Advertisement Tracker

eylüllü şiirler

eylüllü şiirler
  • 1
    0
    0
    0
  • Yağmur Kaçağı, Attilâ İlhan

    elimden tut yoksa düşeceğim

    yoksa bir bir yıldızlar düşecek

    eğer şairsem, beni tanırsan

    yağmurdan korktuğumu bilirsen

    gözlerim aklına gelirse

    elimden tut yoksa düşeceğim

    yağmur beni götürecek yoksa beni

    geceleri bir çarpıntı duyarsan

    telâş telâş yağmurdan kaçıyorum

    sarayburnu’ndan geçiyorum

    akşamsa eylülse ıslanmışsam

    beni görsen belki anlayamazsın

    içlenir gizli gizli ağlarsın

    eğer ben yalnızsam, yanılmışsam

    elimden tut, yoksa düşeceğim

    yağmur beni götürecek yoksa beni


    Otağ, İlhan Berk

    Sevgilim, işte eylül 
    Ve işte senin usul usul seğiren yüzün. 

    Zaman ki sonsuzdur 
    Bitmemiş şiirler gibidir. 

    Bazı hüzünleri 
    Bazı nehirleri tutup anlatmak gibidir. 

    Biz ki zamanı tırnak içine alıp yaşadık 
    (İsteğin bulanık kıyısında)

    Bundan değil midir bizim aşkımızda 
    Sürekli bir akşam hüznü vardır.


    Ben Eylül Sen Haziran, Ümit Yaşar Oğuzcan

    Bir eylüldü başlayan içimde 
    Ağaçlar dökmüştü yapraklarını 
    Çimenler sararmıştı 
    Rengi solmuştu tüm çiçeklerin 
    Gökyüzünü kara bulutlar sarmıştı 
    Katar gidiyordu kuşlar uzaklara 
    Deli deli esiyordu rüzgar 
    Dağılmıştı yazdan kalan ne varsa 
    Yaşanmamış bir mevsim gibiydi bahar 

    Neydi o bir zamanlar 
    Sevmişliğim, sevilmişliğim 
    O heyheyler, o delişmenlikler neydi 
    Ne bu kadere boyun eğmişliğim 
    Ne bu acıdan korlaşan yürek 
    Ne bu kurumuş nehir; gözyaşım 
    Önümdeki diz boyu karanlıklar da ne 
    Ne bu ardımdaki kül yığını; elli yaşım 

    Beni kötü yakaladın haziran 
    Gamlı, yıkık eylül sonuma 
    Bir ilk yaz tazeliği getirdin 
    Masmavi göğünle 
    Cana can katan güneşinle 
    Pırıl pırıl engin denizinle girdin içime 
    Çiçekler açtı dokunduğun 
    Çimler büyüdü yürüdüğün 
    Ve güller katmer oldu güldüğün yerde 

    Başımda senin kuşların kanat çırpıyor şimdi 
    Oldurduğun yemişlerin ağırlığından 
    Dallarım yere değiyor 
    Güneşi batmadan saçlarının 
    Bir dolunay doğuyor bakışlarından 
    Gün boyu senden bir meltem esiyor yanan alnıma 
    Uykusuz gecelerim seninle apaydınlık 
    Başım dönüyor, of başım dönüyor yaşamaktan 
    Ölebilirim artık 

    Ölme diyorsan; gitme kal öyleyse 
    Sarıl sımsıkı, tenim ol, beni bırakma 
    Baksana; parmak uçlarım ateş 
    Lavlar fışkırıyor göz bebeklerimden 
    Hadi gel, tut ellerimi, benimle yan 
    Benimle meydan oku her çaresizliğe 
    Benimle uyu, benimle uyan 
    Birlikte varalım on üçüncü aylara


    Eylül Sabahının Serinliğini, Ataol Behramoğlu

    Eylül sabahının serinliğini 
    Yaprakların serinliğini 
    Ciğerlerime dolduruyorum 

    Sessizlik ve serinlik 
    Birleşiyor 
    Yıkanmış güvercinler 
    Ve çok uzakta bir tren sesi 

    Her zaman yeniden başlamak duygusu 
    Doğuyor içimde 
    Her uyanışımda 

    Düşmanlarımı bağışlıyorum 
    Daha çok seviyorum dostlarımı 
    Her uyanışımda 

    Eylül sabahının serinliğini 
    Yaprakların serinliğini 
    Yüreğime dolduruyorum


    Acıyor, Turgut Uyar

    Mutsuzluktan söz etmek istiyorum
    Dikey ve yatay mutsuzluktan
    Mükemmel mutsuzluğundan insansoyunun
    sevgim acıyor

    Biz giz dolu bir şey yaşadık
    onlar da orada yaşadılar
    Bir dağın çarpıklığını
    bir sevinç sanarak

    En başta mutsuzluk elbet
    Kasaba meyhanesi gibi
    Kahkahası gün ışığına vurup ta
    ötede beride yansımayan
    Yani birinin solgun bir gülden kaptığı frengi
    Öbürünün bir kadından aldığı verem
    Bütün işhanlarının tarihçesi
    Bütün söz vermelerin tarihçesi
    sevgim acıyor

    Yazık sevgime diyor birisi
    Güzel gözlü bir çocuğun bile
    O kadar korunmuş bir yazı yoktu
    Ne denmelidir bilemiyorum
    sevgim acıyor
    Gemiler gene gelip gidiyor
    Dağlar kararıp aydınlanacaklar
    Ve o kadar

    Tavrım bir şeyi bulup coşmaktır
    Sonbahar geldi hüzün
    Kış geldi kara hüzün
    Ey en akıllı kişisi dünyanın
    bazen yaz ortasında gündüzün
    sevgim acıyor
    Kimi sevsem
    Kim beni sevse

    Eylül toparlandı gitti işte
    Ekim falan da gider bu gidişle
    Tarihe gömülen koca koca atlar
    Tarihe gömülür o kadar



    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.