Sydney Üniversitesi'nin yaptığı araştırmaya göre, en kötü ruh sağlığına sahip olan kuşak 1990-1999 yılları arasında doğanlar oldu.
1990'lı yılların ortasında doğan bir "Millennials" olarak, son zamanlarda "en kötü ruh sağlığına sahip nesil" olduğumuza dair çıkan haberleri ve araştırmaları sıkça duyuyorum. Bu durum beni şaşırttı. Peki bu iddia doğru mu ? Beraber bakalım.
Bu neslin yaşadığı bazı zorlukları kabul etmek gerekiyor. 11 Eylül saldırıları, ekonomik krizler, sosyal medya bombardımanı ve artan eşitsizlik gibi pek çok travmatik olayla yüzleşmek zorunda kaldık. Bu olaylar, anksiyete, depresyon ve yalnızlık gibi ruhsal problemlere yol açmış olabilir.
Öte yandan, bu kadar genelleme yapmanın doğru olduğunu düşünmüyorum. 1990'lı yıllarda doğan her bireyin ruhsal durumunun aynı olduğunu söylemek imkansız. Hepimiz farklı aile ortamlarında büyüdük, farklı deneyimler edindik ve farklı mücadelelerle yüzleştik.
Kendi adıma konuşacak olursam, ruhsal sağlığımla ilgili iniş çıkışlarım elbette oldu. Özellikle ergenlik döneminde sosyal medya ve kimlik arayışı gibi konularda zorlandım. Fakat zamanla kendimi tanıdıkça, stresi yönetmeyi öğrendikçe ruhsal durumumun iyileştiğini gördüm.
Bu nedenle, 1990'lı yılların ruh sağlığı problemlerini sadece tek bir nedene bağlamak veya tüm nesli genelleme yapmak yerine, bireysel deneyimlere ve farklı etkenlere odaklanmak daha doğru olacaktır.
Yorum Bırakın