Advertisement

Öğrenmeyi Öğrenmek: Feynman Tekniği

Öğrenmeyi Öğrenmek: Feynman Tekniği
  • 8
    0
    0
    0
  • Öğrenmek, bir konuyla ilgili terimleri ezberlemek ya da yüzeysel bilgiye sahip olmak değildir. Gerçek öğrenme, bilgiyi içselleştirerek, onu kendi kelimelerimizle ifade edebilmekten geçer. Çoğu zaman bir konuyu anladığımızı düşünürüz; çünkü onunla ilgili metinleri okumuş, videolar izlemiş ya da ders dinlemişizdir. Fakat anlatmaya çalıştığımızda kelimeler düğümlenir, açıklamalar eksik kalır ve kavramları tam olarak anlamadığımız ortaya çıkar.

    İşte bu noktada, Nobel ödüllü fizikçi Richard Feynman, bir konuyu basit ve net bir şekilde anlatabilmenin, o bilgiyi gerçekten öğrenmenin en güçlü göstergesi olduğuna inanıyordu. Ona göre, bilgi yalnızca zihinde depolanan bir veri değil, aynı zamanda işlenip yeniden üretilebilen bir yapı olmalıydı. Feynman Tekniği de bu anlayışa dayanarak ezbere dayalı öğrenmeyi reddeden, bilgiyi derinlemesine analiz etmeyi ve gerçekten anlamayı teşvik eden dört aşamalı bir yöntem olarak öne çıkar.

    Feynman Tekniğinin 4 Aşaması

    1. Aşama: Konuyu Belirlemek

    Öğrenmeye başlamadan önce, çalışılacak konu net bir şekilde tanımlanmalı ve odaklanmayı kolaylaştıracak şekilde sınırlandırılmalıdır. Çok geniş kapsamlı konular, bilgiyi yüzeysel bırakabilir ve derinlemesine kavramayı zorlaştırabilir. 

    Örneğin, “Fizik öğrenmek istiyorum” gibi geniş bir başlık yerine, “Newton’un hareket yasaları nasıl işler?” gibi daha dar ve somut bir konu belirlemek, öğrenme sürecini daha verimli hale getirir. Konunun netleştirilmesi, tahmin edeceğiniz gibi zihinsel bir çerçeve oluşturur ve odaklanmayı kolaylaştırır.

    2. Aşama:Konuyu Kendi Kelimelerinizle Açıklamak

    Öğrenmek, sadece okumak veya dinlemekle sınırlı değildir. Bilginin gerçekten kavranıp kavranmadığını anlamanın en iyi yolu, onu kendi kelimelerimizle sade bir şekilde açıklamaktır.

    Bu aşamada, konuyu sanki hiçbir şey bilmeyen birine anlatıyormuş gibi düşünmek gerekir. Teknik terimlerden kaçınıp basit bir dil kullanarak açıklamak, bilgiyi ne kadar özümsediğimizi gösterir. Anlatırken duraksıyor, karmaşık cümleler kuruyor ya da konuyu toparlamakta zorlanıyorsak, henüz yeterince iyi anlamamışız demektir.

    Bu noktada kendimize şu soruları sormak faydalı olabilir:

    • Konuyu temel düzeyde, açık ve net bir şekilde ifade edebiliyor muyum?

    • Anlatımım herkesin anlayabileceği kadar sade mi?

    • Kendi kelimelerimle açıklamaya çalışırken takılıyor muyum?

    3. Aşama: Eksik Kalan Noktaları Tespit Ederek Bilgiyi Güçlendirmek

    Bir konuyu anlatırken yaşanan duraksamalar, eksik bilgilerin en net göstergesidir. Bu noktada, hangi bölümlerde zorlandığımızı belirlemeli ve eksik kalan kısımları tamamlamak için kaynaklara geri dönmeliyiz. Ancak burada yapılan en yaygın hata, tüm konuyu baştan çalışmaya kalkışmaktır. Bunun yerine, sadece eksik kalan veya tam olarak anlaşılamayan bölgelere odaklanmak çok daha verimli olacaktır.

    4. Aşama: Bilgiyi Basitleştirmek ve Yeniden Yapılandırmak
    Öğrendiğimiz konuyu en sade ve anlaşılır haliyle yeniden anlatabilmek, bilginin gerçekten özümsendiğini gösterir. Eğer bir konu tam anlamıyla kavranmışsa, teknik terimlere ihtiyaç duymadan da açıklanabilir.

    Bu yöntemin en büyük gücü, ezberi değil, anlamayı teşvik etmesi ve eksik noktaları doğrudan ortaya çıkarmasıdır. Çoğu insan, bir konuyu okuyarak veya dinleyerek öğrendiğini düşünse de, gerçek öğrenme ancak bilgiyi işleyip yeniden yapılandırarak ve başkalarına aktararak gerçekleşir.

    Feynman Tekniği, öğrenme illüzyonunu ortadan kaldırarak, anlatım sırasında yaşanan duraksamaların eksiklerimizi net bir şekilde gözler önüne sermesini sağlar. Konuyu kendi cümlelerimizle ifade etmeye çalışmak, kavramları daha iyi anlamamıza ve bilgiyi içselleştirmemize yardımcı olur. Böylece öğrenilenler, kısa vadeli hafızada kalıp unutulmak yerine, uzun vadeli hafızaya yerleşerek kalıcı hale gelir. Aynı zamanda, sade ve anlaşılır bir dille yapılan açıklamalar, bilgiyi yalnızca hatırlanabilir kılmakla kalmaz, farklı konularla ilişkilendirerek öğrenme sürecini çok daha verimli hale getirir.

    Öğrenme Sürecindeki Engeller ve Çözümleri

    Öğrenmenin en büyük engellerinden biri, eksiklerimizi fark etmekten kaçınmaktır. Oysa gelişim, yanlışları görmek ve bunları düzeltmekle mümkündür. Richard Feynman’ın dediği gibi:

    “İlk prensip, kendinizi kandırmamanız gerektiğidir. Ve kandırılması en kolay kişi sizsiniz.”

    Bu nedenle, bir konuyu gerçekten anladığımızı düşündüğümüzde bile kendimizi test etmeli, bilgiyi açıklamaya çalışarak eksik yönlerimizi ortaya çıkarmalıyız.

    Bunun yanı sıra, hızlı öğrenme isteği ve erteleme alışkanlığı da süreci olumsuz etkileyebilir. Çoğu zaman bilgiyi hızla kavrayıp hemen sonuç almak isteriz; ancak derinlemesine anlamak sabır ve tekrar gerektirir. Öğrenmenin kalıcı olması için süreci zamana yaymalı, adım adım ilerlemeli ve sürdürülebilir bir öğrenme alışkanlığı oluşturmalıyız.

    Günün sonunda öğrenmeyi etkili ve kalıcı hale getirmek için, bilgiyi kendi kelimelerinizle ifade etmeyi bir alışkanlık haline getirin. Çünkü bilgi, ancak anlatabildiğinizde gerçekten sizin olur.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.