Madleen, Freedom Flotilla Coalition (Özgürlük Filosu Koalisyonu) tarafından İtalya bünyesinden (Katanya) 1 Haziran’da Gazze’ye insani yardım taşımak amacıyla gönderilen gemi. İsmini, Gazze’nin ablukaya rağmen balıkçılıkla yaşamını sürdüren tek kadın balıkçısı olan Madleen Kulab’dan alıyor. Babasının hastalığı sonrası ailesine destek olması adına denize açılan bu genç kadın, zor koşullar karşısında kararlı duruşuyla insanlığın onurunu temsil ediyor.
1 Haziran 2025'te İtalya’nın Katanya limanından yola çıkan bu geminin asıl amacı Filistin’e destek götürmek ve destek sağlamak için herhangi bir kırılım yaratmaktı. Madleen gemisinde 11 aktivist ve 1 gazeteci olmak üzere toplam 12 kişilik bir ekip bulunmaktaydı.
Greta Thunberg – İsveçli iklim aktivisti
Rima Hassan – Fransız-Filistinli, Avrupa Parlamentosu üyesi
Yasemin Acar – Almanya
Baptiste Andre – Fransa
Thiago Avila – Brezilya
Omar Faiad – Fransa; Al Jazeera Mubasher muhabiri
Pascal Maurieras – Fransa
Yanis Mhamdi – Fransa
Şuayb Ordu – Türkiye
Sergio Toribio – İspanya
Marco van Rennes – Hollanda
Reva Viard – Fransa
Gemide yer alan 12 kişi silahsız olarak yola çıktılar. Karşılaşabilecekleri zorlukların internet ve parlamentolar tarafından engellenebileceğini tüm insanlığa göstermek için çabalayan bu 12 kişi ne yazık ki Filistin sınırlarına varamadı. Savaş ahlakı olmayan ve sivillerin canına istediği gibi kastedebilen İsrail için hiçbir kuvvet bir engel oluşturmadı ve yardım için yola çıkan gemi 8 haziranda İsrail tarafından ablukaya alındı. Dronlar üzerinden beyaz boyamsı bir sıvı püskürtüldü gemi üzerine ve gemide bulunanlardan telefonları alındı. 12 aktivist zorla Aşdod Limanı’na götürüldü. Medikal incelemeye tabi tutuldukları ve sınır dışı edilmek üzere tutuldukları bildirildi.
İsrail’in uyguladığı bu korkunç yaptırım bir zulüm, bir soykırımdır. Canice yaptıkları katliamların yanı sıra zorda kalan sivil halkın açlıkla ve yoklukla mücadele etmesine sebep oldular ve olmaya devam ediyorlar. Bugüne kadar yapılan saldırılar savaş alanından çok evleri, okulları, camileri hatta hastaneleri hedef alır hale geldi. 2023’ten bu yana 55 binden fazla sivil hayatını yitirdi. Bu 55 bin sivilin en az 18 binini ise çocuklar oluşturdu. Filistin adına konuşmak, mücadele etmek, yapılan zulme dur demek bugün tüm insanlığın yapması gereken bir davranıştır. Konu Müslüman Yahudi savaşı olmaktan çoktan çıkmış durumdadır. İsrail’in yaptığı zulme ses çıkarmak için Müslüman olmaya gerek yok bunun için insan olmamız yeterlidir. Çünkü 21.yüzyılda yaşadığımız bu savaş, bir savaş olmanın da ötesine geçmiş bir soykırım haline gelmiştir. Çocuklar canice katledilip ihtiyaçlarının giderilmesi için yapılan yardımlar da engellenir vaziyettedir. Ablukanın ağır yükünü taşıyan Filistin’de günlük besin, ilaç ve tıbbi malzeme sıkıntısı hayatî hâl almaya başlamış durumdadır.
Madleen gemisi içinde yer alan aktivistlerin akıbeti ne olur? Savaşın bundan sonraki seyri nasıl değişir bilmem ama Madleen bugün dünyaya “Filistin yalnız değildir.” gerçeğini gösterdi. Madleen gemisi, abluka duvarını doğrudan yıkamamış olabilir, ama dünya vicdanında yeni bir çatlak açtı. Onunla yola çıkan idealistler, bir geminin taşıdığı yükten öte, Filistin halkına uzanan bir farkındalık zinciri başlattı. Bu eylem, iç savaşı, tutsak yaşamı unutturmayan sessiz bir çığlık oldu. Madleen bir başarısızlık hikayesi değildir. Uluslararası hukuka aykırı bir şekilde 7 ülkenin vatandaşına istediği gibi el koyan İsrail için bir baş kaldırıdır. Filistin’in yükselen sesini haklı bir isyanla daha da haykırmasıdır. Bazen 12 insanın çıkaracağı bu ses milyonlarca insanın sesinden daha güçlü bir etki bırakır.
Her çağda, şartlar ne kadar ağır ve umutsuz olursa olsun, inananlar için muhakkak bir Nuh'un gemisi vardır. – Sezai Karakoç
Yorum Bırakın