SABAHLARI CİLDİM DEĞİL, RUHUM PARLAK

SABAHLARI CİLDİM DEĞİL, RUHUM PARLAK
  • 0
    0
    0
    0
  • Hadi dürüst olalım: Her sabah aynaya bakıp “Vay canına, bu efsane kim?” diye sormuyorsan, bir yerde yanlış yapıyoruz. (Tamam tamam, uyanınca saçlar dik, gözler pörtlek olabilir... ama o başka konu.)

    Bak canım dostum, hayat sana sürekli “daha iyi ol, daha güzel ol, daha başarılı ol” diye fısıldarken… Sen zaten hayatta kalmaya çalışıyorsun. Ve bu başlı başına bir süper güç.

    Kusurların mı var? İyi ki var! Onlar olmasa seni nasıl tanıyacaktık ki? Hepimizin bir “ufak çılgınlığı”, bir “acaba niye böyle yaptım?” anı var. İşte onlar da senin parıltın. Çünkü mükemmel insanlar sıkıcıdır. (Bak ciddi söylüyorum, kahve içerken bile gergin duruyorlar.)

    Özgüven dediğin şey, “Ben harikayım çünkü her şeyim mükemmel” değil.
    Asıl mesele, “Her şeyim tam olmasa da ben yine de harikayım” diyebilmekte.

    Kendine şöyle de bugün:
    “Ben buradayım. Tüm gerçekliğimle, komikliğimle, saçma takıntılarımla, ‘bunu yapamam’ deyip sonra çat diye yapan hâlimle… Ben, çok iyiyim.”

    Dışarıdaki dünya mı? O zaten hazır değil senin bu versiyonuna.
    Ama neyse, onlar alışır. 😉

    Not: Bu satırları yazan kişi, 40’ını biraz geçmiş… Ve hâlâ kendi kahramanı olmaya çalışıyor.


    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.