Gece olunca hem rahatlarım hem korkarım
Hem evim gibi hissettirir hem en büyük korkularımı saklayan bir kutu misalidir
Kafamın içindeki tüm sesler susmuş gibi gelir bir an için,gecenin güzelliğinde ve sessizliğinde sigaramın dumanını bırakırken bütün her şeyi bırakırmış gibi hissederim bir an için;yanılıyorum
Ardından hepsi çığ gibi büyür;beynimde ve kalbimdeki hissettiğim tüm o ağırlıklar misliyle yüklenir içime tıpkı şuan olduğu gibi.
Aynı zamanda mükemmel bir dans gibidir düşüncülerin dansı,kalbin ve beynin dansı
Aynı zamanda savaştır,o gecenin güzelliği bir anda zehir olmaya başlar,tüm gün düşünmek istemediğim hissetmek istemediğim ne varsa misliyle hissederim öyleki bir noktada hiçbir şey hissetmek istemem.
Hislerini kaybetmeyi bazen her insan ister çünkü hissetmekten yoruluruz en azından ben yoruldum,yoruluyorum
Göğüs kafesinin tam ortasında nefes aldırmaz insana ne kadar denerseniz deneyin fiziksel olmasada acısını hissedersiniz,kurtulmaya çalışırsınız kurtulamazsınız.
En kötüsü de elle tutulabilir bir şey bulamamanızdır,bulamayınca da evim gibi hissettiren gece adeta canlı gömüldüğüm bir mezara dönüşür;tek kurtuluşu uykudur,sisteminizi kapatmak.
Kollarını açarak sizi bekliyorsa ne ala,beklemiyorsa mezarınız sizi ağırlamaya devam edecektir.
Yorum Bırakın