Esaslı Bir Film Arayanlara: I, Tonya'yı İzlemek İçin 5 Sebep

Esaslı Bir Film Arayanlara: I, Tonya'yı İzlemek İçin 5 Sebep
  • 2
    0
    0
    0
  • Sürprizsiz bir Oscar sezonunu geride bırakırken, dönüp baktığımızda bu sene film endüstrisinin en sağlam işlerinin kadın oyuncular tarafından yaratıldığını fark etmemek imkânsız. Three Bilboards Outside Ebbing, Missouri'yle Oscar'ı kucaklayan Frances McDormand'dan yılın tartışmalı "en iyi film"i The Shape of Water'ın gizemli oyuncusu Sally Hawkins'e tüm bu yıldızlı işlerin yükselmesini sağlayan muhteşem aktrisler oldu. Ama tüm bu filmlerin arasında biri var ki, mutlaka incelenmeyi hak eden bir kara at: I, Tonya. Ritmik, delişmen, şaşırtıcı ve dramatik. Karşınızda I, Tonya izlemek için beş sebep:
    1 - Margot Robbie'nin Beklenmedik Muhteşem Performansına Şahit Olmak İçin
    Hadi itiraf edelim, Margot Robbie'den bugüne dek dişe dokunur bir oyunculuk görememiştik. Kendini Suicide Squad'a feda edişi aklımızdan hala çıkmadı. Ama bu sefer çarkların ters istikamette deveran ettiğini söylemekten mutluluk duyuyoruz. Robbie I, Tonya'da yılın en çarpıcı oyunculuklarından birini sergiliyor. Tonya Harding rolünde şekilden şekile girerken her zaman sahici olmayı başararak kalplerimizi fethediyor. Karşısında Frances McDormand gibi bir efsane olmasaydı heykelciğe rahatça uzanmış olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Performansını birlikte oynadığı muhteşem ekiple yakaladığı sinerjiyle yükseltiyor da yükseltiyor Robbie. An itibariyle ikinci sınıf bir oyuncu olmadığını kanıtlıyor. Ve her şey bir yana nesneleştirilmiş ve tektipleştirilmiş kadın rollerini geride bırakıyor. Bize de onu ayakta alkışlamak düşüyor.
    2 - Allison Janney'nin Oscar'ı Hakkıyla Kazandığına Şahit Olmak İçin
    Janney, her şeyden önce tiyatro kökenli bir oyuncu olmanın avantajını kullanarak olayı bir oyunculuk dersine çeviriyor. Beyazperdenin en iyi "en kötü" annelerinden birine can verirken gözlerimizi kırpmadan onu izliyoruz. I, Tonya'ya kattığı kara mizah bağımlılık yapıcı. Filmi izlerken bir süre sonra gözleriniz her yerde onu aramaya başlıyor. Margot Robbie'yle paslaşmaları I, Tonya'nın ritminin temel girdisi halini alıyor. Son tahlilde LaVona rolünde Janney ikonik bir karaktere ikonik bir oyunculukla hayat veriyor. Ödül sezonununda alınmadık ödül bırakmaması tesadüf değil.
    3 - Temposunda Kaybolmak İçin
    I, Tonya elindeki zengin malzemeyi kullanmasını bilen bir film. Tonya Harding'in her anlamda filmlere konu olmayı hak eden çalkantılı hayatını 120 dakika içerisinde ritmi bir an bile kaybetmeden işliyor. Filmin en özellikli seçimlerinden birisi de belgeselvari kurgusu. Karakterlerin gerçek röportajlarından esinlenerek hazırlanmış "kurgusal röportajlar"ı ekseninde yer yer farklı bakış açılarına dikkatimizi çeken düzenlemesi onu ayrıksı bir konuma yerleştiriyor. Dördüncü duvarı yıkmaktan çekinmemesi, yer yer tek bir açıdan çekilmiş izlenimi veren sekansları ile I, Tonya teknik olarak da en az oyunculukları kadar sağlam ve benzersiz olduğunu kanıtlıyor.
    4 - İnsan Ruhunun Karanlığını Tüm Çıplaklığıyla Yüzümüze Vuran Alt Metni İçin
    Film Tonya Harding'in bir birey olarak varoluşunda çocukluk anılarının ne denli önemli olduğuna ısrarla vurgu yapıyor. Oyun çocukluğundan başlayarak annesinin uyguladığı duygusal ve fiziksel şiddetle büyüyen Tonya'nın karakterini bu istismar döngüsü şekillendiriyor. Aşağılamayı bir yetiştirme biçimi olarak gören bir annenin kızı olması yetmezmiş gibi bir de sevgisini şiddetle ifade ettiğini sanan dengesiz partneriyle yaşadığı toksik ilişki Tonya'yı talihsizlik batağının dibine sürüklüyor. I, Tonya bu çarpıcı malzemeyi kullanarak insan ruhunun kırılganlığını ve hayatımızdaki her ilişkinin ruhumuza etkisinin en canlı örneklerini katmanlı bir karakter arka plan düzenlemesiyle ete kemiğe büründürüyor.
    5 - Ayakta Alkışlanacak Bir Anti-Kahraman Hikâyesi Olduğu İçin
    I, Tonya'yı bu kadar özel yapan beyazperdenin nadir rastlanan başarılı anti-kahramanlarından birini ustalıkla yaratmış olması. Hayat yolculuğunu olumsuzluk taşlarından döşenmiş bir yolda geçiren Tonya Harding, Amerikan Rüyası'nı tuzla buz ediyor, sivri dilini kimseden esirgemiyor, düştüyse kalkmayı biliyor. Tacize maruz kalsa da asla ve asla kurbana dönüşmüyor. Hem bireylerin hem toplumun cinsiyetçi reflekslerine karşı dimdik duruyor. Tonya sevilmeye hasret, nefret edilmeye alışkın bir anti-kahraman. Medyanın acımasız çarklarında öğütülürken medyayı var eden "seyirciler"e istismarın en büyüğünü yaptıklarını söylemekten çekinmiyor. "Haysiyetli" bir imaja girmeyi reddediyor, prenses olmayı aklından bile geçirmiyor. Tonya'nın her haykırışı, toplumsal baskılarla sıkışıp kalmış, korkuyla yönetilen toplumların ferdi olan, dış dünyayla tek ilişkisini manipüle edilmiş beyaz camdan sağlamak zorunda bırakılan orta sınıfın öfkesinin sesi oluyor. İşte I, Tonya bu yüzden özel. Başkaları bizim yerimize yazmadan önce kendi hakikâtimizi kaleme almamız gerektiğini söylediği için. Büyük harflerle ve korkusuzca.

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.