Çoğu insan bu dünyada ölmekten korkar ama biz kadınlar öldürülmekten korkuyoruz.Canice katledilmekten korkuyoruz.Başkaları için bir sayıdan ibaret öldürülen kadınların isimleri ama o kadınlar için öyle değil.Özgecan Aslan bir anne babanın evladı bir kız çocuğunun ablası belki yaşasaydı bir çocuğun annesi birinin psikoloğu olacaktı.
Özgecan Aslan’ı kaybettiğimizde 11-12 yaşlarındaydım.Komşumuzun kızı okula giderken simsiyah giyinmemi söylemişti neden diye sorduğumda ise bir kadını katlettiler demişti.Çok şaşırmıştım çünkü bir insanı neden katlederlerdi ki?Zaman geçti büyüdükçe Özgecanımızın yanına başka kız kardeşlerimiz de eklendi.Ceren Özdemir,Şule Çet,Gülistan Doku,İkbal Uzuner,Ayşenur Halil ve daha nice yitirdiğimiz kadınlar…Şule Çet mesela benim kampüsümün karşısındaki kampüste okuyormuş,Ceren Özdemir balerinmiş küçükken bende balerin olmak isterdim ama bunların dışındaki en büyük ortak noktamız kadın olmamız.
Kadın o kadar kolay bir kelime değil bu dünyada.İlk annelerimizden görüyoruz kadınlığın zorluğunu.Benim annem çok güçlü bir kadın mesela.Çok zengin olduğundan değil her şeye ve herkese rağmen dimdik ayaklarının üstünde durduğu için.Hiç korkmaz annem babamla boşanmaktan çünkü maddi olarak da manevi olarak da kendine yetebileceğini bilir.Ama ya korkan kadınlar?O senin kocandır yapar denilen kadınlar?O senin baban sessiz ol denilen kadınlar?Biz neden hep korkutuluyoruz?Sadece hayatımızı devam ettirmek için mücadele verirken neden öldürülmekten korkuyoruz?Neden hava karardığında arkadaşıma canlı konum atmak zorundayım?Veya neden erkek kardeşim 12’de eve girerken endişelenmeyen ailem saat 10’u geçtiğinde endişeyle arıyor beni?Bu düzen neden değişmiyor?
Biz kadınız.Birinin kızı,birinin annesi,birinin sırdaşı,birinin eşi,birinin yeğeni ama biz kadınız.Birbirimizi anlarız.Yitirdiklerimiz bizi birbirimize bağlarken bir yandan da yitirdiklerimizin öfkesini kalbimizde taşıyanız.Birbirimizin limanı,yurdu,eviyiz.
Yorum Bırakın