Erkek Zihni ve Kadın Zihni Nasıl Çalışır ?
Böyle bir fark olduğunu, erkeklerin kadınlardan farklı düşündüğünü, her iki tarafın eylemlerinin de bu doğrultuda anlamlandıramayacağınız biçimde karşınıza çıktığını elbette ki deneyimlemişsinizdir. Hatta bu durum içinden çıkılamaz ve dönüştürülemez bir hal aldığı zamanlarda da kişi genellikle problemin kendisinde olduğunu düşünerek kendi düşünme biçimini irdelemeye çalışır. Temelde erkeklerin ve kadınların düşünme biçimleri farklıdır ve olumsuz deneyimler yaşarken bu farkı göremeyiz. Bu yazıda erkekler ve kadınların düşünme biçimlerinin hangi ölçüde birbirinden ayrıldığını iki tarafın da verdiği tepkilerin farklarını inceleyeceğiz.
Öncelikle erkekler, kadınlara göre daha mekanik düşünme eğilimindedir. Kadınlar romantik hayaller, sevgi üzerine eylemler, kişisel gelişim üzerine düşünürken erkekler spor nesneler ve bir bilgisayarın parçalarının nasıl işlediği veya teknolojinin yansımaları gibi konular üzerine düşünürler. Erkekler kendi güçlerini gösterebilecekleri şeylerle ilgilidirler. Bir kadının problemini çözdüğünde hatta problem konusunda ilk danışılan kişi olduğunda, gücünü gösterebildiği için kendisini güvende ve sevgiye layık hisseder. Bu sebeple kadının erkeğe, bir işi nasıl yapması gerektiği yönündeki tavsiyeleri erkeği yetersiz hissettirir. Erkek bu durumda hayatındaki kadının kendisine güvenmediğini, işi beceremeyeceğini düşündüğünü sanır.
Erkek için problemlerin çözümü oldukça basittir. Sadece iki seçenek üzerine düşünürler: "Bir şey seni rahatsız ediyorsa, artık yapma. Eğer rahatsız etmiyorsa yapmaya devam et." Kadınlar ise böyle bir çözüm önerisine karşı sevilmediğini ve çok yüzeysel bir ilgi bulduklarını hissederler. Çünkü kadınlar problemlerini bir erkekle paylaştığında sadece dinlenmek ve anlaşılmak isterler. Herhangi bir çözüm önerisini istemezler. Kendileri içten içe çözümün ne olduğunu bilirler fakat bunu gerçekleştirecek cesaretleri olmadığı için hem zihinlerini rahatlatma hem de onaylanma ihtiyacı hissettiklerinden bunu hayatındaki erkek ile paylaşmak isterler. Erkekler bu ayrımı bilmedikleri için kendileri olaya yönelik çözüm bulduklarında bir kadını iyi hissettirdiklerini zannederler. Erkekler bir ilişki içerisindeyken kahraman gibi hissetmek ister. Yaptığı davranışlara övgü ile takdir almak ister. Böylece bir sonraki hamleleri için de istek ve güç alırlar. Kadın bunun tam tersini yaptığında onu onaylamadığında, erkek kadının kendisini sevmediğini düşünür.Bu farklılıklardan dolayı ilişki içerisinde elbette çatışmalar olacaktır. Bu çatışmalarda kadın, rahatsızlık duyduğu durumları bastırır ve karşısındaki hissettirmeden saklamaya ve onun fark etmesini isterse, erkek bunu hiçbir zaman yapmaz. Erkeğe bir problem olduğu söylenmediği sürece o her şeyin yolunda gittiğini ve kadına yeterli geldiğini zanneder. Halbuki kadınlar ilişkilerinde verdikleri emeğin farkındadır. Bunu karşılık beklemeden yaparlar bu sebeple de erkeğin bir şey söylemeden kendi kendilerine ne yapmaları gerektiğini bilmelerini, sevgilerini göstermelerini isterler. Maalesef bu kadınların bakış açısıdır. Erkekler böyle düşünmezler.
Kadınlar problemlerini dile getirirken açık, ima kullanmadan sadece saf ana cümleyi söylemelidirler. Örneğin, "Bu davranışı yapmanı istemiyorum." gibi net bir şekilde. Fakat şöyle bir cümle yerinde olmayacaktır: "Hep ben çabalıyorum, sana ne kadar ilgili davranıyorum, sense hiçbir şeyin farkında değilsin." Bu tür bir cümle kurmak erkeği suçluluk duygusuna sokacağından kadına yaşattığı hayal kırıklığından kaçmayı tercih eder. Çözümün bu olacağına inanır. Fakat doğrudan "Bunu yapman gerekiyor, ben böyle hissediyorum ve bunu istiyorum." gibi cümleler kurmak erkekte yardım etme ve çözme isteklerini uyandırır. Yargılamadan, eleştirmeden kendi hissettikleriniz üzerinden bir erkeğe problemlerinizi açmalısınız. Onları değiştirmeye çalışmadan, kahramanlık göstermelerine izin vererek. (Ne yazık ki)
Dahası, bir erkek bir kadını üzdüğünü fark ettiğinde buna çok sinirlenir. Tartışmaya daha yatkındırlar. Çünkü onun dünyasında sizin sunduğunuz gerekçeler üzülecek türden değildir. Hayatındaki kişiyi üzmek onun için oldukça acı vericidir. Özür dilemek yerine öfkesi artabilir. Bu sebeple incitmeden, dolaysız ve net bir biçimde ifade etmek zorundasınız. Tekrar vurguluyorum erkekler yaptıkları her işte takdir görmeyi çok isterler. Onlar için oldukça önemlidir.
Erkek kadına karşı sevgisinin azaldığını hissettiğinde bile ona yardım etmek isteyebilir. Bunun sonucunda takdir görürse, sevgisini tazeler ve yeniden yoğunlaştırabilir. Oysa kadınlar, çok yoğun sevgiler ile ilişkiye başlarlar ve üzüntüye uğradıklarında nefret etme eğiliminde olabilirler. Sevgileri azaldığında zorla bir eylemde bulunmak istemezler.
Esasında bir ilişkinin başarılı bir şekilde ilerleyebilmesi, erkeğin kadının duygularını göz ardı etmemesine, dinleyebilmesine kadının da duygularını saygılı ve olumlu bir dille ifade etmesine bağlıdır.
Yorum Bırakın