Atlıkarınca

Atlıkarınca
  • 0
    0
    0
    0
  • Merhaba...

    Lunaparkın açılmasını bekleyen çocuk şenliğiyle başlıyorum burdaki serüvenime.
    Uzun süredir içimdeki çırpınışın kanatlanıp uçmaya çalışmasını bekliyordum. Bu başlangıcı hayatımın kısa özetini ifade ettiğini düşündüğüm şarkıyla yapmak istedim. 
    Her zaman erken bir kalkan bir çocuktum. Hayatın kısa kesitlerini herkes uyurken izlemeyi severdim. Kuşları dinlemeyi, işe giden insanlara camdan bakmayı, anneleri, babaları ve başta canım kardeşimi.... 
    Kardeşim hep uyumayı severdi ben ise sıkılınca onu da uyandırmaya çalışırdım. 
    Babamın küçük sihirbazlık numaralarını nasıl yaptığını sorardım kardeşime.
    Ten rengi kadın çoraplarının neden giyildiğini hiç anlamazdım ten rengiydi çünkü.
    Annemin ise bana karşı sabrını sınamaktan büyük keyif alırdım. 
    Lunaparka gidince ördeklerle oynamak için kaybolurdum ve mutlaka bir vukuatım olurdu. Bu nedenle klipteki çocuğun haylaz bakışını kendimle özdeşleştiririm. 
    Hep evimizin önünden tren geçsin isterdim. Nedense o zaman çok devasa ve uzakta bir şeymiş gibi görünürdü. Büyüyünce Doğu ekspresi'nde 24 saat pulmanda Kars'a gidince bu isteğimin yersiz olduğunu anladım.  
    Bir kez at yarışına gitmiştik aşırı heyecanlanmıştım meğer annem çok severmiş büyüyünce öğrendim bendeki heyecan bundan kaynaklı imiş. Annemin zevklerinin detaylarını kaçırmış olmanın üzüntüsünü büyüyünce farkettim, anne olmak önceliklerini çocuklar haline getirmekmiş çünkü.
    Ardından deprem sonrası bazı mekan değişiklikleri yaşandı. Bu süreçte işin, emeğin ve beraberliğin değerini annemin yorgunluğuyla, azmiyle ölçerek anladım. 
    Çocukluğumun bir kısmı Trakya tarafında geçmişti. Bir keresinde Kırkpınar yağlı güreşlerini izlemeye gitmiştik. Yıllar boyunca neden adamların parıldadığını anlamaya çalıştım. Biraz büyüyünce bu sorunun cevabını net bir şekilde almanın mutluluğunu hala hissederim.
    Bu birbirinden bağımsız gibi görünen ufak tefek hikayeler şarkının tınısına göre birbiriyle kenetleniyor.  Hepimizin hayatı gibi geçişleri bireyin kendisine özel ve ne hissettirdiğine göre değişiyor.
    Hayatımızın, atlıkarıncalardan inerek, kendi ayaklarımız üzerinde, yaşamın rüzgarlarını ve zevklerini hissederek geçmesi dileğiyle...

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.