Kendisini en çok edebiyat alanında gösteren "Modernizm ve Postmodernizm" akımlarının ne olduğunu kısaca anlatan bir yazıyı okumak üzeresin. Sağlam bir kitap okuyucusunun bu konularda bilgi sahibi olmasının onun lehine olduğunu bilmelisin. Çünkü okuduğumuz bütün eserler bir akım çerçevesinde oluşur. Dolayısıyla bu iki kelimeye hakim olan okuyucu postmodern eserleri daha farklı bakış açısıyla ele alacaktır.
•••
Peki, cümle içinde de sıkça duyduğumuz "Postmodern eser, modern kahraman" kelimeleri nedir?
Öncelikle bilinmesi gereken bir husus var. Sanıldığının aksine Modernizm sadece edebiyat alanında geçerli olan bir terim değildir. Modernizm yaşamımızın göbeğine oturmuş kocaman bir akımdır fakat konuyu dağıtmamak için edebi açıdan ele alacağız.
Modernizm 19. yy'da klasik bakış açılarından farklı olarak meydana çıkmıştır. Edebi bir akım olan modernizm rüzgarı 1884-1914 arasında esmiştir. Fransa'da başlayan modernizm tüm dünyaya yayılmıştır. Latince yeni anlamına gelen kelimeden türeyen modernizm güncel, yeni anlamındadır. Akım ortaya çıktığı dönemin etkileri ile yeni bir kültüre ihtiyaç duyulduğunu düşünmektedir. Eski yaşam tarzının geride kalmasını, felsefeden ticarete kadar yeni bir kültür oluşmasını savunur.
Modernizmin temelinde, modern bilimin etkilerinin geleneksel otoriteyi zayıflatan yenilikleri vardır. Geleneksel otorite dediğimiz; rönesansçılık, klasizm, romantizm gibi ilk edebi akımlar. Modernizmde akıl esastır. Her şey akla ve mantığa dayalıdır. Bu yüzden realizm, naturalizm, sembolizm, sürrealizm, egzistanzalizm, futurizm modernist akımlardır.
Bu akımların anlamlarını bilmeyenler bu linkten öğrenebilirler.
https://www.turkedebiyati.org/edebi-akimlar/
Modernizmi benimseyen sanatçılar varoluşçuluk (egzistanzalizm) akımını temel görür. Varoluşçuluk bireyin kendi özünü bulması gerektiğini, hür olmanın son derece önemli olduğunu, kişinin geleceğini kendisinin verdiği kararların oluşturduğunu ve bu yüzden bireyin kendini sorgulaması gerektiğini, kendi değerini bulmasının ihtiyaç olduğunu savunur. Burjuva toplumuna karşı isyancı yaklaşımı benimser.
Bilim, teknoloji, özgürlük, eşitlik, ilerleme ve evrensellik gibi olgular modernizmin ayırt edici karakteri olarak sunulmaktadır. Bu yüzden aşağıdaki felsefi akımlardan etkilendiğide görülür.
- Rasyonalizm: Akılcılık
- Pozitivizm: Olguculuk: birtakım olayların dayandığı neden ya da bu nedenlerin yol açtığı sonuç
- Materyalist: Maddecilik
- Emprizm: Deneycilik
Modernizmi kısaca anlatmış olduk. Sıra Postmodernizmde. Yapısı karmaşık olduğu ve hâlâ da karışmaya devam ettiği için tanımıda bir hayli zor olan postmodernizmi Türkçemizin yettiği kadar anlatmayı deneyelim.
Kitaba göre Postmodernlik, düşüncenin büyük serüvenindeki tarihsel bir dönemin veya yeni bir paradigmanın adı. Postmodern düşünce, felsefeyi ve felsefi söylemi yakından ilgilendiriyor. Felsefenin yanı sıra postmodernlik tarihsel, kültürel, sanatsal ve politik yönelimleri de etkiliyor. Postmodernlik evvela modernizmin akla ve modern aklın hakikat, nesnellik ve evrensellik iddialarına bir itiraz. Bu itirazın hedefinde modern aklın karakterize ettiği bilimsel paradigma ve ilerlemeci anlayış da mevcut. Postmodernlik modernizm dönemine ve kurtuluş reçetelerine bir karşı çıkış. Dolayısıyla postmodern eleştirilerden teknoloji, kapitalizm ve tüketim gibi modernizm altındaki fikirler nasibini fazlasıyla alıyor.
Postmodernlik “modernizm” döneminin sonuna gelindiğini; insan, doğa ve tanrıya dair evrensel bir tarih kurgusunun tehlikeli bir yanılsamadan ibaret olduğunu ve modernliğin adeta bir karabasan hâline gelerek kültür, sanat ve düşüncenin üzerine çöktüğünü savunuyor. Postmodernlik iktidar hırsının, hazlar emperyalizminin ve ilerleme abartısının da canına okumaya çalışıyor ve bunu alaycı ve ironik bir dille yapmaktan geri kalmıyor.

Bu yazılanlardan da anlayacağınız üzere Postmodernizm gerçekten tanımı zor bir akımdır. Aşağıya linkini bırakacağım bir tez yazısı ve bu kitap yardımıyla postmoderni bir kaç paragrafta, daha sade ve yeniden tanımlamayı deneyelim.
Postmodernizm, sanıldığının aksine Modernizmin düşmanı veya karşıtı değildir. Aksine modernizmin kabuk değiştirmiş halidir. Modernizmin önüne "post" kelimesi eklenip, "ileri modern" anlamını taşıması bu tezi destekler. Modernizm, klasik zamanın devrimidir. Dolayısıyla postmodernizm, modernizmi alaşağı etmek istese, bu yaptığı modernizm hareketi olacağı için bir paradoks olacaktır. Peki, postmodern ne yapıyor? Yaşamımızın göbeğine oturan modernizme bir köşede tepkisini sürdürüyor. Modernizmin eskidiği fikirlerin yenilerini sunuyor.
Postmodernizm kuşkusuz modernizmin etkisi altındadır ve modernizmden bağımsız olamaz. Modernizmi alaşağı etmek gibi bir isteği olmadığını da söylemiştik. İşte bu yüzden postmodernizmi tam anlamıyla anlatmak zor. Dumlupınar Üniversite'nin 1999 yılında "Sosyal Bilimler Dergisi" adı altında 'Tanımı Yapılamayan Postmodernizm' başlıklı yazısını okumanızı tavsiye ederek konuyu kapatıyorum.
Peki, son olarak; postmodern eserler kendini nasıl belli eder? Postmodern eserlerin yazım tekniğini modernizmden ayırmak mümkün olmasaydı zaten postmodern eser diye bir şey olmazdı.
Postmodernist anlatılarda amaç olayı anlatmak değil, olayın oluşturduğu izlenimleri ve duyguları aktarmaktır. Romanlarda kronolojik bir olay veya anlatım yoktur. Dolayısıyla zaman kavramı yoktur ve hikaye oradan girip buradan çıkar. Çerçeve anlatım tekniğiyle şaşırtmaca esastır ve okuyucuyu hep ters köşe yapar. Bununla beraber, anlatılanların hangisinin gerçek hangisinin hayal olduğunu tahmin etmemizi zorlaştırır. Alaycı bir tutum benimsenir: Güzel olanı çirkin, çirkin olanı güzel tasvir eder. Postmodernl eserlerde neden-sonuç, veya kitabın başı-sonu gibi bir beklenti olmamalıdır.
•••
Yorum Bırakın