I. Küratörlük artık yalnızca sergi düzenlemek değildir
Terry Smith, girişte şu tespitle başlar:
Bugün “küratör” kelimesi, sanat dünyasında geçmişte olduğundan çok daha geniş bir anlam taşır. Bir zamanlar sadece müze koleksiyonlarını koruyan, sergi hazırlayan uzmanları ifade ederdi. Fakat 1990’lardan itibaren küratörlük, kendi başına bir düşünsel etkinlik, hatta bir felsefi alan hâline geldi.
Smith der ki:
“Artık her sergi, bir kavramın mekânsal ifadesidir.
Her küratör, çağının düşünsel koşullarına dair bir tavır alır.”
Küratör, yalnızca sanatçının eserini göstermez; izleyicinin dünyayı algılayış biçimini de kurgular.
Bu nedenle çağdaş küratörlük, sanat ile toplum arasında yeni bir düşünme biçimi oluşturur.
II. “Çağdaş” kavramının kırılganlığı
Smith, “çağdaş sanat” teriminin kendisinin de problemli olduğunu söyler.
“Çağdaş” sözcüğü aslında zamanla ilişkili bir gerilim taşır: hem şu anı temsil eder, hem de bu anın içindeki farklı geçmişleri ve gelecek olasılıklarını.
Bu yüzden çağdaş küratör, yalnızca bugünü sergilemez
“Zamanın içinde yer alan eşzamanlılıkların farkında olan kişidir.”
Yani çağdaş küratör, bir tarihçi kadar geçmişle, bir teorisyen kadar gelecek olasılıklarıyla ilgilenir.
Onun sergileri, bir “an”ı değil, bir zaman katmanını görünür kılar.
III. Sanat eserinden ziyade düşünce sergilemek
Smith’e göre, çağdaş küratörlerin çoğu aslında “eser küratörlüğü”nden “düşünce küratörlüğü”ne geçmiştir.
Eser bir araçtır; asıl mesele, sergi aracılığıyla bir fikri, bir duyguyu, bir kavramsal durumu inşa etmektir.
Örneğin Hans Ulrich Obrist veya Okwui Enwezor gibi küratörler, yalnızca sanat üretimini değil;
siyasi, kültürel, ekonomik yapıları da sergilerler.
Küratör, böylece bir “anlam mimarı” hâline gelir.
Smith bunu şöyle özetler:
“Küratör artık yalnızca seçen değil, düşünen kişidir.”
IV. Küratörlük bir düşünsel risk alanıdır
Terry Smith çağdaş küratörlüğü “riskli düşünme biçimi” olarak tanımlar.
Çünkü çağdaş küratör, hem sanat dünyasının hem de toplumsal sistemlerin sınırlarında çalışır:
- Estetik yargıları sarsar,
- İdeolojik yapıları sorgular,
- Görsel düzenleri bozar.
Küratörlük, bu anlamda bir tür entelektüel provokasyondur.
Her sergi, mevcut düzenin üzerine yeni bir soru işareti bırakmalıdır.
V. Zamanın düşünürleri olarak küratörler
Smith, kitabın girişini şu tezle kapatır:
Bugünün dünyasında sanatçılar kadar küratörler de çağın düşünürleridir.
Çünkü artık düşünce yalnızca felsefede üretilmiyor; sergilerde, imgelerde, görsel anlatılarda da üretiliyor.
Bu yüzden küratör, bir filozof kadar sorumluluk taşır.
“Çağdaş küratör, içinde yaşadığı dünyanın anlamını düzenleyen kişidir.”

Yorum Bırakın