Bir zamanların yıldızı şu anda da tekrar yükselişte olan karikatürleri bence hepimiz okumaktan büyük zevk alıyoruz. Karikatür dergileri popülaritesini şimdilerde sanal ortama taşıyor. Karikatüristler çalışmalarına artık burada devam ediyorlar. Çok küçük yaşta karikatürle başlayıp animasyona uzanan bir hikayemiz var sizinle paylaşmak istediğimiz. Bu süreci daha sonra bizlerin koyduğu isimle "patates" ile devam ettiriyor. Belki de hepimizin her gün okuduğu ama bu eğlenceli hikayelerin arkasındaki ismi bilmediğimiz karikatürlerin yaratıcısıyla ufak bir röportaj gerçekleştirdik. Mert Dolapçıoğlu ile yaptığımız röportaja buyrunuz, keyifli okumalar.
1. Merhabalar. İlk olarak sizi tanımak isteriz. Mert Dolapçıoğlu kimdir ve şu an neler yapıyorsunuz?
Selam ben Mert. 1997 yılında 10 Şubat günü öğle vakti doğmuşum. Çiziyorum genel olarak onun dışında bu sene üniversiteyi terk ettim. Sinema okuyordum. Okul ortamına hiç ısınamadım açıktan devam ederim bir şekilde okumaya sanırım. Bu pastel boyalar ile yaptığım çizimler dışında Çubuk Animasyon'un üç kişilik kurucu üyelerinden birisiyim. 13 yaşında Leman dergisinde çizmeye başladım. Geçen seneye kadar Penguen, Uykusuz, Harakiri, Karakarga, Paspas gibi çeşitli mizah dergilerinde çizdim. Oralarda büyüdüm. Kişiliğim, karakterim oralarda şekillendi. Pek fazla sosyal birisi değilimdir. Çevremi genelde oradaki insanlar oluşturdu. Zaten Çubuk ekibi de orada tanıştığım iki çizer ile kuruldu. Onlar da benim hem en yakın arkadaşlarım hem de abilerim oldular.
2. Çizim sürecine nasıl başladınız? Eskiden gelen bir hobi mi yoksa bununla ilgili bir eğitim süreciniz var mı?
Küçük yaşlarda çizmeye başlamıştım ama tamamen kendi kendime. O zamanlar mizah dergilerini henüz keşfetmemiştim. Daha sonra dergileri keşfetmem ile dergi çizeri olma hayalim çok küçük yaşlarda oluştu. 13 yaşında da ilk defa dergiye gidip karikatürlerimi göstermiştim. O zamanlar benim için hayat daha yeni şekilleniyordu. Bu şekilde maceram başlamış oldu. Oralarda çok şey öğrendim. Düzenli olarak üretmeyi oralarda keşfettim.
3. Sizi yeni tanıyacak olanlar veya daha yakından tanımak isteyenler için Çubuk Animasyon ile bağlantınız nedir?
Çubuk Animasyon üç kişi oluşturduğumuz bir oluşum. Güven Bilge, Emir Sağlam ve ben. Leman Dergisi'nde tanıştık ve yıllarca dostluğumuz sürdü. Onların ikisi de benden büyükler. Dediğim gibi hem dostluk hem de abilik yaptılar bana. Birbirimizle diğer insanlara göre iyi anlaşmamız, mizah tarzlarımız bakış açılarımız dergilere ve bu işlere olan yaklaşımlarımız doğrultusunda ''Çubuk'' oluşumunu kurduk.
4. İlgilendiğiniz ve çizdiğiniz figürlere verdiğiniz özel bir isim var mı? Yoksa daha çok "karalıyorum işte bir şeyler" rahatlığında mısınız?
Çizdiklerime genel bir isim veya karaktermiş gibi davranmadım hiç. İnsanlar patates lakabını takmıştı ben de gülmüştüm. Benim koyduğum bir isim yok.
5. Çizimlerinizde değindiğiniz noktalar genelde her insanın sosyal hayatında karşılaşabileceği problemler. Buradan yola çıkarak çizimleriniz için ilham kaynağınız günlük sosyal yaşantı diyebilir miyiz?
Evet genel olarak öyle diyebiliriz. Benim yaşadığım veya gözlemlediğim sosyal sorunlardan yola çıkarak kalplerle dolu tezat bir dünya kurup bir nevi kendim dalgamı geçip intikam alıyorum diyebilirim.
6. Bazı fotoğraflarda sizi elinizde pastel boya ile görüyoruz. Çizimlerinizi elde mi yapıyorsunuz yoksa bilgisayar ortamında mı yapıyorsunuz? Çizim süreciniz nasıl işliyor?
Çizimlerimin tamamını elde çiziyorum dijital ortamda çalışmıyorum.
7. Çizimlerinizde konuşma balonlarında genellikle günlük sosyal yaşantıda insanların kibarlık yaparak söylemekten çekindiği sözler görüyoruz. Karakterleriniz kendini ifade etmede daha özgür. Karakterlerinizi konuştururken bir mesaj iletmeyi amaçlıyor musunuz?
Bir mesaj verme gibi misyonum yok olmasını da istemem. Kendimce komik bulduğum enteresan bulduğum sözleri veya durumları çiziyorum. Zıtlık kurmak ve durumlara bu şekilde karşılık vermekten keyif alıyorum.
8. Son zamanlarda çizimlerinize yoğun bir ilgi söz konusu. Özellikle de WhatsApp'da çizimleriniz küçük çıkartmalar halinde arkadaş grupları arasında çok popüler bir hal almış durumda. Bunun örneğine kendi Wannart WhatsApp grubumuzu da verebilirim. Bu ilgiden haberdar mısınız ve eğer öyleyse bu durumdan memnun musunuz?
Evet insanların Whatsapp çıkartmaları yaparak çizimlerimi paylaştığımı duyuyorum. Bana da söylüyorlar. Tabi ki mutlu oluyorum. Çizgilerimin insanlar tarafından paylaşılması günlük iletişimlerine konu olması çok güzel bir duygu.
9. Sizce çizimlerinizin bir sonu var mı yoksa geleceğe dair başka planlarınız da var mı?
Çizimlerimin bir sonu olduğunu düşünmüyorum. Bir şekilde daha önce de çiziyordum üretiyordum şu an eskiye göre bir popülerlik oluştu. Ne kadar sürer bilmiyorum ve aslında o kısımla da ilgilenmiyorum ama kendi hayatımı sürdüreceğim hatta hayalimde olan projeler için sağlamam gereken bir ekonomi var. Bunu çizerek sağlamak istiyorum. Sonra hayallerimi gerçekleştirmek istiyorum. Çubuk ile ilgili de çok güzel hayallerimiz var. Üretmek ve ürettiklerimizi insanlarla paylaşmaya devam etmek istiyorum. Sadece çizgi değil kendimi yeni alanlarda da keşfetmeye açığım. Dediğim gibi üretebileceğim ve paylaşabileceğim bir yaşam hayal ediyorum.
10. Çizdiğiniz karakterin bir hikayesi var mı? Kendinizle, arkadaşınızla veya ailenizle ilgili herhangi bir bağlantısı var mı yoksa tamamen beğendiniz bir tipleme mi?
Her çizer çizdikleri tiplerde kendinden izler bırakır derler. Benim çizdiklerimde anlattıklarımda da tabi ki bazen farkında olmadan kendimden bir sürü parça bırakıyorumdur.
Röportaj isteğimize ve sorularımıza gösterdiği ilgi sebebiyle kendisine bir kere daha buradan teşekkür ederim. Mert Dolapçıoğlu ve çizimleriyle ilk defa tanışan varsa aramızda bir an önce koşup sayfasını ziyaret etmesini tavsiye ederim. Çünkü ben her gün keyifle okuyorum. Günümüzde mizaha ulaşabilmek her geçen gün daha da zorlaşırken bir cümleyle hepimizi güldürmeyi başarabilen çizer Mert Dolapçıoğlu'na çalışmalarında başarılar dilerim.
Yorum Bırakın