''Önceden planlı bir kötülük varsa, niyetiniz kendi menfaatiniz için birini ortadan kaldırmaksa bunu yapmak masumluk değildir. Aslına bakarsak hepimizin içinde bir katil var. Bizim insan olarak görevimiz bu katili içeride tutmak.''
Karizma ve yeteneğin sahnede vücut bulduğu, ses tonunun ve beden dilinin uyum içerisinde dans ettiği ve tüm bu kabiliyetlerin sinema ve tiyatro vasıtasıyla bizler için sanat doyumuna dönüştüğü, seslendirme ustalığının da kulaklarımızın pasını sildiği yetenekli bir sanatçıdır Haluk Bilginer. Kimi zaman bizi kahkahaya boğan, kimi zaman acılı geçmişleriyle boğazımızı düğümleyen, kimi zaman ise kötülüğün bir tercih olmadığını gösteren rollere bürünmüştür kendisi. Başarılı sahne performanslarının, Türk sinemasına damga vuran tiratların ve Hollywood'a uzanan bir başarı öyküsünün sahibinin hayatına gelin birlikte göz atalım.
Nihat Haluk Bilginer, sigortacı bir baba ve ev hanımı bir annenin üç çocuğunun ortancası olarak İzmir'de doğdu. İzmir Türk Koleji'nde eğitim gören Haluk Bilginer, lise son sınıfta okulunun tiyatro kulübüne katıldı ve o dönemde rejisör olarak görev yapan Cahit Gürkan'ın öğrencisi oldu. İlerleyen yıllarda da ismini ödül törenlerinde sık sık duyacağımız oyuncunun ilk ödülü, İzmir Demokrat Gazetesi'nin liseler arası tiyatro yarışmasında kazandığı ödüldür. Bu yarışma ona sadece ödül değil aynı zamanda yarışmanın jüri koltuğunda oturan Ragıp Haykır'ın davetiyle bir görev de kazandırdı ve bu davet sonrasında Haluk Bilginer İzmir Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyuncu olarak çalışmaya başladı.
Lise öğreniminin ardından Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Haluk Bilginer aynı yıl İngiltere'ye gitti ve Londra Müzik ve Drama Sanatları Akademisi'nde (The London Academy of Music and Dramatic Art) bir yıl ileri tiyatro eğitimi aldı. Yaşamını İngiltere'de sürdürdüğü yıllar boyunca çokça tiyatro oyununda, filmde, müzikalde ve dizide rol aldı. İngiltere'deki oyunculuk kariyerinde de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış ve Eastenders dizisinde 250 bölüm boyunca Kıbrıslı Mehmet Osman rolünü canlandırmış oyuncu, yabancı ülkelerin ekranlarında da kendisini göstermiştir. Yurt dışında yaşadığı süre boyunca Macbeth, My Fair Lady, Phantom of the Opera gibi müzikallerde yer almış; Half Moon Street, Ishtar, Buffalo Soldiers gibi filmlerde de oyunculuk yapmıştır.
''Oyuncunun er meydanı tiyatro sahnesidir. Tiyatro sahnesinde arada hiçbir aracı olmadan seyirciyle baş başa kaldığı yerde aktör, aktör müdür değil midir anlaşılır. Sinemada ve televizyonda pek anlaşılmaz, televizyonda da oyunculuk öğrenilmez. Dizilerde oynarsınız ama oyuncu olamazsınız.''
İngiltere'deki başarılı performanslarının ardından İstanbul'a dönen sanatçı eski eşi Zuhal Olcay ve Ahmet Levendoğlu ile beraber birçok tiyatro oyununa ev sahipliği yapan Tiyatro Stüdyosu'nu kurdu. Gecenin Öteki Yüzü isimli televizyon dizisiyle tanınmaya başlayan Haluk Bilginer'i kimi zaman tarihe adını altın harflerle yazdırmış insanlara hayat verirken, kimi zaman günlük hayatın içinden seçilmiş ve sıradan karakterlerin içerisindeyken görüyoruz. Şüphesizdir ki üstlendiği karakter kim olursa olsun onu sıradanlıktan çıkaran, devleştiren bir oyunculuk yeteneği var karşımızda.
Oyunculuğunun yanı sıra sunuculuğuyla ve seslendirmeleriyle de öne çıkan Haluk Bilginer Türkiye'nin ilk reality showu olan ''Sıcağı Sıcağına''nın sunuculuğunu üstlenmiş ve birçoğumuzun izlediği Buz Devri animasyonunda Diego'yu seslendirmiştir.
İlerleyen yıllarda Bilginer, bir tiyatro salonu sahibi olmak istedi ve Odeon Sineması'nı kiralayarak çalışmalara başladı fakat talihsizlik sonucu 1996'da çıkan yangınla bütün emekler boşa gitti; hedefinden vazgeçmeyen Bilginer ve Olcay 1999'da Moda'da yeniden bir salon inşa ederek Oyun Atölyesi'ni kurdular.
İşte Haluk Bilginer'in hafızalardan silinmeyen performanslarından birkaçı ve Türk sinemasına damga vurmuş tiratları:
- Masumiyet filminin bu sahnesiyle Haluk Bilginer Türk sinemasının unutulmaz tirat performanslarına adını yazdırmıştır:
- Güneşin Oğlu filminde Alper Canan rolüyle Haluk Bilginer:
- Ezel dizisinde Kenan rolünü üstlenen Haluk Bilginer'den nefret ve sevgi gibi zıt duyguların bile bir ahenge sahip olduğunu gösteren dev performans:
- Polis filminde Musa Rami rolüyle Haluk Bilginer:
- Kış Uykusu filminin unutulmaz Shakespeare sahnesi:
Son zamanlarda ise Haluk Bilginer'i gerek senaryosuyla gerekse oyuncuların performanslarıyla Türk sinemasında büyük başarılara imza atacağı düşünülen yeni internet dizisi Şahsiyet'te izliyoruz.
Kaynak: 1, 2
Karizma ve yeteneğin sahnede vücut bulduğu, ses tonunun ve beden dilinin uyum içerisinde dans ettiği ve tüm bu kabiliyetlerin sinema ve tiyatro vasıtasıyla bizler için sanat doyumuna dönüştüğü, seslendirme ustalığının da kulaklarımızın pasını sildiği yetenekli bir sanatçıdır Haluk Bilginer. Kimi zaman bizi kahkahaya boğan, kimi zaman acılı geçmişleriyle boğazımızı düğümleyen, kimi zaman ise kötülüğün bir tercih olmadığını gösteren rollere bürünmüştür kendisi. Başarılı sahne performanslarının, Türk sinemasına damga vuran tiratların ve Hollywood'a uzanan bir başarı öyküsünün sahibinin hayatına gelin birlikte göz atalım.
Nihat Haluk Bilginer, sigortacı bir baba ve ev hanımı bir annenin üç çocuğunun ortancası olarak İzmir'de doğdu. İzmir Türk Koleji'nde eğitim gören Haluk Bilginer, lise son sınıfta okulunun tiyatro kulübüne katıldı ve o dönemde rejisör olarak görev yapan Cahit Gürkan'ın öğrencisi oldu. İlerleyen yıllarda da ismini ödül törenlerinde sık sık duyacağımız oyuncunun ilk ödülü, İzmir Demokrat Gazetesi'nin liseler arası tiyatro yarışmasında kazandığı ödüldür. Bu yarışma ona sadece ödül değil aynı zamanda yarışmanın jüri koltuğunda oturan Ragıp Haykır'ın davetiyle bir görev de kazandırdı ve bu davet sonrasında Haluk Bilginer İzmir Devlet Tiyatrosu'nda konuk oyuncu olarak çalışmaya başladı.
Lise öğreniminin ardından Ankara Devlet Konservatuvarı Tiyatro Bölümü'nden mezun olan Haluk Bilginer aynı yıl İngiltere'ye gitti ve Londra Müzik ve Drama Sanatları Akademisi'nde (The London Academy of Music and Dramatic Art) bir yıl ileri tiyatro eğitimi aldı. Yaşamını İngiltere'de sürdürdüğü yıllar boyunca çokça tiyatro oyununda, filmde, müzikalde ve dizide rol aldı. İngiltere'deki oyunculuk kariyerinde de dikkatleri üzerine çekmeyi başarmış ve Eastenders dizisinde 250 bölüm boyunca Kıbrıslı Mehmet Osman rolünü canlandırmış oyuncu, yabancı ülkelerin ekranlarında da kendisini göstermiştir. Yurt dışında yaşadığı süre boyunca Macbeth, My Fair Lady, Phantom of the Opera gibi müzikallerde yer almış; Half Moon Street, Ishtar, Buffalo Soldiers gibi filmlerde de oyunculuk yapmıştır.
''Oyuncunun er meydanı tiyatro sahnesidir. Tiyatro sahnesinde arada hiçbir aracı olmadan seyirciyle baş başa kaldığı yerde aktör, aktör müdür değil midir anlaşılır. Sinemada ve televizyonda pek anlaşılmaz, televizyonda da oyunculuk öğrenilmez. Dizilerde oynarsınız ama oyuncu olamazsınız.''
İngiltere'deki başarılı performanslarının ardından İstanbul'a dönen sanatçı eski eşi Zuhal Olcay ve Ahmet Levendoğlu ile beraber birçok tiyatro oyununa ev sahipliği yapan Tiyatro Stüdyosu'nu kurdu. Gecenin Öteki Yüzü isimli televizyon dizisiyle tanınmaya başlayan Haluk Bilginer'i kimi zaman tarihe adını altın harflerle yazdırmış insanlara hayat verirken, kimi zaman günlük hayatın içinden seçilmiş ve sıradan karakterlerin içerisindeyken görüyoruz. Şüphesizdir ki üstlendiği karakter kim olursa olsun onu sıradanlıktan çıkaran, devleştiren bir oyunculuk yeteneği var karşımızda.
Oyunculuğunun yanı sıra sunuculuğuyla ve seslendirmeleriyle de öne çıkan Haluk Bilginer Türkiye'nin ilk reality showu olan ''Sıcağı Sıcağına''nın sunuculuğunu üstlenmiş ve birçoğumuzun izlediği Buz Devri animasyonunda Diego'yu seslendirmiştir.
İlerleyen yıllarda Bilginer, bir tiyatro salonu sahibi olmak istedi ve Odeon Sineması'nı kiralayarak çalışmalara başladı fakat talihsizlik sonucu 1996'da çıkan yangınla bütün emekler boşa gitti; hedefinden vazgeçmeyen Bilginer ve Olcay 1999'da Moda'da yeniden bir salon inşa ederek Oyun Atölyesi'ni kurdular.
İşte Haluk Bilginer'in hafızalardan silinmeyen performanslarından birkaçı ve Türk sinemasına damga vurmuş tiratları:
- Masumiyet filminin bu sahnesiyle Haluk Bilginer Türk sinemasının unutulmaz tirat performanslarına adını yazdırmıştır:
- Güneşin Oğlu filminde Alper Canan rolüyle Haluk Bilginer:
- Ezel dizisinde Kenan rolünü üstlenen Haluk Bilginer'den nefret ve sevgi gibi zıt duyguların bile bir ahenge sahip olduğunu gösteren dev performans:
- Polis filminde Musa Rami rolüyle Haluk Bilginer:
- Kış Uykusu filminin unutulmaz Shakespeare sahnesi:
Son zamanlarda ise Haluk Bilginer'i gerek senaryosuyla gerekse oyuncuların performanslarıyla Türk sinemasında büyük başarılara imza atacağı düşünülen yeni internet dizisi Şahsiyet'te izliyoruz.
Kaynak: 1, 2
Yorum Bırakın