1998 Yapımı İzlenebilecek 10 Film - 1

1998 Yapımı İzlenebilecek 10 Film - 1
  • 0
    0
    0
    0
  • Bu listede 1998 yılında çekilmiş, hem çok bilinen hem de alternatif denebilecek 10 filme yer verdik. Umarım okurken  ‘’Aa, bunu bilmiyordum. Hadi izleyeyim.’’ dediğiniz filmler çıkar. Keyifli okumalar. Not: Filmler, 1998 yılında çekilmiş olan filmler, ancak vizyon tarihleri daha farklı senelerde olabiliyor. Bu detay, ''.... Yapımı İzlenebilecek Filmler'' serisinin tüm yazıları için geçerlidir. Serinin 1995 , 1996 ve 1997 yılları için yazılmış yazılarını da okumak isteyenler için ekleyelim.

    1.There's Something About Mary (Ah Mary Vah Mary)

    Yönetmen: Peter Farrelly, Bobby Farrelly Senaryo: P. Farrelly, B. Farrelly Oyuncular:  Cameron Diaz, Matt Dillon, Ben Stiller, Lee Evans, Lin Shaye Yapım: ABD Çekingen, etrafına kızgın genç Ted (Ben Stiller), üçüncü sınıf bir özel dedektifin yardımıyla, tam on üç sene sonra lisede aşık olduğu Mary'nin (Cameran Diaz) peşine düşer. Ne var ki, dedektif de Mary'ye aşık olur. Kısa süre sonra ise, her iki erkek de Mary ile ilgilenen herkesin ona aşık olduğunu ve onu elde etmeye çalıştığının farkına varır. Ah Mary Vah Mary, tam olarak absürt bir Amerikan komedisi. Herkese hitap etmeyen ama bu tür komedi filmleri sevenler için güzel bir seçenek diyebiliriz. Cameron Diaz'ın sevimli oyunculuğu ve Ben Stiller'ın başarılı performansıyla bu listede olmayı hak eden yapımlardan biri.

    2.The Horse Whisperer (Atlara Fısıldayan Adam)

    Yönetmen: Robert Redford Senaryo: Eric Roth, Richard LaGravanese Oyuncular: Robert Redford, Kristin Scott Thomas, Sam Neill, Scarlett Johansson, Dianne Weist, Chris Cooper Yapım: ABD Bir dergi editörü olan Annie, kocasıyla çoktan bitmiş olan bir evliliği sürdüren, işkolik bir kadındır. Küçük kızları Grace'in ise en büyük tutkusu ata binmektir ancak hayatın Grace için hiç beklenmedik planları vardır. Bir kaza olur. Grace sakat kalır, biricik atı Pilgrim ise yaralanır. Grace'in iyileşmesi için, atının da iyileşmesi gerekmektedir. İşte tam bu noktada devreye, ''Atlara Fısıldayan Adam'' olan Tom Booker girer. Bu süreçte Tom, hem Grace'in hem de Annie'nin hayatında çok büyük bir yer edinir. Atlara Fısıldayan Adam, insanın içinde öyle bir noktaya değiniyor ki, etkilenmemek çok zor.

    3. A Simple Plan (Basit Bir Plan)

    Yönetmen: Sam Raimi Senaryo: Scott B. Smith Oyuncular: Bill Paxton, Billy Bob Thornton, Brent Biscoe, Bridget Fonda Yapım: ABD Amerika'nın küçük kasabalarından biri olan Minnesota'dayız. Film boyunca; Hank, Hank'in hafif salak kardeşi Jacob ve onun ırkçı arkadaşı Lou bizleri karşılıyor. Birbirinden çok farklı olan bu üç adam, bir gün kabanın yakınlarına düşen bir uçağın enkazına bakmaya giderler ve içinde tam 4 milyon dolar olan bir çanta bulurlar. Tabii, her şey bu kadar basit olamaz ve böyle damdan düşer gibi gelen bir para, arkasından mutlaka bir felaket de getirir.  Para ve paranın kirli gücünü gözler önüne seren film, Sam Raimi'nin filmografisinde bulunan en özel film diyebiliriz. Yer yer bir korku filmi yönetmeni olduğunu hatırlatmaktan çekinmeyen yönetmenin bu filmini, Coen'lerin Fargo'sunu sevmiş olan herkese şiddetle tavsiye ederiz.

    4. Rushmore (Çılgın Liseliler)

    Yönetmen: Wes Anderson Senaryo:  W.Anderson, Owen Wilson Oyuncular: Jason Schwartzman, Bill Murray, Olivia Wİlliams, Brian Cox, Seymour Cassel Yapım: ABD Amerikan kolej mizahlarından biriyle karşınızdayız ama unutmamamız gereken nokta şu; filmin yönetmen koltuğunda, auteur denildiğinde akla gelen ilk beş isimden biri oturuyor. Renk kullanımlarının prensi... Evet, Wes Anderson. Liseli Max Fischer'ın etrafında gelişen olayları, çocukluğunu hiç kaybetmeden, kendi tarzında anlatmayı hedefleyen Anderson, diğer kolej mizahlarına göre farkını ortaya koymuş diyebiliriz. Bu tür filmlere ilginiz varsa, Rushmore, kaçırmamanız gereken bir yapım.

    5. The Big Lebowski (Büyük Lebowski)

    Yönetmen: Joel Cohen Senaryo: Ethan Coen, Joel Coen Oyuncular: Jeff Bridges, John Goodman, Steve Buscemi, Julianne Moore, John Turturro, Sam Elliott, Ben Gazzara Yapım: ABD Jeff Lebowski, bir milyoner ile karıştırılır. Milyonerin karısına ait borçlar ödenmemiştir ve bundan sebep kahramanımız gangsterlerden dayak yer ve çok değerli halısı zarar görür. Lebowski, ortadaki bu yanlış anlaşılmayı çözmek zorundadır. Adaşı olan milyonerin malikânesine giderek konuşmak ister ve olaylar olaylar. Coen kardeşlerin filmografisinde, başyapıtları kadar değer görmese de, çok farklı bir tada sahip olan Büyük Lebowski, kara filmlere çok hoş bir saygı duruşu denebilir.

    6. American History X (Geçmişin Gölgesinde)

    Yönetmen: Tony Kaye Senaryo: David McKenna Oyuncular: Edward Norton, Edward Furlong, Fairuza Balk, Stacy Keach, Elliott Gould, Beverly d'Angelo Yapım: ABD Derek ve Danny kardeşlerin öyküsü...Danny'nin bakış açısından, Derek'in başına gelenler anlatılıyor aslında. Babasının uyuşturucu satıcısı bir zenci tarafından öldürülmesinden sonra, faşist bir çetenin önemli bir üyesi haline gelen Derek, babasının ölümünün intikamını bu örgütün, kendileri gibi olmayanlara karşı yaptığı saldırılar ve tacizlerle almaya çalışır. Bir gün, arabasını çalmaya çalışan iki zenciyi öldürür ve hapse girer. Bu süreçte küçük kardeşi Danny de ağabeyinin izinden gitmeyi seçer. Hapiste geçirdiği sürede değişen Derek, yaptığı hatalardan pişmanlık duymuştur. Artık bir “dazlak” değildir ve tek amacı kardeşini bu yanlış yoldan geri döndürmeye çalışmaktır. American History X, Edward Norton'un mükemmel oyunculuğuyla taçlandırılmış, çok aşina olduğumuz bir konuya, iki kardeşin öyküsünden bakan klasik bir Amerikan filmi.

    7. City of Angels (Melekler Şehri)

    Yönetmen: Brad Silberling Senaryo: Dana Stevens Oyuncular: Nicolas Cage, Meg Ryan, Andre Braugher, Dennis Franz, Colm Feore Yapım: ABD, Almanya Aşk filmi denildiğinde akla gelen yapımlardan biri olan Melekler Şehri, bir kardiyoloji cerrahı olan Maggie ve bir melek olan Seth'in aşkını anlatıyor. Ameliyat masasında hastasını kaybeden Maggie'ye aşık olan Seth, bütün risklere rağmen görünmez bir ruh olmaktan çıkar ve şüpheli bir yabancı haline gelir. Acaba aşk, olduğunuz kişiden vazgeçebilecek kadar değerli midir?

    8. Les Misérables (Sefiller)

    Yönetmen: Bille August Senaryo: Rafael Yglesias Oyuncular: Liam Neeson, Geoffrey Rush, Uma Thurman, Claire Danes, Hans Matheson Yapım: ABD Sinemada sayısız kere yeniden çevrilen, Victor Hugo'nun romanı, bu sefer Bille August yönetmenliğinde beyaz perdeye aktarılıyor. Açlığını gidermek için ekmek çalmak zorunda kalan Jean Valjean'ın aldığı ağır cezanın ve bağışlandıktan sonra değişen hayatının anlatıldığı roman, edebiyat tarihinin yapı taşlarından biri diyebiliriz. Dolayısıyla sinemada da sıkça karşımıza çıkıyor. Kötü örnekleriyle sıkça karşılaşabileceğimiz filme, Danimarkalı yönetmen büyük yenilikler katmasa da, başarılı bir senaryo, kaliteli oyuncu seçimleri, görüntü yönetmeninin ve film müziklerinin başarısı sayesinde kendini farklılaştırabilen bir yapım.

    9. Train da Vie (Yaşam Treni)

    Yönetmen: Radu Mihaileanu Senaryo: Radu Mihaileanu Oyuncular: Lionel Abelanski, Rufus, Clement Harrari, Michel Muller Yapım: Fransa, Romanya Komşu köydeki Yahudi kıyımını duyan bir Yahudi köyünde yaşayanların, Nazi'lerden kaçmak için yaptıkları oyunu anlatan film, bu konuya getirdiği bakış açısıyla kendini ön plana çıkarıyor. Toplama kampına gidecekleri treni kendileri hazırlayıp, bir de üstüne Nazi subaylarını da kendileri gibi gösterip sınırdan geçmeye çalışmalarını anlatan Yaşam Treni, klasik bir Romen absürt durum komedisi diyebiliriz. Her kesime hitap etmeyen film, belli noktalarda Benigni'nin, Hayat Güzeldir filmi kadar güzel bir tat veriyor.

    10. Pleasantville (Yaşamın Renkleri)

    Yönetmen: Gary Ross Senaryo: Gary Ross Oyuncular: Tobey Maguire, Reese Witherspoon, Joan Allen, William H. Macy, Jeff Daniels Yapım: ABD Truman Show'un farklı bir versiyonuyla karşı karşıyayız. Pleasantville dizisine takıntılı David ve sekse kafayı takmış kız kardeşi Jennifer, bir alet sayesinde kendilerini, 1950'lerin ünlü dizisi Pleasantville'in içinde buluverirler. Girdikleri bu siyah beyaz dünyayı, giderek renklendirmeye başlayan bu iki kardeş izleyene gerçekliği olmayan bir dünyayı, o kadar güzel anlatıyor ki. Ayrıca, şüphesiz ki filmin en büyük başarısı, siyah-beyaz ve renkliyi iç içe kullanan teknik başarısı. Pleasantville, gerçeklikten uzak, bu tür filmleri sevenler için mükemmel bir tercih. Kaynak: 1 2 3

    Yorumlar (0)

    Bu gönderi için henüz bir yorum yapılmamış.

    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.