Bu şarkıyı ilk keşfettiğimde üniversite yıllarımın ilk başları falandı. Her dinlediğimde yaşamın beni nereye götürebileceğine dair hiçbir fikrim olmadan sürüklenirdim.
Ta ki hayatımın en garip bir o kadar da garip yolculuğunu yapana kadar...
İşte tam o zaman şarkı anlamlı hale geldi.
Yürümeyi çok istediğim bir coğrafyadaydım ve bir takım aksaklıklar nedeniyle tek başıma kalmıştım. Hayatım boyunca hep tek başıma bir rotayı yürümeyi hayal etmiştim, bu sefer ki zorunluluktan olmuştu sanki.
Bu durumun bana bu kadar şey katacağını düşünmemiştim. Hayatımın en güzel manzaraları beni sürükleyen bu şarkıyla değerlileşti. En tehlikeli yerlerinden geçtiğimi bilmediğim bu rotada bu şarkıyla tek başıma güç bularak doğanın tüm derinliklerini bedenimde ve ruhumda hissetmiştim.
Hatta her tarafın yemyeşil dağlarla kaplı olduğu bir zirvede mola vermiştim. Tam manzaraya odaklanacakken nereye dönecek olsam daha güzel bir manzara bana göz kırpıyor gibiydi.
Tek başıma olmanın özgürlüğünü ve bir o kadar da korkusunu hiç bu kadar iliklerime kadar yaşamamıştım. Bu yoldan sonra tek başıma bir şeyler yapmak bana en çok güç veren şeylerden biri oldu.
Şuan ise yalnızlığımdan aldığım keyfi başkalarına ayırmakta zorlanıyorum.
Çünkü yeni şeyler keşfederken birilerine bağlı olmak
özgürlüğü zedeliyor gibi.
Her nerde ne yapıyor olursam olayım rüzgarın beni sürükleyeceğine inanarak yaşadığım bu hayatın bu şarkıyla daha da anlamlılaştığı güzel manzaralarına...
Yorum Bırakın