Tek Mekanda Geçen En İyi Filmler

Tek Mekanda Geçen En İyi Filmler
  • 8
    0
    0
    0
  • 1) 12 Angry Men: Böyle bir liste yapıyorsanız ilk koymanız gereken film kesinlikle 12 Öfkeli Adam olmalıdır. Hâlâ izlemeyen varsa çok şey kaçırmış demektir. Sidney Lumet'in yönettiği bu klasik film, bir jüri odasında geçiyor ve bir cinayet davasında tartışan jüri üyelerini konu alıyor. inanılmaz sürükleyici ve harika bir senaryoya sahip.

    2) Das Boot: İkinci dünya savaşında u96 adlı tip 7 sınıfı alman U-boot denizaltı mürettebatının anlatıldığı bu muhteşem filmde, sadece savaşın fiziksel yıkımlarını değil aynı zamanda savaşın psikolojik etkilerini de büyük bir ustalıkla anlatıyor. Yarattığı son derece gerçekçi klostrofobik ortam ile de uzun süresine rağmen hem sizi ekrana kitliyor hem de büyük bir seyir zevki sunuyor.

    3) Le Trou: Hapishane ve Kaçış temalı filmleri sevenler için bulunmaz bir nimet. Eski bir yapım olmasına rağmen film o kadar gerçekçi ki siz de mahkumlardan biriymişsiniz gibi bir izlenim sunuyor. 

    4) Rear Window: Hitchcock'un başyapıtlarından birisi. Filmde fotoğrafçı L.B. Jeffries(James Stewart) geçirdiği kaza sonuncunda bacağını kırar. New York'taki apartman dairesinde zorunlu tatili sırasında arka penceresinden komşularını teleskopla seyrederek zaman geçirmektedir. Bu esnada komşusu ile ilgili korkunç bir duruma şahit olan bir adamın hikayesini konu ediniyor. Son derece sürükleyici bir tek mekan filmi. 

    5) The Man From Earth: "Dünyalı" adıyla bildiğimiz bu tek mekan filminde; Üniversitede başarılı bir tarih profesörü olan John Oldman ortada hiçbir neden yokken, aniden 10 yılını ayırdığı akademiden istifa etmiştir. Şehirden gitmeye hazırlanırken veda etmek için evine gelen meslektaşları ondan neden istifa edip gitmesi gerektiği konusunda bir açıklama yapmasını isterler. Sahip olduğu diyaloglar ile sizi ekrana kitleyen harika bir film.

    6) Dial M for Murder: Yine bir Hitchcock şaheseri olan bu filmde kısaca kendisini aldatan karısını öldürmeye çalışan bir adamın hikayesini anlatıyor diyebiliriz. Daha fazla detay vermeden gidim izleyin asla pişman olmazsınız. 

    7) Dog Day Afternoon: "Köpeklerin Günü" adıyla bildiğimiz bu filmde büyükuç usta Al Pacino adeta oyunculuk dersi veriyor. Birinci sınıf dolandırıcı Sonny ve arkadaşı Sal, Brooklyn Bankası’nı soymaya karar verirler. Ancak beklenmedik aksilik onları bekliyordur. 

    8) Rope: "Ölüm Kararı" olarak bildiğimiz filmde Brandon ve Philip, New York'ta yaşayan iki genç arkadaştır. Macera peşindeki iki kafadar yakın arkadaşları David Kentley'i öldürüp evlerindeki bir sandığa kapatırlar. Amaçları aynı gece evde bir parti vermek ve maktül yemek masası olarak görev yapan sandığın içindeyken insanları ağırlamaktır. 
    Tabi yine bir Hitchcock şaheseri olduğunu da söylemeden geçemeyelim. Listeyi adeta domine etti. 

    9) Dogville: Peşindeki gangsterlerden kaçan güzeller güzeli Grace, bir kasabaya sığınmak zorunda kalır. Kadına acıyan kasaba halkı, başlangıçta iyi niyetlerle kadına sahip çıkar ve arasına alır. Fakat kadının konumunun kendileri açısından da bir tehlike arz etmesiyle, aralarındaki ilişki farklı boyutlar kazanmaya başlayacaktır. Grace, kasabalının öteki yüzünü görmeye başlar ve çaresizliği bir kurban konumu almasına neden olur.

    10) 127 Hours: Dağcı Aron Ralston'un başından geçenlerin gerçek hikayesinin anlatıldığı son derece sürükleyici ve gerçekçi bir film. Bir belgesel tadında.


    11) REC: "Ölüm Çığlığı" olarak bildiğimiz filmde, Genç bir TV muhabiri olan Angela ile haber kameramanı Pablo, itfaiyecileri konu edinen bir program hazırlamaktadırlar. Oldukça sıkıcı geçen program bir telefonun gelmesiyle hareketlilik kazanır. Yaşlı bir kadının geçirdiği ev kazası ile ilgili gelen bu ihbar üzerine Angela ve Pablo itfaiyecilerin peşine takılır. Kadının evine varan ekip,evin içinden korkunç çığlıklar duyarlar. Bundan sonrası hafızalardan çıkmayacak bir kabustur. İzlerken sizi gerim gerim gerecek harika bir film.

    12) Don't Breathe: Gerilimi sonuna kadar yaşatan başka bir film. "Nefesini Tut" adıyla bildiğimiz bu filmde Kendisi ve kızkardeşi için daha iyi yaşam koşullarına kavuşmak isteyen Rocky,erkek arkadaşı Money ve bir başka arkadaşı Alex ile birlikte çok zengin, ancak gözleri görmeyen bir adamın evini soymaya karar verir. Bu işin çok kolay olacağını düşünmüşlerdir. Ancak fena halde yanılırlar, nitekim bu kör adam çok tehlikeli bir seri katildir ve eğer evden bir an önce kaçamazlarsa kurban koleksiyonuna onlar da eklenecektir.

    13)The Others(Diğerleri): Nicole Kidman 'ın güzelliği ve oyunculuğu ile harikalar yarattığı tam bir ters köşe film. 
    Kocasını savaşta kaybetmiş olan Grace, güneş ışığına hassasiyeti olan iki çocuğuyla birlikte, büyük bir konakta yaşamaktadır. Perdelerin hep sımsıkı kapalı tutulduğu eve, üç kişi uğrar: ihtiyar bir kadın ve adam, bir de dilsiz genç kız. Evi çekip çevirecek yardımcılar aramakta olan grace, bu kişilere iş verir; onları çocuklarının sağlık durumu konusunda uyarır. Öte yandan, grace'in kızı anne, victor adlı bir çocuğun kendileriyle birlikte evde yaşadığına inanmaktadır.

    14)The Breakfast Club(Kahvaltı Kulübü); Çok güzel bir gençlik ve tek mekan filmi.
    Aynı lisede okuyan ama birbirlerini tanımayan, farklı arkadaş ortamları olan 5 öğrencinin cumartesi günü beraber cezaya kalmalarını ve bir günü birlikte geçirmelerini anlatıyor.

    15)Cube: Farklı sosyal gruplardan, farklı yeteneklere ve eksiklere sahip bir grup insan kendilerini bir anda yokluğun ortasında, bir küpün içerisinde bulur. Nasıl oraya geldikleri belli olmayan bu kişiler, durumu anlayabilmek için birbirlerini tanımak ve birbirlerini anlamak zorundadırlar.

    16) Carnage(Acımasız Tanrı): 11 yaşında iki çocuğun kavga etmesinin ardından aileleri arasında başlayan tartışmanın doğurduğu ilginç olayları konu alan bir kara-komedi. 

    17) Tape(Kaset): Ölü Ozanlar Derneği'nin iki büyük oyuncusu Robert Sean Leonard ve Ethan Hawke'ın, ve Uma Thurman'ın başrollerini paylaştığı filmde; üç eski lise arkadışının birbirleriyle görüşmelerinden 10 yıl sonra bir motel odasında tekrar buluşmaları ve geçmişleriyle yüzleşmeleri anlatılıyor.Bu buluşma Vince'in konuşmaları kaydetmek için yanında bir kaset getirmesiyle hiç umulmadık bir yöne doğru ilerleyecektir.

    18) Identity(Kimlik): Şiddetli bir fırtına, birbirine yabancı ve sırlarla dolu on insanı, asabi bir gece müdürünün idaresindeki ıssız bir motelde bir araya getirir. İçlerinde bir limuzin şoförü, bir tele kız, bir katili nakleden bir polis, 80'li yılların bir televizyon yıldızı, yeni evli bir çift ve kriz içinde olan bir aile bulunmaktadır. Sığınacak bir yer bulmanın getirdiği rahatlama, yolcuların teker teker ölmeye başlamasıyla yerini korkuya bırakır. Çok geçmeden, yaşamak istiyorlarsa, kendilerini biraraya getiren sırrı çözmekten başka çareleri olmadığını anlayacaklardır. İnanılmaz bir sürükleyiciğe sahip ve izlerken bir hayli geriyor. Gizemi her daim koruması sebebi ile sizi ekrana kilitleyecek filmlerden.

    19) Toc Toc: Puanının düşük olmasına aldanmayın. Acayio keyif veren bir film. Bir grup obsesif-kompulsif bozukluk sahibi insan, sistemde bir hata sonucu aynı doktorun aynı randevu saatine çağırılırlar ve ortaya büyük bir kaos çıkar. Takıntılarla yüzleşmek temasının işlendiği harika bir film. 

    20) Perfetti Sconosciuti: Dramatik komedi türündeki filmde, yedi yakın arkadaş akşam yemeği için bir araya gelirler. Yemek esnasında bir oyun oynamaya karar verirler. Herkes cep telefonlarını masanın üstüne koyar. Alınan her mesaj,arama vb. içeriğini birbirleriyle paylaşmaya karar verirler. Özellikle tek mekan filmlerini sevenler için hem diyalogları hem de senaryosu son derece güçlü ve çok zekice kurgulanmış bir sona sahip olan harika bir film. Filmin sonunda ufak çaplı bir beyin tutulması yaşayabilirsiniz.


    21) The Autopsy Of Jane Doe: Yine düşük puanına aldanmadan direkt izlenmesi gereken bir film. İzlerken beni en çok geren ve korku unsurunu en iyi yansıtan filmlerin başında yer aldığını kesinlikle söyleyebilirim. Filmde; Tony Tilden ve oğlu Austin Tilden gizemli ölüm vakalarını araştıran iki memurdur. Günün birinde, ölüm nedeniyle ilgili hiçbir ipucuna rastlayamadıkları genç ve güzel Jane Doe cinayetini araştırmaya başlarlar. Jane Doe'nun kimliğini tespit etmeye çalışırken edindikleri tuhaf ipuçları, onları bazı korkunç gerçeklere doğru sürükleyecektir.

    22) El Orfanato (The Orphanage/Yetimhane): Meksika - İspanya ortak yapımı olan filmde yaşamın kırılganlığı, kaybedilmişlerin ıstırabı ve bir annenin sonsuz sevgisi üzerine kurulmuş harika bir dram/gerilim filmi.
    Laura, çocukluğuna dair en mutlu günlerini deniz kenarındaki bir yetimhanede geçirmiştir. Yetimhanenin çalışanları ve Laura'nın birlikte büyüdüğü arkadaşları ona her zaman ilgi ve sevgi göstermişlerdir. 30 yıl sonra Laura, kocası Carlos ve 7 yaşındaki oğlu Simon'la, çok güzel yıllar geçirdiği yetimhaneye geri döner. Hayali, uzun süredir kapalı olan yetimhaneyi restore ettirip engelli ve hasta çocuklar için bir yaşam alanı haline getirmektir. Bu yeni evlerindeki gizemli atmosfer, küçük Simon'ın hayalgücünü fazlasıyla canlandırır.Küçük çocuk kafasında hayali hikâyeler canlandırmaya ve çok da masumane olmayan oyunlar oynamaya başlar. Simon'un görünmez arkadaşları gün geçtikçe artınca, Laura da oğlunun başlangıçta önemsemediği bu yeni alışkanlığının etkisine girer. Simon'un bu ilginç dünyası, Laura'nın uzun süredir unutulmuş olan, tedirgin edici çocukluk hatıralarıyla yüzleşmesine yol açacaktır.

    23) Sarmaşık: Listedeki tek Türk filmi. Afrika'ya gitmekte olan bir geminin sahibi armatör iflas eder ve o sırada gemisindeki mürettebattan 6 kişi gemide kalmak zorunda kalır. Zira deniz hukuku gereği gemide kalmak zorundadırlar ve hiçbir yere kıpırdayamazlar. 5 gemici ve bir de kaptandan oluşan mürettebat bu huzursuz bekleyişte hiyerarşik güç mücadelesine girecektir. 


    24) The Sunset Limited (Günbatımı Sınırı): Film, ten renklerine göre Beyaz ve Siyah denilebilecek iki karakterin etrafında döner. Siyah dindar bir Hristiyan, Beyaz ise ateist bir profesördür. Film Siyah'ın Beyaz'ı, bir trenin önüne kendisini atmaya çalışmasından kurtardığını öğrenmemizle başlar. Film boyunca bu ikili tanrının varlığı yokluğu, hayatı yaşamanın anlamının olup olmadığı, insanın kötülüğü, her şeyin geçiciliği gibi konularla ilgili bir tartışmaya koyulurlar. Listedeki filmlerden en düşük puanı verdiğim birkaç film arasında olsa da diyalogları gerçekten güzel ve tek mekan filmlerini sevenler izleyebilir. 


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.