AFFETMEK ÜZERİNE
Affetmek, kişinin kendini özgürleştirmesine, olumsuz durumdan çıkmasına, olumsuzlukları geçmişinde bırakıp anda devam edebilmesine olanak sağlar. Her affetmek ise bağışlamak demek değildir. Affetmek diyalog kurmayı gerektirmez. Daha kendinde bir harekettir. Bağışlamak ise bu anlamda affetmekten ayrılır.
Temelde "affetmek" kelimesinin etimolojisine baktığımızda, arapçada "afv" kelimesinden türemiştir. Bunun anlamı da "silmek", "ortadan kaldırmak", vazgeçmek anlamına gelir. Yani daha çok cezadan vazgeçme odaklı bir anlam taşır. "Bağışlamak" kelimesinin etimolojisinde ise Eski Türkçe "bayış" kökünden gelir. Anlamı ise "vermek", "armağan etmek" şeklindedir. Yani karşılık beklemeden verme hatta bazen kendinden verme, gönülden gelen bir cömertlik şeklinde bir anlamı ifade eder. Bu sebeple birini affettiğimizde onu bağışlamak zorunda değiliz. Kendimiz için affedebilir, görüşmeye devam etmeyebiliriz. Gerçekten bağışladığımızda o insanla vakit geçirme isteği bizde canlanabilir. Bu ayrımın farkında olduktan sonra şimdi biraz "affetmek" üzerine konuşalım.
İnsan önce kendini affetmelidir. İlk özgürleşme kendinde başlar. Kendini affetmedikçe başka birini affetmeye çalışmak oldukça zordur. İnsanın kendisini affedememe sebebi, yaptığı eylemi "hata" durumundan çıkaramamak bunun beraberinde dünyanın sonuymuş gibi düşünerek artık hiçbir şeyin yolunda gitmeyeceğine dair geliştirdiği algısında yatar. Kendi içimizde geliştirdiğimiz mükkemmeliyetçi tutum olumsuz bir ses olarak zihnimizde yankılanır. Oysa ki insanlar hata yapmak üzerine yaşantısını sürdürmektedir. Artık bu hayatta olmayan biri bir hata yapamaz sadece. Bu hayatta olan her insan hata yapar ve bunun üzerine düşünür. Örneğin, bir binanın 5. katında olduğunuzu varsayın. Bu binanın 20 katlı olduğunu bilmiyorsunuz. 5. katta iken gördüğünüz kısım sadece o kata dair bilgilerdir. Siz kararlarınızı o günün bilgisi ile verirsiniz. Sonradan anlarsınız ki orada verdiğiniz kararalar birer hatayamış. Artık 6. kata geldiğinizde ve daha yüksek katlara çıktığınızda bakış açınız tamamen değişecektir. Bu sebeple ben neden "5. katta o hatayı yaptım?" "neden o kararı verdim?" demek yersizdir. Siz o günkü bakış açınızla adım attınız, sonrasında değiştiniz ve başka kararlar verdiniz. Bunlar birer dönüştürücü güçtür. Kendinizi diğer adımlara odaklamalı, hatalarınızı artık bir "hata" olmaktan çıkarıp ne öğrenmiş olabilirim? şeklinde düşünmeye çalışmalısınız. Bir olumsuzluğu hata olarak gördükten sonra ardı arkası gelmeyen geçmişe dair kendinizi suçlamayı meşru kılacak olayları zihninize getirmek, sizin yarattığınız bir algıdır. Kimse bu fikirleri zihninize getirmemektedir.
Kendinizi affedebildiğinizde, olumsuzlukları dönüştürebildiğinizde size zarar veren insanları affetmenin ne demek olduğunu anlamanız ve deneyimlemeniz biraz daha kolaylaşır. Size olumsuz duygular yaşatan birini affetmek elbette zordur. Zihnininiz susmadan düşünce üretir. "Ben bunu haketmedim." ,"O da bu acıyı çekmeli." "Bana bunu nasıl yapar?" Bu düşünceleri çoğalttığınızda aslında bütün kötülüğü kendinize yaparsınız. O kişiyle bağınızı hala koparmamış, korumuş olursunuz. Yaşadığınız olumsuzluğu bugününüze çekerek kendi hayat akışınızı zedelemeye, vaktinizi verimli geçirememeye başlarsınız. Yaşadığınız olumsuz olaylar ve o anın koşulları o olayda kalmalı, deneyimlediğiniz kendi hatalarınızı farketmeli, aynı tecrübeyi tekrar yaşamamak için neler yapabileceğiniz üzerine düşünmelisiniz. Bunu yapmak için de ilk olarak size olumsuzluk yaşatan kişiyi affetmelisiniz. Bağışlamak zorunda değilsiniz elbette. O kişiyle zoraki bir görüşme yapmak zorunda değilsiniz, o kişiyi affettiğinizi söylemek zorunda değilsiniz. Kendi içinizde affedip devam edebilirsiniz. Tabii ki böyle yazıldığı kadar kolay süreçler olmadığını biliyorum. Her olay kendinde zor, kendinde meşakkatli ve kendinde yorucudur. Fakat değiştirebileceğiniz tek durum algılarınızdır. Başkasını sizin gibi düşünmeye ikna edemezsiniz fakat o kişiye dair algılarınızı değiştirebilirsiniz.
Yaşadığınız olumsuz olayı duyguyu veya kişiyi her düşündüğünüzde ve affetmediğinizde, sürekli olarak negatif düşüncelere ve duygulara yönelirsiniz. Affetmek hata değil, kendiniz için affetmemek hatadır çünkü kendinize kötülük yapmış olursunuz. Kendize karşı merhametli ve empati dolu olduğunuzda, her insanın farklı şekillerde kusurlu olduğunu ve her insanın affedilmeye layık olduğunu, sizin de hata yaparken zihninizde geçen niyetlerin sürecin parçası olduğunu fark edersiniz.
Yorum Bırakın