Advertisement

Oğuz ATAY'IN "Oyunlarla Yaşayanlar" kitabından alıntılar

Oğuz ATAY'IN "Oyunlarla Yaşayanlar" kitabından alıntılar
  • 1
    0
    0
    0
  •            Oyunlarla yaşayanlar Oğuz ATAY'ın tiyatro türünde yazdğı bir eserdir ve ölümünden sonra devlet tiyatrolarında sergilenmiştir.

                Tanzimat'tan bu yana sürekli değişen politik ve toplumsal değerler, hedefler, ölçütler Türk aydınını kronik bir bunalıma sürükledi. Oğuz Atay'ın tiyatro eseri, varoluş sorunlarıyla boğuşan ve "tutunmaya" çabalayan ve bunu pek başaramayan okur-yazarımızın kara güldürüsü. eylemsizlikle geçmiş bir hayatın doğal ürünü beceriksizlik ve gülünç olma korkusundan Atay sürükleyici bir oyun çıkarmış.

     

    Kitaptan birkaç alıntı;

     

    "İnsan bu kadar tereddütle çok yaşamaz. Hayatınızı da oyunlara çevirdiniz" 

    "Artık benim sesimi de dinlemeli insanlar! ister keman sesi olsun, ister oyun sesi; yeni bir ses getirmeliyim bu dünyaya!" 

    "Onlar... bizi çocuk yerine koyan yabancılardır! Onlar, bizden yana görünerek aslında içimizdeki sesleri boğmaya çalışanlardır." 

    "Kendimi rezil mi ettim ey insafsız insanlar?
     Fakatgerçeğin yanında benim ne önemim var?"

    "Ey zavallı milletin dinle! Şu anda, hepimiz burada seni kurtarmak için toplanmış bulunuyoruz. Çünkü ey milletim, senin hakkında, az gelişmiştir, geri kalmıştır gibi söylentiler dolaşıyor. Ey sevgili milletim! Neden böyle yapıyorsun! Neden az gelişiyorsun? Niçin bizden geri kalıyorsun? Bizler bu kadar gelişirken geri kaldığın için hiç utanmıyor musun? Hiç düşünmüyor musun ki, sen neden geri kalıyorsun diye durmadan düşünmek yüzünden, biz de istediğimiz kadar ilerleyemiyoruz. Bu milletin hali ne olacak diye hayatı kendimize zehir ediyoruz. Fakir fukaranın hayatını anlatan zengin yaşarlarımıza gece kulüplerinde içtikleri viskileri zehir oluyor. Zengin takımının hayatını gözlerimizin önüne sermeye çalışan meteliksiz yazarlarımız da aslında şu fakir milleti düşündükleri için, küçük meyhanelerde ağız tadıyla içemiyorlar. Ey şu fukara milletim! Aslında seni anlatmıyoruz. Sefil ruhlarımızın korkak karanlığını anlatıyoruz. İşte onun için sana yanaşamıyoruz. Senin yanında bir sığıntı gibi yaşıyoruz. Hiç utanmıyor muyuz? Hiç utanmıyoruz."

    "Merak etmeyin, benim gibi korkaklara bir şey olmaz."

    "Hiç kimse kendi ülkesinde peygamber olamaz."

    "Seni seviyorum. Çünkü başka çarem yok."

    "Yaşadığım anlamsız cehennemden kurtulmak için her türlü cehenneme giderim."

    "Halkın anlamadığı bir dille konuşuyorsun, kendine yeni kelimeler buldun. Okuma-yazma bilmeyenlerin ülkesini yazılarla doldurdun. Şimdi hayat sellerinin ortasında kendi ıssızlığının çölünde yaşıyorsun. Kendi kendine oyanadığın oyunlarla avunmaya çalışıyorsun."

    "Ölüm bile beni yalancı çıkarmak için uğraşıyor. Anlamıyorum. Oyun nerede bitiyor, hayat nerde başlıyor, hiç anlamıyorum. Ölümün bize bu kadar yaklaşmasına neden izin veriyoruz anlamıyorum. 

    "Oyunları değiştirmek elimden gelmez, çünkü ben de oyunun içindeyim."

     


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.