıca dayanağını oluşturan geçmişten gelen lezzetler, çağdaş fikir ve tekniklerin kullanımıyla başkalaşıyor. Maksut Aşkar ve genç ekibi, mutfak mirasını korurken heyecan verici mutfaklarıyla geleceğe de taşıyorlar onu. Ki bu, aynı zamanda özenle seçilmiş yöresel ürünlerin (kaliteli Türk şarapları dahil!) kullanılmasını, vejetaryen bir menüyü ve yerel tedarikçilerle çalışarak sürdürülebilirliğe vurgu yapmayı da içeriyor. Şef Aşkar, özgün tariflere alışılmadık bir incelikle kendi imzasını atıyor. Hafif baharatlarla çeşnilendirilmiş kıyma, bulgur, çam fıstığı ve fındıktan oluşan içli köfte aklınıza gelsin. Kırmızı biber ve maydanoz yağı eklenmiş yoğurdun krema kıvamı, bu hafif, özgün yemekle güzel bir birliktelik oluşturuyor. Restoranın Salt Galata'daki konumu deneyiminizi daha da unutulmaz kılıyor. Büyük pencereler ve harika teras, İstanbul'un çatıları ile azametli camilerinden oluşan muhteşem manzarayı önünüze seriyor. Neolokal gerçekten özel bir mekân."

     

    3. ARKESTRA
    Yıldız: *



    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Cenk Debensason, uzun yıllar boyunca hayatını seyahat etmeye adadı ve bu onun şef olarak kişiliğini şekillendirdi. Kısaca İstanbul'da büyüdü, Fransa'da eğitim gördü, Amerika'da şef olarak olgunlaştı. Yemeklerinde de yolculuğunun izleri görülüyor. Mükemmel derecede çıtır derili, orta derecede pişmiş ördek göğsüne eşlik eden hafif şuruplu “apicius” sosunun yoğunluğu, Fransız mutfağı hakkındaki bilgisine dair şüpheye yer bırakmıyor. Ancak şefin yaratıcılığı klasiklerin ötesine geçiyor; soya-mirin karışımıyla marine edilmiş ton balıklı saşimi, hafif asitli suşi pirinçli dondurma, baharatlı Japon turpu filizleri ve tüm bunları etkileyici bir biçimde harmanlayan zencefil-ponzu sosu ile birlikte servis ediliyor. Vintage esintili, 1960'lı yıllardan kalma bu şık villa, Cenk Debensason'un kişiliğine de çok yakışıyor. Lezzetli bir içecek ve şefin en sevdiği müzik (bazen DJ'ler de çalıyor) için yemekten önce veya sonra üst kattaki Müzik Odası'nı mutlaka ziyaret edin. Arkestra'yı ziyaret etmek kolay kolay unutamayacağınız bir deneyim."

     

    4. ARAKA
    Yıldız: *


    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Burada, İstanbul gibi büyük bir şehirde olduğunuzu unutmanın oldukça kolay olduğunu göreceksiniz. Aslında şehrin kuzeyinde, Yeniköy semtinde, özel iskelenin hemen ilerisindesiniz (Boğaz vapuru ile ulaşmak daha kolay). Büyüleyici cephesinin ardında, bu sade restoran, rahat, romantik iç mekânı ve kendinizi dünyadan kopmuş hissedeceğiniz arkada tarafındaki terasıyla sizi bekliyor. Bu çekici mekan, Zeynep Pınar Taşdemir'in son derece özgün tarzıyla çok uyumlu. Menüde mevsimlik ürünleri görebilirsiniz. Genç şef, yaratıcılığını sebze ve otlarla ifade etmeyi seviyor. Kabak püresi, zahterin güçlü tazeliğiyle dolu ve baharatlı bir sosta salamura sebzeler ve ılık zeytinlerle birleşiyor. Hafif asiditesi sayesinde karakter dolu ve hoş bir uyumu olan zengin bir yemek. Bu şef baharatlı ve iştah açıcı tatları keskin aromalarla dengeleme konusunda usta. Yöresel ürünlerin kendini göstermesine izin veren heyecan verici yemekler yaratıyor."

     

    5. Nicole
    Yıldız: *


    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Bu restoran adını, 1900’lerin başlarında bu binada yaşamış olan Fransisken rahibelerden biri olan Agnés Marthe Nicole'den alıyor. Göreceğiniz gibi büyük bir tadilattan geçen binaya bir dizi dar yoldan ulaşılıyor. Girişte sizi modern sanat eserleri karşılıyor. En üst katta, mekanın zarafeti ve lüksü bir daha da yukarı taşınıyor. Buradan eski şehrin manzarası muhteşem. Hem enfes yemekler hem de seçkin müşteri kitlesi, bu kaliteli restoranın en yüksek kalibrede olduğunu gösteriyor. Şef, ince nüanslar ekleyerek geleneksel tariflere yeni bir dokunuş katıyor. Örneğin, bilinen tatlara yeni bir soluk getirmek için tütsülenmiş yoğurdun eklendiği tipik bir doldurulmuş sebze yemeği olan dolmayı ele alalım. Ardından, yumuşak kuzu eti yanında servis edilen klasik, yoğunluğu azaltılmış kırmızı şaraba ekstra bir boyut kazandıran Orta Doğu baharatları var. Burada yaratıcılık saygı ve bir amaç duygusuyla ortaya çıkıyor."

     

    6. Mikla
    Yıldız: *


    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Mehmet Gürs'ün Yeni Anadolu Mutfağı geleneğe saygıyı yenilik duygusuyla birleştiriyor. Her şeyin ötesinde, ustalığın önemini ve Türkiye'nin sunduğu büyük ürün çeşitliliğini vurguluyor. Şef, tedarikçileri için harika bir elçi olduğunu gösteriyor. En kaliteli malzemelerle çalışıyor (ve bu kesinlikle şarap listesi için geçerli!) ve onlara, gereksiz telaştan arındırılmış orijinal yemeklerde yer almanın gururunu yaşatıyor. Burada her şey lezzetlerin derinliği çevresinde dönüyor. Şef Gürs'ün yemekleri başlı başına karmaşık değil, ancak karmaşıklıkları lezzetlerin hassas uyumunda yatıyor. Örneğin, hafifçe haşlanmış ve ardından ızgara yapılmış ahtapot dokunaçları, hafif tatlı bir sos ilavesiyle zenginleştiriliyor. Semizotu ve elma sirkeli yeşil fasulye turşusu salatası hoş bir keskin tat sunuyor. Yoğun bir sebze sosu ve kurutulmuş balık yumurtası ekleyin ve her lokmada dikkatinizi çeken büyüleyici bir tat elde edin. Etten uzak durmak isteyenler ise şefin her zaman hazır bir vegan menüsünün bulunduğunu bilmekten mutluluk duyacaktır. Stil sahibi Mikla'da macera sizi bekliyor. Bu aynı zamanda ortam için de geçerli. Marmara Pera otelinin on sekizinci katından aldığınız 360° muhteşem İstanbul manzarası gerçekten de bunun mükafatı!"

     

    7. Sankai by Nagaya
    Yıldız: *


    MICHELIN Rehberi’nin Bakış Açısı
    "Japon geleneği ve teknik hassasiyet konusundaki ustalığı Düsseldorf'ta büyük beğeni toplamış olan Japon şef Yoshizumi Nagaya, İstanbul'da da itibarının hakkını veriyor. Hareketli Bebek semtinde aynı adı taşıyan şirin butik otelde açtığı şık Sankai'si, Boğaz'ın muhteşem manzarası eşliğinde Japon özgünlüğünü Avrupa esintileriyle zarif bir şekilde buluşturuyor. Dana yanakları çok düşük sıcaklıkta 48 saat boyunca neredeyse şekerlenene ve yoğun tadı açığa çıkana kadar pişiriliyor, ardından fasulye, ponzu mayonezi, toz sirke ve susam ile servis ediliyor. Hiroko Shibata’nın Boğaz sularından gelen balıklarla titizlikle hazırladığı harika suşileri de tercih edebilirsiniz elbette. Tamamen ılık, olması gereken ıslaklıkta ve ağzınızda eriyen bu suşi lezzetine soya sosuyla son vuruş koyuluyor. İster suşi set menüsünü ister özel set menüyü tercih edin, maceralarla dolu bir Japon yemeği deneyimine hazır olun. Restorana gidiş-dönüş için transfere ihtiyacınız varsa, iyi bir haberimiz var: Sankai by Nagaya, ücretsiz lüks ulaşım servisi sağlıyor."


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.