Gülmek için yaratılmış gözlerde yaşlar nedendir sence diye sormuştun bana
O gün cevap veremedim sana ama düşündüm bunu günlerce
Haftalarca belki yıllarca sezdim bütün mavilikleri
Akan her bir yaş damlası kadar sevdim toprağı ve bağışladıklarını
Sessiz hıçkırıklara gömülerek hissettim aşkı ve nefreti
Kavga ve gürültüsüyle anımsadım çocukluğumu
Sesini duydum babamın bağırıyordu gökyüzüne doğru
Elinden gelen tek şeyi yaparak kendini rahatlatıyordu
Vazgeçilmez olduğunu düşünüyordu hayatımda lakin bilmiyordu
Sessizce akıp giden gözyaşlarının oluşturduğu nehir bile daha kıymetliydi
Benim olmayan günahların sularında kulaç attım sonsuzluğa
Sen mahvolacak tek şey gençliğindir diye düşünürken
Toprağın geceye doğurduğu ay kanıtladı sana gerçeği
Kabul etmek istemedin başta inkar ettin ama anladın gerçeği
Bütün çıplaklığın ile aya bakıp haykırdın
Giden tek şeyin bir gençlik olmadığını anlattın
Ay gökyüzünden ayrılırken dönüp bakmadı arkasına
Hak etmediğin şeylere sahip olduğunu anladın
Mutsuzluk yaşlarının bir kere akınca bir daha durmayacağını öğrendin
Mutluluktan ağlamaya hasret geberdin belki
Sormuştun ya o gece bana
Ben bu cevaba bir ömür verdim
E.Y
Yorum Bırakın