Yine ve yeniden hastanede yerlere bakarak yürüyorum.En büyük korkum biriyle göz göze gelip bana uzun süre bakması.Bu bir tepki biliyorum.Göz hapsine alındığım ısrarlı bir tacizin tepkisi.
En baştan başlayacağım.Yaklaşık 10 yıl önce muhafazakar ailenin kızı sekülerleşmeye başlarken buraya bir yazı yazmıştı."Yaşayamadıklarım".Hesabı tekrar bulamadım.Büyüdüm mezun oldum sonunda doktor oldum.Şimdi yaşayabiliyorum.Ama biliyor musunuz yaşamaya değdiğini anlayabilmem 10 yılımı aldı.
Hafize Sena Düzgün'de kendimi görüyorum.20 yaşında gencecik bir kız .Ben de yaşadım çok iyi biliyorum.Yıllarca kertenkele kaldım.Hala bir kertenkele hissediyorum.Hatta o kadar yorucu geliyor ki bu düşünceler artık bu durumla eğlenmeye başladım.Roman gibi düşünüyorum koca hastaneyi , ilgi çeken sürekli sevgilisi olan kız, alfa erkek ,beta ama efendi erkek her biri burada da var.
Sığınacak hiçbir şey bulamıyorum.Bir mizaha sığınıyorum .Çünkü bu kadar absürd durumlar içinde elimizde kalan tek şey bu.Bir tek umut kaldı elimizde.Bu devran böyle dönmeyecek biliyorum.Peki arada yitirdiklerimize ne olacak?
Buna şu cevabı verebiliyorum.Kendimden yola çıkıyorum.İyileştirmek için tuttuğum minicik ellerden , kendi elime geçebilmeye başladım."Yarası olmayan şifacı olamaz çünkü gerçek iyileştirici güç yaranın kendisinden gelir".
"Travmalardan değil , yanlış yönetimesinden kormalı".Çünkü travmasız yaşam aslında yaşayamadığın bir hayat.Korkarak yaşanan bir hayat.Peki biz bu kadar travmada nasıl hayatta kalacağız?
Merhaba ben dr.hope acilde çalışan genç bir kadın doktorum
Yorum Bırakın