İstanbul Ansiklopedisi Konusu: Farklı kuşak ve kültürlerden karakterlerin bir araya geldiği İstanbul Ansiklopedisi'nde Nesrin ile Zehra’nın hikayesi anlatılıyor. Öğrenci olarak İstanbul’a gelen Zehra, annesinin yıllardır görüşmediği yakın arkadaşı Nesrin'in yanında kalmaya başlıyor. Kültürel yapılarındaki farklılıklardan dolayı aralarında çıkan anlaşmazlıkları çözmeye zorlanan ikilinin yanı sıra Zehra'nın kimlik arayışı da diziye damga vuruyor.
Diziyi izledikçe sadece bir dizi değil yaşadığımız ülkede yaşanan temel sorunları ele alan bir farkındalık işi olduğunu çok net anlıyorsunuz. Şu zamana kadar sürekli yaşadığımız değer ayrılıkları çok güzel ve net anlatılmış. Bu kadar duyarlı oldukları ve tepki alacağız korkusu olmadan net sahneler çektikleri için herkesi tebrik ediyorum. Bu ülkede hala var olan bu ayrılıklar hepimizin sorunudur. Türkiye'de hala insanların kalıplara koyulduğu bir zamanda yaşıyoruz. İnançlara ya da inançsızlıklara saygısızlık, insanların değerlerini yaşamasını bile engelleyen gerici ve ön yargılı zihniyetler, baskıcı ve sadece kendi düşüncesini doğru kabul eden aileler... gibi birçok önemli konuya değinmiş güzel bir dizi inceleyeceğiz.
Ele alınan başrol iki farklı kadın var. Canan Ergüder'in canlandırdığı Nesrin karakteri seküler olarak adlandırabileceğimiz bir cerrah. Ailesi ile ilgili sorunları çok büyük ve çok büyük bir aidiyet sorunu yaşıyor. Kariyerinde ilerlemiş, çok para kazanan, kendi hayatı kendi ellerinde özgür biri olarak görsek bile çok derin ruhsal problemleri var.
Helin Kandemir'in canlandırdığı Zehra karakteri belirsizlikler içinde yaşayan ve tutunmaya çalışan bir genç kız. Okumak için İstanbul'a geliyor fakat aklında çok büyük endişeler ve sorular ile beraber bu yolculuğu yapıyor. Nesrin'i ilk görmeye geldiği zaman bile kendisine karşı ön yargılı olmasın diye tesettürlü olarak karşısına çıkmıyor. Burada çok derin bir duygu var karşısındaki bir insan onu yargılayacak diye kendi değerlerini hiçe sayıyor aslında buna mecbur hissediyor. Kendi içinde derin çatışmaları olan Zehra kendi değerlerinin ne olduğundan bile emin değil aslında...
Zehra gittiği okulda arkadaş ediniyor ama kendinden parçaları hep saklıyor. Namaz kılmak istiyor ama kimseye görünmeden yapmaya çalışıyor. Farklı değerlere saygısı olmayan bir arkadaş ortamında sürekli kendi öğrendikleri ve kendi istedikleri arasında çatışıyor. Bazen neyin doğru olduğunu oda bilmiyor aslında, annesinin ona öğrettiklerini kabul etmiş ama kendi isteklerine de anlam veremeyen bir karakter. Aşık olmaktan bile korkuyor. Aşık olmanın ve dokunmanın konuşulmadığı ve hatta kabul edilmediği bir evde büyümüş ve bu tarz duyguları içselleştirip yaşamak ona yanlış geliyor. Annesinin baskıcı tavrı ve açık fikirli biri olmaması sebebiyle istanbul'da okumayı bir kaçış yolu edinmiş kendine. Nesrin'e karşı da bir mesafesi var çünkü gerçek kimliğini anlarsa kendini istemeyeceğini düşünüyor. Kendi zihninde canlandırdığı her endişeyi karşısından da bir davranış olarak bekliyor. Nesrin ile başlarda çok fazla samimi olmasa da hatta aralarında yüzleşmelerde yaşansa daha sonrasında birbirlerini oldukları gibi kucaklayıp birbirlerine içlerini açıyorlar. Zehra'nın kimlik arayışı Nesrin'in huzur arayışı... Aslında bu durum bize, kimsenin hayatının bizim dışarıdan gördüğümüz kadar tekdüze ve kolay olmadığını gösteriyor. Zehra'nın kendisini anlayacak ve yargılamadan kabul edecek birine ihtiyacı olduğunu anlıyoruz. Nesrin'in huzur hissedeceği, her sorun ile onun uğraşması gerekmeyeceği, fazla soru sorulmadan sadece sessizce yaşamak istediği bir hayata ulaşmak istediğini görüyoruz. Dizinin son bölümlerinde görüyoruz ki iki farklı hayatta yaşamış iki farklı değerleri olan kadınlar çok yakın dost olmuşlar ve aralarında çok derin bir bağ olmuş. Kendi yollarını çizmeye hazırlar...
Birde değinmeden edemeyeceğim bir konu daha var. Dizideki edebi yazılar o kadar güzel ve anlamlı yazılmış ki.. Asla sıkılmıyorsunuz dinlerken, hatta tam tersi sizi etkisi altına alıyor ve hayretle dinliyorsunuz. Bölüm başlıklarındaki yerler de çok ilgi çekiciydi. Dizinin çok düşünülmüş ve emek harcanmış bir iş olduğu belli oluyor.
Birçok hayat ile ilgili soruna ve yaşam tarzına değinilmiş çok yönlü bir dizi. Elbette daha konuşulacak çok konusu var, ele alınacak çok ayrıntı var ama ben bu tarafından bakıp yorumlamak istedim.
Herkesin, değerlerini çekinmeden yaşadığı, kendini ve isteklerini tanıdığı, karşısındakini olduğu gibi kabul eden ve olduğu gibi kabul edilip sevilen biri olmasını ve ait olduğu yeri bulduğu bir yaşamının olmasını diliyorum.
Yorum Bırakın