Waris Dirie, özellikle de bir kadın olarak yaşamanın zor olduğu bir dönemde, 1965'te Somali'de doğdu. Kendisine insanlık dışı “kadın sünneti” işlemi uygulandığında henüz beş yaşındaydı. Sünnet (FGM) işlemi; özellikle Afrika bölgesinde kızlar üzerinde yapılan, kökeni cinsiyet eşitsizliği ve namus anlayışlarında yatan, kadın cinselliğini kontrol altına alma çabasıdır ve günümüzde hala uygulanmaktadır. Genellikle bunu bir namus göstergesi olarak gören ve kızlarına ya da kız torunlarına bu uygulamanın yapılmaması durumunda sosyal dışlanmaya maruz kalacağı korkusuna sahip olan kadınlar tarafından uygulanır. Waris Dirie o günkü öfkesini hala hatırlıyor. "Beni Tanrı'nın bunu istediğine ikna etmeye çalıştıklarında şöyle dedim: 'Tanrım benden bu kadar mı nefret ediyor? O zaman artık onu istemiyorum.' " Kadın sünnetini takip eden günlerde birçok kız çocuğu kan kaybından veya enfeksiyondan ölüyor. Dirie bu işlemden sonra ağacın altında derme çatma bir barakada günlerce acı çekerek yattığını, Tanrı ile konuştuğunu ve "Hayatta kalmamı sağla. Bunu bana artık borçlusun" dediğini söylüyor.

     Waris, 13 yaşındayken babasının 5 deve karşılığında sattığı kendisinden yaşça oldukça büyük bir adamla evlenmemek için evinden kaçtı. Akrabalarına ulaşana kadar günlerce çölde çıplak ayakla koştu. Oradan Londra'ya gitmeyi başardı (teyzesi Somali'nin Britanya büyükelçisiyle evliydi) ve birkaç yıl onların hizmetçisi olarak çalıştı. İngilizce öğrendi ve McDonald's'ta işe girdi, sonunda bir fotoğrafçı tarafından fark edildi. 1990'lı yıllara gelindiğinde Dirie, Chanel kampanyalarının ön cephesinde yer alan bir süper model haline geldi ve James Bond filmi The Living Daylights'ta rol aldı. 2002 yılında kişisel deneyimi hakkında konuşmak ve dünya çapında kadın sünneti ile mücadele etmek için Çöl Çiçeği Vakfı'nı kurdu. "Benim Ülkem" ve "Çöl Çiçeği" isimli kitaplarında hayatını ve Afrika'da kadın olmayı anlattı.

     “Bir kadın olarak Afrika'da hiçbir hakkınız yok. Dövülebilir, tecavüze uğrayabilir ve satılabilirsiniz. Öncelikle ailenizin mülkiyetindesiniz, daha sonra kocanızın veya onun ailesinin.”

     Model, aktivist ve yazar Waris Dirie, memleketi Somali'den kaçtıktan onlarca yıl sonra, 1990'larda annesini diğer akrabalarının kadın sünnetine (FGM) maruz kalmasını aktif olarak durdurmaya ikna etmek için oraya geri döndü.

     “Yıllar sonra annemle biraraya geldiğimde uzun ve çok şiddetli tartışmalar yaşadım. Başlangıçta kadın sünnetinin küçük kızlara karşı bir suç olduğunu anlamak istemedi. Bana dinimizin bunu gerektirdiğini ve böylece kadınların saf, sadık ve iyi eş olarak kalabileceklerini anlatmaya çalıştı. Bana uzun süredir annemden nefret edip etmediğimi soruyorlar, anne ben seni uzun zaman önce affettim. Affetmenin en güçlü sevgi eylemi olduğu iyi bilinir ve yalnızca sevgi insanları birleştirir, birbirlerine iyilik yapmalarını sağlar. Fikrinizi değiştirdiğinizi ve bugün bu zalim uygulamaya karşı benim tarafımda savaştığınızı biliyorum ve gurur duyuyorum. Bu benim en güzel başarılarımdan biri. Bunun için teşekkür ederim. Anne, seni çok seviyorum.”

Dünyanın dört bir tarafındaki güçlü kız kardeşlerim, 8 Mart Kadınlar Günü'müz kutlu olsun. Daha eşit ve adil bir dünyaya gözlerimizi açmak dileğiyle.