Bir filmi film yapan temel etkenler nelerdir? Bu soruya bu zamana kadar yüzlerce kez cevap verilmiştir. Hikâyesi, kurgusu, teması, görselliği, oyunculuk ve daha niceleri say say bitmez. Peki ya filmin müzikleri? Evet, filmin müzikleri filmin kalitesi açısından çok kritik bir noktadır. Müzik olmadan görüntülerin bir anlamı yoktur, görüntüye can veren müziktir, müzik insana duygu katar ve filmin içine girilmesine, karakterlerle beraber yolculuğa çıkılmasını sağlar. Bu zamana kadar onlarca film müziği dinlemişsinizdir, bazıları o kadar kaliteli ki filmin adı duyulunca aklınıza direkt filmin müziği, melodisi gelebilir. The Good, The Bad & The Ugly(İyi, Kötü ve Çirkin), Schindler’s List ,(Schindler'in Listesi) , Pirates of the Caribbean (Karayip Korsanları) ve daha niceleri. Ama bugün, Sinema tarihinin gelmiş geçmiş en başarılı üçlemelerinden biri olan The Lord of the Rings’in (Yüzüklerin Efendisi) filmlerindeki müzik kullanımı neden bu kadar başarılı? onu inceleyelim ne dersiniz.
Neresinden övmeye başlasam bilemiyorum. Bu zamana kadar herhalde hakkında yazılmadık yazı, övülmediği kısım kalmamıştır Yüzüklerin Efendisinin, hakkıdır da sonuna kadar övgüyü hak eden bir yapımdır. J.R.R. Tolkien’in kaleminden çıkan The Lord of the Rings serisi, Peter Jackson tarafından sinemaya 2001 yılında uyarlanmış ve yer yerinden oynamıştır. Sinemaya kazandırdıklarının yanı sıra o zamana kadar ikinci sınıf filmler olarak görülen “fantastik” eserleri birinci sınıf klasmanına sokmuştur. Kolay değil, 17 Oscar kazanarak pek çok rekora imza attı, izleyenleri kendisine hayran bıraktı, günümüz sinemasının teknolojik öncülerinden biri oldu. Övmeye başlayınca bitmiyor en iyisi biz konumuza dönelim. Şüphesiz, J.R.R. Tolkien’in inanılmaz hayal gücüyle yarattığı Orta Dünya evrenini sinemaya aynı güzellikle uyarlayan Peter Jackson’ın bu atmosferi yakalamasındaki en büyük destekçilerinden birisi kesinlikle filmin müziklerinin bestecisi “Howard Shore”oldu.
Howard Shore yaptığı kaliteli bestelerle bizi Orta Dünya evreninde yaşattı ve bunu yaparken çok başarılı ve önemli bir teknik kullandı. Wagnerian “leitmotif” tekniğini kullanmıştır. Peki nedir bu teknik? Kısaca; karakterler ve durumlar mecazen müziksel sözcüklerle (ya da notalarla ) ve motiflerle tasvir edilmiştir. Üçlemede 4 temel Leitmotif olmak üzere 40’ın üzerinde “Leitmotif” her duruma uygun şekilde kullanılmıştır.
"Ring", "Shire", "Fellowship", "Lothlorian" olmak üzere dört ana beste üzerinden gelişen müzikler serinin devamında gelişen olaylar, durumlar, karakterler ve duygulara göre gittikçe karanlığın, gerilimin arttığı bir hale geliyor.
Hangimiz bu sahnede Rohan ordusunun gelişiyle başlayan müziğin Kral Theoden’in konuşmasıyla birlikte yükselmesiyle gaza gelmedik?
Başka bir örnek daha Khazad Dum’da Moria madenlerindeki ölen binlerce ruhun gerginliği hangimiz iliklerimize kadar hissetmedik?
Ya da sanayileşen Uruk-Hai ordularının sert ve acımasız metal sesleri
Hangimiz bu müziği duyunca Shire’ın uçsuz bucaksız yeşillikleri içinde kendimizi hissetmedik.
Bütün bunlar ve daha fazlası hepsi seri içindeki olaylara göre şekillenen müziklerle bize inanılmaz bir seyir zevki yaşattırmıştı.
Serinin çok emek isteyen bir iş olduğu için Shore yapım sürecinde zaman zaman kendini bunalmış hissettiğini dile getirmiştir. Kendisine verilen kısa süre içinde sinema sahneleri için 9 saatlik, üçlemenin DVD’si için 12 saatlik bir müziksel yaratım yapması istenmiştir.
Sonucunda ortaya çıkan iş tek kelime ile “muazzam”, bunun dışında Howard Shore’ın ünü üçlemenin inanılmaz başarısıyla artmıştır. The Return of the King' albümüyle 2 Grammy, 'Into the West' adlı şarkısıyla En İyi Film Müziği ve Oscar kazandı. Üçlemenin her bir filmi ayrı ayrı Grammy ödülü aldı.
2003 yılında Howard Shore” Lord of The Rings Symphony’nin” galasını yapmıştır. Bu çalışması Amerika ve Avrupa’da birçok yerde sahnelenmiştir. Ülkemizde de yakın zamanda Yüzüklerin Efendisi için “Concert” (orkestra) etkinlikleri düzenlenmiştir.
Bundan tam 18 yıl önce çıkmış dünyanın en iyi serilerinden birisini tekrar izlemenin ya da hiç izlemediyseniz şimdi izlemenin tam zamanı, iyi seyirler.
Bonus video
Kaynak: ">1 2 3
Neresinden övmeye başlasam bilemiyorum. Bu zamana kadar herhalde hakkında yazılmadık yazı, övülmediği kısım kalmamıştır Yüzüklerin Efendisinin, hakkıdır da sonuna kadar övgüyü hak eden bir yapımdır. J.R.R. Tolkien’in kaleminden çıkan The Lord of the Rings serisi, Peter Jackson tarafından sinemaya 2001 yılında uyarlanmış ve yer yerinden oynamıştır. Sinemaya kazandırdıklarının yanı sıra o zamana kadar ikinci sınıf filmler olarak görülen “fantastik” eserleri birinci sınıf klasmanına sokmuştur. Kolay değil, 17 Oscar kazanarak pek çok rekora imza attı, izleyenleri kendisine hayran bıraktı, günümüz sinemasının teknolojik öncülerinden biri oldu. Övmeye başlayınca bitmiyor en iyisi biz konumuza dönelim. Şüphesiz, J.R.R. Tolkien’in inanılmaz hayal gücüyle yarattığı Orta Dünya evrenini sinemaya aynı güzellikle uyarlayan Peter Jackson’ın bu atmosferi yakalamasındaki en büyük destekçilerinden birisi kesinlikle filmin müziklerinin bestecisi “Howard Shore”oldu.
Howard Shore yaptığı kaliteli bestelerle bizi Orta Dünya evreninde yaşattı ve bunu yaparken çok başarılı ve önemli bir teknik kullandı. Wagnerian “leitmotif” tekniğini kullanmıştır. Peki nedir bu teknik? Kısaca; karakterler ve durumlar mecazen müziksel sözcüklerle (ya da notalarla ) ve motiflerle tasvir edilmiştir. Üçlemede 4 temel Leitmotif olmak üzere 40’ın üzerinde “Leitmotif” her duruma uygun şekilde kullanılmıştır.
"Ring", "Shire", "Fellowship", "Lothlorian" olmak üzere dört ana beste üzerinden gelişen müzikler serinin devamında gelişen olaylar, durumlar, karakterler ve duygulara göre gittikçe karanlığın, gerilimin arttığı bir hale geliyor.
Hangimiz bu sahnede Rohan ordusunun gelişiyle başlayan müziğin Kral Theoden’in konuşmasıyla birlikte yükselmesiyle gaza gelmedik?
Başka bir örnek daha Khazad Dum’da Moria madenlerindeki ölen binlerce ruhun gerginliği hangimiz iliklerimize kadar hissetmedik?
Ya da sanayileşen Uruk-Hai ordularının sert ve acımasız metal sesleri
Hangimiz bu müziği duyunca Shire’ın uçsuz bucaksız yeşillikleri içinde kendimizi hissetmedik.
Bütün bunlar ve daha fazlası hepsi seri içindeki olaylara göre şekillenen müziklerle bize inanılmaz bir seyir zevki yaşattırmıştı.
Serinin çok emek isteyen bir iş olduğu için Shore yapım sürecinde zaman zaman kendini bunalmış hissettiğini dile getirmiştir. Kendisine verilen kısa süre içinde sinema sahneleri için 9 saatlik, üçlemenin DVD’si için 12 saatlik bir müziksel yaratım yapması istenmiştir.
Sonucunda ortaya çıkan iş tek kelime ile “muazzam”, bunun dışında Howard Shore’ın ünü üçlemenin inanılmaz başarısıyla artmıştır. The Return of the King' albümüyle 2 Grammy, 'Into the West' adlı şarkısıyla En İyi Film Müziği ve Oscar kazandı. Üçlemenin her bir filmi ayrı ayrı Grammy ödülü aldı.
2003 yılında Howard Shore” Lord of The Rings Symphony’nin” galasını yapmıştır. Bu çalışması Amerika ve Avrupa’da birçok yerde sahnelenmiştir. Ülkemizde de yakın zamanda Yüzüklerin Efendisi için “Concert” (orkestra) etkinlikleri düzenlenmiştir.
Bundan tam 18 yıl önce çıkmış dünyanın en iyi serilerinden birisini tekrar izlemenin ya da hiç izlemediyseniz şimdi izlemenin tam zamanı, iyi seyirler.
Bonus video
Kaynak: ">1 2 3
Yorum Bırakın