Hastalıklı Bir Aşk Hikayesi: Uğultulu Tepeler'den 10 Alıntı

Hastalıklı Bir Aşk Hikayesi: Uğultulu Tepeler'den 10 Alıntı
  • 9
    0
    1
    0
  • Uğultulu Tepeler, Emily Brontë'nin ilk ve son romanıdır. İlk ve son olmasının yanı sıra edebi bir başyapıttır. Bu Victoria Dönemi romanı, kimine göre dünyanın gelmiş geçmiş en büyük aşk romanı kimine göre her okunuşunda değişik tatlar veren çağlar ötesi bir eser ya da insanın içine işleyen bir anlatımla dile getirilmiş uzun bir şiirdir. Ölümünden bir yıl önce bitirdiği Uğultulu Tepeler’deki kişilerin yalnızca hayal ürünü kişiler olmadığı, Brontë’nin çevresindeki gerçek kişilerden derin izler taşıdığı da bir gerçektir. Sevgi, kin, nefret, öç alma tutkusu gibi güçlü duygularla örülü bu gençlik öyküsü, patladı patlayacak bir cinsellikle doludur. Daha otuz yaşındayken veremden ölen, son derece duyarlı, hiç evlenmemiş bu genç kadın yazar, tüm canlılığıyla bu romanda vardır. Uğultulu Tepeler, okuyanın yaşına, deneyimlerine ve duyarlılığına göre değişkenlik gösteren, farklı zamanlarda okunduğunda değişik tatlar veren, tekrar tekrar okuma isteği uyandıran bir başyapıttır. Biz de bu edebi başyapıttan 10 alıntıyı sizler için derledik. Keyifli okumalar!   1- "Kitabımı okurken iç geçirdim, çünkü mutluluk asla geri gelmemek üzere dünyadan ayrılmıştı."  2- “Ve yaşıyorsam eğer, ben onda yaşıyorum. Her şey yok olup yalnız o kalsa, benim varlığım gene devam ederdi; her şey yerinde kalıp da o ortadan kaybolsa, dünya bana büsbütün yabancı olurdu.” 3- "İnsanlar kalpleriyle hisseder... O benimkini yok ettiğine göre kendisine acımama imkan yok." 4- "Sarayımı başıma yıktıktan sonra içinde otur diye bana bağışladığın kümes için sana minnettar olmamı da bekleme." 5- "İnsan elinden geldiği kadar aşk uğruna şeytana karşı koyabilir ama zamanı gelince, gökteki meleklerin tümü yardıma gelseler onu kurtaramazlar." 6- "İhanet ve şiddet, iki ucu keskin bir mızrak gibidir. Onu elinde tutanların canını, incitmek istedikleri kişilerden daha çok yakar!" 7- "Ama bana dokunmana fırsat kalmadan ruhum şu tepeyi tırmanmış olacak. Seni istemiyorum Edgar. Seni istediğim günler geçti... Kitaplarına dön... Bir avuntun olduğu için mutluyum,çünkü bende neyin varsa hepsini yitirdin." 8- "Onu seviyorum çünkü o benim, benden öte bir parçam. İkimizin nasıl bir ruhu var bilmiyorum ama, onunkiyle benimki birbirinin aynı." 9- "Gururlu kimseler kendileri için büyük üzüntüler yaratırlar." 10- "Edgar'ı seviyorsun, çünkü; genç, yakışıklı, neşeli, zengin, üstelik o da seni seviyor. Bu sonuncu şıkkın hiç önemi yok, çünkü o sevmese de sen onu sevebilirdin. Buna karşılık bu dört niteliğe sahip olmasaydı, o istediği kadar seni sevsin, sen onu sevmezdin." Kaynak: Emily Bronte, Uğultulu Tepeler, Can Yayınları

    Yorumlar (1)
    Yorum Bırakın

    Yorum yapmak için üye girişi yapmalısınız. Üye girişi yapmak için buraya tıklayınız.