"Kader gayrete aşıktır" demiş Yunus Emre, bu cümleye neler neler yazılıp çizilmiştir. Belki kişi kendisiyle münakaşa etmiştir bu cümle için, belki bir çift gidişatı tek kişilik olan bir ilişkide diğerine ettiği sitemde kullanmıştır, belki de pes edeceği zaman bu cümleye sarılmıştır birileri kim bilir?
Ya da hepsi bir arada.
Yetişkin hayatını sevemiyorum, insanın mücalesinin üniversite sıralarında başladığını düşünürdüm, değilmiş. İş hayatı okyanus gibi, küçük yerlerde olunmasına rağmen. Gayret etmek, çabalamak her gün yeniden her şeye rağmen kendini kaybetmeden (birçok anlamda) mücadele edebilmek herkesin harcı değil, kesinlikle. İçin yangın yeriyken yüzüne gerçekten farksız olması gereken bir tebessüm maskesi takabilmek hiç kolay değil.
Evde bir evlat, kardeşlerine bir kardeş, arkadaşlarına dost, sosyal hayatında bir birey olmak için yanıp kül olup külünden yeniden yanarken hiç de basite indirgenecek bir olay değil.
Ayna karşısında kendine yumuşak, şefkat dolu sözler söyleyebilecek kadar aran iyi olmuyor bazen mesela kendinle. Başkasının sana davranmasını istemeyecek kadar sert dille eleştiriyorsun kendini. Sen onu bir başkasına yapmazsın ama kendini yerden yere vuruyorsun sahi seviyor musun kendini?
Gayret edebiliyor musun? Düşünce tutunmadan kalkabiliyor musun mesela? Ağlayarak uyuyakaldığın sabahında seni ağlatan insana şans veriyor musun? Unutabiliyor musun acı tecrübelerini yoksa üzerine yenilerini mi ekliyorsun? Hayır bu sitem değil, bu da bir yolculuğun başı işte.
Yürümek ister misin kendine, kendi içine?
Yorum Bırakın